TR EN

Dil Seçin

Ara

Evrimciler Peşin Hükümlüdür, Gerçeğe Ulaştıramazlar

Evrimciler Peşin Hükümlüdür, Gerçeğe Ulaştıramazlar

Evrim teorisi, günümüzden yaklaşık 200 yıl önce, 1810’lu yıllarda Lamarck’la şekillendi. Darwin’in devreye girmesi 1860’lı yıllardadır.

 

Yakın zamandaki bilim adamlarının evrimle ilgili görüşleri nasıl? Örnek verilen bilim adamlarının görüşleri eski. Yeni gelişmeler olmakta ve oluyor. Bütün bunlar evrimi destekliyor mu, yoksa yanlışlığını ortaya mı koyuyor?”

 

Evrim teorisi, günümüzden yaklaşık 200 yıl önce, 1810’lu yıllarda Lamarck’la şekillendi. Darwin’in devreye girmesi 1860’lı yıllardadır. Evrimcilerin, evrimle ilgili ileriye sürdükleri ve halen okullarda okutulan embriyo delilleri 1860’lı yılların, fosil delilleri de 1920’li yılların bilgileridir.

Bizim bilimsel kaynak olarak verdiğimiz kitapların hiçbirisi bu tarihlerden daha eski değildir. Genelde 1980 ve 1990 yıllarından sonradır.

Evrimcilerin; canlıların silsile halinde birbirinden meydana geldiği, insanın da bu silsilenin en son halkası olduğu yönündeki iddiaları, bilimsel bilgiye değil, felsefî düşüncelerine dayanmaktadır. Felsefede herkes her önermeyi söyleyebilir. Her felsefî düşüncenin doğruluğu veya yanlışlığının ispatlanacağı gibi bir beklenti de yanlıştır. Dolayısıyla evrimin ispatı veya reddi gibi bir sonuca ulaşılamayacağının daha baştan bilinmesi gerekir.

Yaratılışa inanan kişi, kâinattaki varlıkları Allah’ın sanatlı eserleri olarak görür. İnceleme ve araştırmasını ona göre yapar. Kâinatla ilgili çalışırken, bu eserin sahibi olan Allah’ın bildirdiklerini dikkate alır. Bu konuda Kur’an ve hadislerin sesine kulak verir.

Yaratılışa ve bir yaratıcıya inanmayan da, kâinattaki bütün varlıkları tesadüf ve tabiatın eseri olarak görür, her şeyin başıboş, anlamsız ve gayesiz ortaya çıktığını düşünür. İncelemesini bu fikrinin üzerine bina eder. Elde ettiği her bilgiyi, bir yaratıcıyı reddeden inkâr felsefesine göre yorumlar. Şimdi siz bundan yaratılış ve yaratıcı konusunda neyin ispatını isteyeceksiniz? Zaten o insan, bir yaratıcının olmadığı konusunda peşin hükümlüdür, bilimsellikle bir ilgisi yoktur. Onun sizi gerçeğe ulaştırması nasıl mümkün olacaktır? Yanlış yolda, bataklıkta giden bir kimsenin arkasından gidenin halinin ne olacağı bellidir.

Evrimciler özellikle, varlıkların geçmişinden ve insanın ilk yaratılışından bahsetmekte, geçmişle uğraşan insan ise, kendi yaratılışına nazar edememektedir. Hâlbuki insanın şimdi tek hücreden yaratılışı, ilk yaratılışından daha basit değildir. Şimdi bir hücreden insanı yaratan ilim, irade ve kudret sahibi, dün de onu yoktan yaratmıştır. Yaratılış konusunda örnek olarak verilebilecek somut deliller isteniyor. İnsanın ilk yaratılışına, şimdiki yaratılışından daha güzel örnek ve delil mi olur?..

Şimdi tek hücreden yaratılan sadece insan da değildir. Bütün bitkiler ve hayvanlar da tek hücreden yaratılmaktadır. İnsan, biyolojik bilgilere bakmalıdır. İnsanlar, yaratılış konusunda bu felsefecilerin şahsi yorumlarını dinledikleri kadar, fen bilimlerini, Allah ve peygamberini de dinlemeli ve onların sözlerine kulak vermeliler. “Gökleri ve yeri yoktan yaratan Allah hakkında kuşku mu olur?” (İbrahim suresi, 10)