HER İNSAN, sadece kendi aklının kabul ettiği ya da kendi keyfinin istediği şeyi ölçü olarak kabul ettiği takdirde nizam bozulur, her yerde ve her şeyde karışıklık başlar. Mesela bütün saatler bir merkeze göre ayarlanır ve o merkeze göre ileri giden ya da geri kalan saatlerin yanlış olduğu bilinir. Eğer herkes saatini kendi keyfine göre ayarlarsa, bir aile içinde dahi karışıklık çıkacak ve düzen bozulacaktır.
Yine bilindiği gibi uzunluk ölçüsü olarak metre kabul edilmiştir. Bu ölçü herkesçe kabul edildiği için, iki metre kumaş almak istediğimizde, bize metrenin ne olduğu sorulmaz, hemen belli ölçüde kumaş kesilir ve verilir.
Herkesin kendine göre metre uzunluğu olsa, o zaman elimize aldığımız uzunca bir sırığı tezgâhtara uzatıp “bana bununla iki metre kumaş ver” dediğimizde, tezgâhtar da kendi ölçüsü olan küçük bir çubukla iki ölçü kumaş vermeye kalksa böyle işlere herkes itiraz edecektir.
İşte Cenab-ı Hakk da, Peygamber-i Zişan’ı (asm) bütün insanlara her cihette bir rehber ve yol yordam gösterici olarak göndermiştir. Her halimizden her sözümüze, her işimize, yememize içmemize kadar bütün konularda kendimizi o Zat’a (asm) göre ölçecek ve şekillendireceğiz. Onun gösterdiği ölçülere uyduğumuz derecede kıymet kazanıp, mutlu olacağız.