TR EN

Dil Seçin

Ara

Haziran 2015

post-title

Haziran 2015, 462

Ve Ramazan gelüpdür… 

 

“Sevgili okuyucularımız, bu ayki yazımız sizin de duygularınıza tercüman olmak niyetiyle yazıldı…”

 

Ey gelişi hasretle beklenen sevgili…

Ey her şeyi ile Yaratan’dan bize, özel bir armağan olan mübarek ay.

Hoş geliyorsun…

Sen gittin gideli, gönül evimiz darmadağınık…

Sen gelince düzeliyoruz, huzura eriyoruz.

Sen gidince yine dağılıyoruz bin parça oluyoruz.

Anne gibisin. Anne eli değmeden nasıl ki düzelmiyorsa bir türlü evlerimiz; biz de seninle aynen öyleyiz.

Gel de kurtar bizi, şikâyetçi olduğumuz hallerden. En başta nefsimizden. Ne olur gel de kurtar. Şifa dağıtan mübarek anne eli gibisin sen. Gel de bayram etsin ruhumuz. Taşlar yerli yerine otursun. Kalbimiz, kalb olduğunu anlasın. Duygularımızın gözleri açılsın ebedî diyarlara…

Neden attığını ve niçin yaratıldığını bir kere daha anlasın kalbimiz.

Sen her sene, her mevsim gelirsin de, biz seni her zaman bulamayız.

Milyonlar var, geçen yıl seni karşılayıp da, şimdi aramızda olmayan.

Bu Ramazan, bizim de belki son Ramazanımız olabilir.

Sen vefalı dostsun. Sen her zaman gelirsin de, biz her zaman seni bulamayız.

Eğer bilmeden hürmette bir kusur eder isek, şimdiden affet bizi, ne olur…

Seninle gönderilen Kuran’a, içinde binler hikmet bulunan o son fermana bu yıl da iştiyak ve muhabbetle, doya doya muhatap olmaktır niyetimiz. Onu defalarca okumak, anlamak ve yaşamak..

Böyle bir imkân ve böyle eşsiz nimetlerin hazineleri ile geliyorsun. Hoş geliyorsun..

İnşaallah bizi de hoş bulup gidersin.

...

Ta çocukluğumuzdan beri…

Yolunu hep hasretle, özleyerek bekledik.

Hoş geldin ey mübarek ay. Orucuna, iftarına ve sahuruna. Teravihine ve mukabelelerine hasret kalmışız. Hoş geldin…

Dost, dostuna benzer derler.

Bunca yıllık dostluğun hatırına bir iyilik daha et. Bu yıl da bizi, kendine benzet.

Duygularımızı sakinleştir, ramazanlaştır.

Ruhumuzu arındır yanlıştan, günahtan. Sevindir kalbimizi.

Çocukluğumuza götür, o saf ve temiz günlere döndür bizi. Her yıl yaptığın gibi..

Dünyamızın her yanında, yolunu gözleyen milyarlar var.

Gözü yaşlı analar, babalar, dedeler, nineler var. Hastalar, yaşlılar, çocuklar var.

Kısacası bir biz değiliz seni bekleyen. Orucuna tutunacak, eski ve yeni pek çok dostların var.

Senin elinle bir değişim sunuyor Rabbim bizlere.

Bundan istifade etmeye çalışacağız.

Hediyelerin o kadar çok ki, saymakla bitmez.

Orucundaki açlık bile biricik armağandır bize.

Bütün nimetlerin Allah’ın olduğunu ve şayet O izin vermezse, ne bir lokma ekmeğe, ne de bir yudum suya el uzatamayacağımızı öğretiyorsun bize. Allah’ın emriyle aç kalmanın, yemekten ve içmekten çok daha leziz olduğunu ders veriyorsun. Sevgili Peygamberimizin (asm) gönderiliş hikmetini de sen Kuran ile bildiriyorsun.

Nefsimiz üzerinden şeytanın korsan faaliyetlerinin önü kesiliyor gelişinle beraber.

Her şeyin sahibinin Yaradanımız olduğunu uygulamalı olarak görüyoruz ve anlıyoruz çok şükür…

İnan ki özledik. Yalan değil bu sözümüz. Gel artık!

Günler yaklaştıkça kavuşamayacağımızın korkusu sarıyor içimizi.

Bekletme, gel artık, kavuşalım. Arınalım, yeniden doğalım. Hayata yeniden başlayalım..

...

Haberciler önceden geldiler bir bir zaten.

Yolunu hasretle beklediğimiz misafir geliyor çok şükür.

Her yıl bizim dünyamızdan başka hiçbir yerde ve hiçbir gezegende olmayan bir manevî şölen yaşanır.

Kutlu Kitabın indiği aydır.

Rabbimizin bütün insanlığa rahmet olsun, zihin ve fikir, kalb ve ruh karışıklığından kurtulsun, yeniden doğsun diye gönderdiği aydır Ramazan.

Kuran ve oruç ayıdır. Arınma ayıdır. Sevaplar ve fırsatlar ayıdır.

Ömrümüzün mânen uzama ayıdır.

Hele bir de Kadir gecen var ki.. O gecenin sırrına erenleri eşsiz bir müjde bekliyor. Hangi yaşta olurlarsa olsunlar, ömürlerinin yanına ibadetle geçmiş artı bin ay ya da artı seksen üç yıl ekleniyor.

Hayat bu işte..

Ömrünü değersiz ya da az bulanların hayatına bir değil, bin ömür katıyorsun sen.

Nasıl özlenmezsin sen?

Nefsimizin on bir ay boyunca çırpınıp durduğu ve içine düşüp de çıkamadığı nice can yakıcı ve sıkıcı hallerden kurtulma ayıdır Ramazan. Gecesi ayrı, gündüzü ayrı mübarektir…

Susuz kuyulardan, bismillah deyip yeryüzüne çıkma vaktidir şimdi.

On bir aylık uzun bir uykudan uyunma ve yeniden doğma vaktidir.

Rahman’dan armağandır.

Ne mutlu kadrini bilenlere. Hoş geldin ey mübarek emanet ay.

Allah’ın huzuruna bizden razı olarak dönmeni ve sana saygıda, hürmette kusur etmediğimizi Rabbimize arz etmeni dileriz. En güzel hallerimizin şahidi olmanı niyaz ediyoruz Rabbimizden.

Hiçbir aya benzemezsin sen. Onun için on bir ayın sultanısın sen.

Onun içindir ki, bir çocuğun annesinin elini tutunması gibi, biz de sana tutunuyoruz, orucuna tutunuyoruz. Ne olur, sen de bırakma bizi ne olur…

Tüm günahları affedilmişlerden biri de biz olmayı, senin rica ve iltimasınla Rabbimizden ümitle bekliyoruz ve niyaz ediyoruz…

Dergideki Yazılar