Vabısa b. Mabed, Peygamber Aleyhisselam’ın yanına geldi. Niyeti Allah’ın Resulü’nden, iyilik ve günahın ne olduğunu sormaktı. Huzura vardığında, Peygamber Aleyhisselam ona:
“Ey Vabısa bana yaklaş” buyurdu.
Vabısa yaklaştı. Öyleki, dizleri onun dizlerine değiyordu.
Peygamber Aleyhisselam:
“Ey Vabısa, sormak üzere geldiğin soruların cevaplarını vereyim mi; yoksa sen mi soracaksın?” dedi.
Vabısa:
“Sen bana onlardan haber ver ey Allah’ın Resulü!” dedi.
Peygamber Aleyhisselam:
“Sen, ‘İyilik ve günah nedir?’ diye sormaya geldin” buyurdu.
Vabısa:
“Evet, yâ Resulallah” diye cevap verdi.
Peygamber Aleyhisselam, üç parmağını Vabısa’nın kalbinin üzerine koyarak şöyle buyurdu:
“Ey Vabısa, fetvayı gönlünden iste. İyilik ve iyi olan şey, gönlünün razı olduğu, kalbinin sükûnetle karşıladığı şeydir. Günah ise, kalbi tırmalayıp, rahatsız eden; gönüle huzursuzluk veren şeydir. Başkaları sana ne kadar fetva verirlerse versinler, sen yine de kendi gönlüne sor.”
(Peygamberimizin Hayatından Seçilmiş Öyküler 5’ten alınmıştır.)