TR EN

Dil Seçin

Ara

Acaba Kökler Akıllı mı?

Acaba Kökler Akıllı mı?

Bitkiler ihtiyaçları olan tüm mineral besinlerini topraktan alırlar. Bu maddeler toprakta tek tek bulunmadığından bitkiler, bu besin elementlerinin iyon haline dönüştürülmüş formunu almak zorundadırlar. Bu besin elementlerinin bitkiler tarafından alınıp kullanılabilecek forma dönüştürülmesi ise basit bir işlem olmayıp çok karmaşık ve planlı olaylar zincirinden oluşmaktadır.

Bitkiler, bünyeleri için gerekli olan mineral ve besin maddelerini topraktan kolaylıkla alabilecekleri sistemlerle donatılmıştır. Bu alınan elementlerin topraktan alındıktan sonra faydalı ve gerekli olduğu kısımlar ve fonksiyonlar vardır. Kimisi bitkiyi soğuktan korurken, kimisi bitkinin daha sert ve dayanıklı olmasına yarar; kimisi de yaralanmış olan yerlere ilaç olur.

 

Köklerde seçici sistem

Bitki kökleri toprakta bulunan çok sayıdaki inorganik iyon arasından sadece ihtiyaçları olanları alırlar. Köklerin topraktan iyon emilimi, aslında yüksek enerji gerektiren bir işlemdir. Sistemler arasında madde alışverişinde madde geçiş işlemi çok yoğun olan ortamdan daha az yoğun olan ortama doğru gerçekleşir. Bahsi geçen bu işlemde enerjiye ihtiyaç duyulmaz. Fakat Allah’ın hikmetine bakın ki, bitki kökleri bitki besin elementi yönünden toprağa göre daha yoğun olduğundan, madde geçişi toprağa doğru olması gerekirken topraktan bitki köklerine doğru olmaktadır. İşte bu emilimin gerçekleşebilmesi için enerjiye ihtiyaç vardır, çünkü normalin dışında bir işlem gerçekleşmektedir. Emilim sonrasında ise işlem bitmemekte, alınan elementler bitkilerin en uç kısımlarına kadar iletim demetleri ile taşınmaktadır.

Bitki köklerinde öyle mükemmel işler olur ki; köklerin uçlarında, istenilen iyonların bitki bünyesine alındığı, istenmeyenlerin ise geri itildiği tanıyıcı bir sistem olmak zorundadır. Öyleyse soralım; acaba kökler akıllı mı ki böyle mükemmel sistemi bulup çalıştırıyorlar.

 

Azot problemine mükemmel çözüm

Bir bitkinin sağlıklı olarak yaşayabilmesi için, potasyum, fosfor, kalsiyum, magnezyum, sülfür gibi ana elementlere ihtiyacı vardır. Bitkiler bu maddelerin çoğunu topraktan kökleri aracılığıyla alabilmektedir. Fakat bitki için çok gerekli olan ve bitkilerde yeşil rengin oluşmasında önemli role sahip olan azot toprakta bulunmamaktadır. Yani azotun bitki bünyesine köklerle alımı söz konusu değildir. Öyleyse azot bitki bünyesine nasıl alınacaktır?.

Atmosferde %78’lik bir orana sahip azotu bitkiler doğrudan havadan da alamamaktadır. Fakat yeryüzündeki harika ekolojik dengeyi yaratan Allah (cc) elbette bir çözüm yolu açmıştır ki, bu sistem böylece devam ediyor. Kısaca anlatalım: Azotun atmosferden alımında farklı işlemler gerçekleşir. Toprakta nitrojen bağlayan bakteriler yaratılmıştır ve bunlar adeta bitkilerin yardımına koşturulurlar. Bitkiler kökleri vasıtasıyla bu bakterilerden faydanırlar.

 

Bitkilerde dengeli beslenme

Bitkiler ayrıca karbon, hidrojen ve oksijen gibi üç temel elemente de ihtiyaç duyarlar ve bunları da atmosferdeki karbondioksit, oksijen ve sudan temin ederler. Bu elementlerin yeteri kadar alınamaması ya da fazla alınması durumunda bitkide çeşitli problemler ortaya çıkar.

Nitrojen formundaki azotun topraktan fazla alınması; yüksek ısıda bitkinin kolay kırılmasına ve güçsüzleşmesine sebep olabilir, az alınması durumundaysa bitkilerde sararma, kırmızılıkların ve morlukların oluşması, az tomurcuklanma ve geç büyüme gibi olumsuzluklar ortaya çıkabilmektedir. Fosfor eksikliğindeyse, büyüme yavaşlar, renk koyulaşır, bazı bitkilerdeki yapraklarda kahverengileşme ve morarma oluşur, tomurcuklanma azalır ve alttaki yapraklar dökülür, çiçek açımı azalır. Kısacası bitkilerin sağlıklı büyümeleri için bu iyonların toprakta var olması ve topraktan ne eksik ne fazla, sadece gerektiği kadar alınmaları şarttır.

Bitkiler, elementleri seçen ve ne miktar alınacağını belirleyen bir mekanizmayla donatılmasaydı ne olurdu? Ya da topraktan sadece gereken elementleri değil de her önüne gelen minerali alsalardı ne olurdu? Bir de elementleri gereğinden daha az ya da fazla alsalardı neler olurdu? Peki bütün bu işlemler bitki köklerinde aksamadan yapıldığına göre, bunlar nasıl gerçekleşir? Bunları kim idare eder?

 

Bunları kökler yapıyorsa, onlara akıllı denmeli

Köklerin uçlarında bulunan ancak mikroskop altında görülebilen çok ince yapılı tüylü hücreler suyun topraktan emilmesinde görev alırlar. Bunlar öylesine ince yapılıdırlar ki, sayıları milyonlarcadır. Bu tüylü hücrelerle ayrıca köklerin toprakta ilerlemesine yardımcı olan asit salgılanmaktadır. Bu asitlerin ikinci bir fonksiyonu olarak, topraktaki minerallerin çözünerek hücre içine alınabilmesi sağlanır.

Ayrıca bitki kökleri her çeşit toprakta ilerlerken aynı asidi salgılamamaktadır. Granit ve kuvarslı topraklarda bitki kökleri ilerleyebilmek için flor ihtiva eden asidi salgılarken, fosfatlı topraklarda ise sitrik asit salgılamaktadırlar.

Bazı bitkilerin kökleri ise kökmantar denilen bir mantar tabakası tarafından sarılmış vaziyettedir. Bu mantarların ince lifleri, kökleri sararak yumrular meydana getirir, hatta bazen bitkilerin köklerindeki hücrelere kadar nüfuz etmiş vaziyettedirler. Ağaçtan mantara karbonhidratlı maddeler verilirken, karşılığında mantarın humus tabakasından aldığı azot, fosfor ve kalsiyum bitkiye verilir.

Şimdi soruyu tekrar soralım: Acaba kökler akıllı mı? Bütün bunları kökler mi düşünüp organize ediyor? Bu tıkır tıkır işleyen sistemleri kökler yapabilirler mi?

Ya da şöyle söyleyelim: Akılsız, şuursuz oldukları halde akıllıca işler yapmaları gösteriyor ki, bu harika faaliyetler onların işi değil ve olamaz.