TR EN

Dil Seçin

Ara

Ruhsal Şifa / “Hiperaktif yetişkin olur mu?”

Merhaba;

Ben 32 yaşında bir bayanım, kendimi sürekli huzursuz hissediyorum, aynı yerde fazla kaldığım zaman çok fazla sıkılıyorum, aynı zamanda başladığım bir işi bitirmekte de çok zorlanıyorum. Mesela başladığım bir kitabı çoğunlukla bitiremiyorum, ya yarım bırakıyorum ya da atlaya atlaya okuyorum, yapmam gereken şeyleri sürekli erteliyorum, yarım bıraktığım bir sürü işim var ve bunları bir türlü tamamlayamıyorum. Bu durum beni çok rahatsız ediyor, ne yapabilirim, acaba ben hiperaktif miyim, yardımcı olursanız sevinirim?

Allah’a emanet olunuz.

 

“Hiperaktivitenin olumsuzlukları yanında çok olumlu özellikleri de vardır. İnsan kendini tanırsa, daha kolay tedbirler alır ve hayatını ona göre planlar.”

 

Değerli genç arkadaşım;

Hiperaktif çocuk ve ergen olur da, yetişkin olmaz mı? Erken dönemlerde tedavi edilmeyen hiperaktivite, yani aşırı hareketlilik erişkinlik döneminde de bir ölçüde, nitelik değiştirmekle beraber devam ediyor. Bu tabloya bir de dikkat eksikliği de eklenirse, durum gerçekten zorlayıcı olabiliyor.

Sizin anlattığınız tablo da bu tanıya uyuyor, fakat tam teşhis konulabilmesi için ayrıntılı bir anamnez alınmalı, yani çocukluktan itibaren alınacak gelişim öyküsü olaya açıklık getirecektir.

Yetişkin çağda görülen hiperaktivitenin belirgin özelliklerini sıralayacak olursak ilk başta, sürekli değişen bir duygu-durumdan bahsedebiliriz. Kendini iyi hissederken, durup dururken kendini çok kötü hissetme ve bunun gün içinde sürekli yer değiştiriyor olması.

Bir diğeri, organize olmakta güçlük çekme, zamanı verimli kullanamama, başladığı işi bitirmekte yaşanan güçlük ve maymun iştahlılık diyebileceğimiz, her şeye atlamak ama hiç birini tamamlamadan bırakmak. Sürekli ertelemek ve işe başlamakta güçlük çekmek de en önemli belirtileri arasındadır.

Dikkatleri çabuk dağılır, eşyalarını sürekli bir yerlerde unuturlar. Çoğu zaman karşısındaki kişiyi dinlemekte dahi güçlük çekerler. Arada çıkıp dolaşmak isteği duyarlar, bu sebeple eğer, masa başı bir işe sahiplerse, bu onlar için tam bir işkence olur.

Başladıkları kitabı bitirmekte zorluk yaşarlar, gazetedeki makaleleri bile atlaya atlaya okurlar. Televizyon karşısında sürekli ‘zapping’ yapan kişilerdir. Duygusal ve kişilik tasvirlerini içeren psikolojik filmler yerine aksiyon içerikli, hızlı geçişli filmleri seyretmeyi tercih ederler.

Bunların yanında çok olumlu özellikleri de vardır. Çoğunlukla enerjiktirler, çabuk dostluk kurabilen, cana yakın kişilerdir. Çok kolay risk alırlar, çünkü; kolay güvenirler. Espri yetenekleri gelişmiştir. Arkadaşlık gruplarının aranan kişileridir.

Bu bilgiler sonucunda şunu diyebiliriz ki; insan kendini ve özelliklerini tanırsa, daha kolay tedbirler alır ve hayatını ona göre planlar, tercihlerini bu yönde yapar. Meslek seçiminde, hareket alanı geniş olabilen işleri tercih eder. İşlerini küçük parçalara bölüp yaparak, erteleme ve yarım bırakmaktan kurtulur. Kendine küçük günlük planlar yaparak, işlerini daha kolay planlar.

Fakat tüm bu tedbirlere rağmen, hayatımızın kalitesi, verimi düşüyorsa, profesyonel yardım almakta fayda olduğunu düşünüyorum.