TR EN

Dil Seçin

Ara

Nar / Adalet Öyküleri

Eski zamanlardan birinde bir hükümdar vardı. Bir gün, av sevdasına yollara düşmüştü. Gide gide, içinde çok güzel nar ağaçlarının göğerdiği bir bahçenin kıyıcığına vardı. Canı o tatlı narlardan çekti. Baktı, bahçede bir ihtiyar kimse gördü. Ona seslendi:

“Bana ordan bir nar verir misin?”

İhtiyar adam, memnuniyetle koştu, ağaçlardan bir nar koparıp hükümdara verdi.

Nar çok tatlı ve suluydu. Hükümdarın o kadar hoşuna gitti ki, içinden:

“Şu bahçeyi, şu beli bükülmüş ihtiyarın elinden alsam mı acaba?” diye geçirdi.

Sonra da:

“Bir nar daha ver bakalım!” dedi.

İhtiyar, ona bir nar daha verdi. Ancak bu ikinci nar, ötekinin aksine suyu çekilmiş ve toprak kadar tatsızdı.

Hükümdar sordu:

“Bu nar neden öteki kadar sulu ve tatlı çıkmadı?”

İhtiyar güldü ve şöyle dedi:

“Hükümdarımız içinden bir zulüm eylemeyi düşünmüş olmalı ki, o zulmün ateşinden bu nar kurudu!”

İhtiyarın bu sözleri hükümdara çok tesir etti. Az önce içinden geçirdiği hain niyetten dolayı pişman oldu. Rab Teâlâ’ya karşı el açıp tövbe diledi.

Sonra da:

“Hadi bana bir nar daha ver!” dedi.

İhtiyar, hükümdara bir nar daha verdi. Bu üçüncü nar, ikincisi gibi kuru ve tatsız olmadığı gibi, birincisinden de çok daha sulu ve tatlı idi.

Hükümdar, ihtiyara sordu:

“Peki, bu niye ilkinden bile tatlı ve sulu çıktı?”

İhtiyar cevap verdi:

“Herhalde hükümdarımız tövbe ederek pişmanlık diledi...”

O hükümdar bu ibretli hadiseden sonra, kimseye zulüm etmedi. Herkese adaletli davrandı ve adı cihana “adil sultan” olarak yayıldı.

Evet, eğer hükümdar halkın bahçesinden bir nar koparsa, onun uşakları bahçeyi kökünden söker...