TR EN

Dil Seçin

Ara

Dünyanın Çalışkan Hizmetçileri

Bakterileri genellikle çevremizde, vücudumuzda ya da bozulmuş yiyeceklerde hızlı üreyebilen mikroplar olarak tanırız. Ve aslında onlara haksızlık ederiz. Oysa faydalı bakterilerin, dünyadaki canlılığın sürebilmesi için son derece önemli işlemler yaptıklarının farkında değilizdir.

Soluduğumuz oksijenden, yediğimiz yemeğe, yeryüzünün temizliğinden, faydalandığımız demire, altın madenini elde edebilmemizden, petrolün oluşumuna, etrafımızdaki manzaradan, kullandığımız antibiyotiklere kadar sayısız hayatî olgunun içinde bakteriler çok önemli rol oynarlar.

Biz gözle görmesek ve farkında olmasak bile, hiç durmadan çalışan ve yaşamımıza destek olan bu kimyacılar, her yeri kaplamışlardır. Bunların en önemli faaliyeti; canlılar için oksijen ve besin üretmek, daha sonra artık ve canlılara zarar verecek maddeleri temizlemek ya da bunları kullanılabilecek yeni ve faydalı ürünlere dönüştürmektir. Bu karmaşık görevler sırasında sırrı çözülememiş bir sürü kimyasal reaksiyon tekrarlanır. Bu mikro canlıların çevremize nasıl bir hızla yayıldıklarını bilmek bir insanı hayrete düşürmeye yeterlidir.

Uygun koşullarda bakteriler, her 10-30 dakika içinde, sayılarını iki misli artırırlar. Tek bir bakterinin sayısı önce ikiye, sonra dörde, daha sonra sekize çıkarak çoğalır ve bu işlem bu şekilde devam eder. Bu yolla tek bir bakteri kısa süre sonra sayıca milyonlara ulaşabilir. Ama hiçbir zaman tehlikeli sınırlara ulaşmaz.

İngiliz Zoolog Sir James Gray’in ifadesi ile bir bakteri, bir laboratuarın faaliyetlerinden çok daha fazlasını gerçekleştirmektedir. Dünyada, bu en küçük canlı organizmanın biyokimyasal faaliyetiyle rekabet edecek bir laboratuar yoktur. En akıllı kimyacıların çözemedikleri reaksiyonlar, en gelişmiş teknolojilerin taklit edemediği işlemler bakteriler için çok kolay işlerdir.

Tek bir bakterinin DNA’sının içerdiği bilgi, her biri 100 bin kelimelik 20 romana denktir. Bakterinin genomunun içinde taşıdığı bilgiyi, biyofizik uzmanı Dr. Lee Spetner ise şu şekilde açıklamıştır:

“Bir bakterinin genomu (DNA molekülü), birkaç milyon sembolden oluşan bir dizidir. Bir memelinin genomu ise 2-4 milyar sembolden oluşmaktadır. Eğer bu sembolleri bir kitap olarak bassaydınız, bir bakteri için yaklaşık 1000 sayfalık bir kitap basardınız.”

 

İnsan için çalıştırılan işçiler

Bakteriler, kendi soylarını devam ettirirken, bilmeden bizim hayatımızın devamına da hizmet ederler. Her gün yediğimiz içtiğimiz birçok gıdayı; peyniri, yoğurdu, ekmeği, hamur işlerini, turşuyu.. bakteriler çalıştığı için yeriz. Peki bu nasıl gerçekleşir? Bakteriler, enerjilerini bulundukları ortamdaki organik bileşikleri parçalayarak elde ederler. Bu parçalanma sonucunda pek çok madde açığa çıkar. Açığa çıkan bu maddelerle, bakterinin içinde bulunduğu besin asitlenir veya alkollenir ya da besinin içinde karbondioksit kabarcıkları oluşur. Böylelikle besin nitelik değiştirir. Yani salatalık artık bir turşu olmuştur. Bakterinin gerçekleştirdiği bu işleme fermentasyon adı verilir.

Bakteriler fermentasyon işlemi ile besinlerin yararlılığını artırırlar. Fermente ürünlerin vücut tarafından emilmesi kolaydır. Aynı zamanda fermentasyon sırasında bakteriler vücut için son derece yararlı olan birtakım vitamin ve mineralleri de sentezlerler. Peynir veya yoğurdun vücut için faydalı olmasının sebebi budur. Aynı ürünlerin vücutta bağırsak gibi çeşitli organların yenilenmesini sağlamaları da bakteriler sayesindedir. Bakteriler bu yönleriyle pek çok sindirim bozukluğu hastalıklarında da tedavi edici faydalara sahiptirler.

Bakteriler, insan bağırsağında bulundukları süre boyunca sindirim ve vitamin emilimi gibi birtakım işlemler gerçekleştirirken, aynı zamanda zararlı bakterilerin hastalık yapmalarını da engellerler. Bakterilerin yardımı ile bağırsaklar çalışırken, bağışıklık sistemi de güçlenir.

Ağızda bulunan bakterilerin kimyasal faaliyetleriyle de yediğimiz besinler bizim için zararlı bir madde olmaktan çıkar; aynı zamanda içinde barındırdığı tüm zararlı mikroplar da vücuda girer girmez ölürler. Faydalı bakteriler dişetlerinin çevresinde de çalışırlar. Onların bu faaliyetleri dişlerin çürümesini de engellemektedir.

 

Birbirinden habersiz beraber yaşayanlar

Tahmin edildiğine göre, insan vücudunun bir santimetre karesinde 10 milyon bakteri vardır. Ayrıca sadece ağız içinde 80 farklı türde bakteri bütün fertleriyle beraber yaşar. Bir santimetre kare insan bağırsağında ise, yaklaşık 10 milyar organizma bulunmaktadır.

Belfast, Queen Üniversitesi’nden Mikrobiyoloji Profesörü Mark Pallen, bir insan vücudunda bulunan ve vücudunun sağlıklı kalması için çalışan bakteri türünün 200 civarında olduğunu söylüyor. Bu 200 türün milyonlarca üyesi bulunmakta ve her biri vücut içinde çeşitli işlevlerle çalışmaktadır. Bizler ise, bedenimizde yaşayan böylesine kalabalık bir topluluğun varlığından haberdar bile değiliz. Oysa onların, her dakika, her saniye yaptıkları işlerle yaşayabilmemiz mümkün olmakta. Bir başka ifadeyle, bizi yaratıp, bize hayat veren Rabbimiz, bu faydalı bakterileri de yaratıp, bedenimizin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde çalıştırır. Ve biz de, böyle, bizi hiç tanımayan sonsuz sayıdaki canlıyı, bizim için çalıştırıp, onların eliyle bize bu güzel hayatı sunan, bizi seven Rabbimize, nimetlerinin karşılığı olamasa da sonsuz şükürlerimizi sunarız.

 

Kim ‘dur’ diyor?

Düşünmemiz gereken bir başka önemli nokta daha var. Bilindiği gibi bakteriler çok hızlı çoğalabilen canlılardır ve bulundukları ortamda, şartlar müsaitse, birkaç saat içinde sayıları milyonları bulabilir. Söz konusu durum, insan vücudundaki bu bakteriler için de geçerlidir. İnsan vücudundaki ortam ise, bakterilerin üremelerine uygundur. Onların da türdeşleri gibi kısa bir süre içinde aşırı derecede çoğalmaları ve bağırsakları neredeyse tümüyle istila etmeleri gerekirdi. Peki acaba böyle bir sorun ile karşı karşıya mıyız? Allah’a şükür ki, hayır. Mesela, bağırsaklarımıza yerleşen E. coli bakterisi için böyle bir durum söz konusu değildir. Bu bakteri 20 dakikada bir ikiye bölünür ve bu çoğalmanın ardından da ortaya çıkan bakterilerin pek çoğu ölür. Eğer E. coli hücreleri kendi hallerine bırakılsalar ve sürekli çoğalsalardı, 20 dakikada bir bölünerek tüm dünyayı kaplayacak hacme 43 saatte ulaşacaklardı.

Her şeyi belli bir ölçüde takdir eden, belli sınırlarda yaratan Mukaddir olan Rabbimiz, bakterilerin sayısını da bizim ihtiyacımızla sınırlamıştır. İnsan için gerekli miktar ne kadarsa, sayıları o kadardır. Bu sayı insanların tümünde ayarlanmış ve belirlenmiş bir sayıdır. Hiçbir insan bedeninde, bağırsakta bulunan bu bakterilerin tamamı ölmemiş ya da kontrolsüz bir çoğalma meydana gelmemiştir, çünkü bu canlılar insana faydalı olması için özel olarak yaratılmışlardır. Yaptıkları işlerden sayılarına kadar her türlü detay, onları yaratan Allah’ın dilediği ve belirlediği şekildedir. Bu kontrolü sağlayan, nerede, ne zaman ve hangi sayıda durmaları gerektiğini bilen, planlayan ve yaratan Allah’tır.