TR EN

Dil Seçin

Ara

Risale-i Nur'dan Seçmeler

Risale-i Nur'dan Seçmeler

Şükür ve muhabbet ve hamd ve ibadet ise; hayatın meyvesi olduğu gibi, kâinatın gayesidir.

(Lem'alar, Otuzuncu Lem'a, 324)

***

Kur'an-ı Hakîm mürşidimizdir, üstadımızdır, imamımızdır. Her bir adapta rehberimizdir. 

(Mektûbat, Yirmi Sekizinci Mektup, 357)

***

İnadın işi: Şeytan birisine yardım etse, ''Melektir'' der, rahmet okur. Muhâlifinde melek görse, ''Libasını değiştirmiş şeytandır'' der, lânet eder.

(Mektûbat, 446)

***

Evet güya insanlar gibi, dünyalar dahi birer misafirdir. Her mevsimde, Zât-ı Zülcelâl'in emriyle âlem dolar, boşalır. 

(Sözler, On Dördüncü Söz, 150)

***

İhlaslı bir dirhem amel, ihlassız yüz batman amele müreccahtır. (üstündür, tercih edilir)

(Tarihçe-i Hayat, 606)

***

Ölüm, sureten göründüğü gibi dehşetli değil. Çok risalelerde gayet katî, şeksiz, şüphesiz bir surette, Kur'an-ı Hakîm'in verdiği nurla ispat etmişiz ki, ehl-i iman için ölüm, vazife-i hayat külfetinden bir terhistir. Hem dünya meydanındaki imtihanda talim ve talimat olan ubudiyetten bir paydostur. 

(Lem'alar, Yirmi Beşinci Lem'a, 211)

***

Evet, nefsini beğenen ve nefsine itimad eden, bedbahttır. Nefsinin ayıbını gören, bahtiyardır.

(Mektûbat, Yirmi Altıncı Mektup, 316)

***

Tesadüf yok, hâdisat başıboş gelmiyor, intizamsız değillerdir.

(Mektûbat, Yirmi Sekizinci Mektup, 334)