TR EN

Dil Seçin

Ara

Ruhsal Şifa / “Ben İyi Bir Anne Değil miyim?”

Ruhsal Şifa / “Ben İyi Bir Anne Değil miyim?”

Soru: Oğlum dört yaşında. Ona çok iyi bir anne olmak istiyorum. Çocukken yaşadığım sıkıntıları yaşamasın istiyorum. Bu amaçla çok okuyorum ve çok araştırıyorum. Özellikle sosyal medyadaki uzman pedagogları takibe alarak dediklerini uygulamaya çalışıyorum ancak bu konuda sabır gösteremeyip pes ediyorum. Tavsiye ettikleri kitapları, oyuncakları maddi durumumdan dolayı alamıyorum genellikle. Sonuç olarak uzmanların dediklerini yapamadığım için iyi bir anne olamadığımı düşünüyorum. Bu düşünce beni ciddi bir bunalıma sokmuş durumda. Yardımcı olabilir misiniz?

Cevap: İyi bir ebeveyn olup olmadığınızın ölçütü uzmanların dediklerini başarıyla yerine getirebilmeniz değildir. Elbette uzmanların dediklerini dinlemeyin demiyorum. Onların tavsiyelerine ve hatta gerekirse profesyonel yardımlarına ihtiyaç duyulduğunda başvurulmalıdır. Bu noktada bir denge sağlamak çok önemlidir. Sizde görebildiğim kadarıyla dengeyi sağlayamayıp aşırıya kaçma durumu oluşmuş. Bu aşırılık da başarısızlık olarak telakki ettiğiniz bu durumun “kötü ebeveyn” olarak iç dünyanıza yansımasına neden olmuş.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, çocuk terbiyesinde herhangi bir fikir, davranış ya da tavsiyenin teoride olması gereken ile gerçekte olanı arasında her daim bir fark vardır. Bu fark, dünyada yaşayan insan sayısı kadar farklı kişiliğin olmasından kaynaklıdır. Her çocuk ve her insan kendine hastır ve kendine özeldir. Tıpkı parmak izlerimiz gibi. Üstelik buna ailenin ve çocuğun bulunduğu bağlamı da eklersek falanca uzmanın falanca tavsiyesi teoride gayet güzel olabilir ama sizin aile bağlamınıza ve evladınız özelinde uygun bir tavsiye olmayabilir. Uzmanlar bir tavsiyede bulunurken genel ilkelerden hareket ederek genel bir yaklaşım sergilerler. Siz bu tavsiyeyi körü körüne bir taklitle kendi evladınıza uygulamaya kalkarsanız muhtemeldir ki büyük bir hüsran yaşayacaksınızdır. Bu hüsran da zamanla kendinize olan güveninizi ve saygınızı bitirip sizi tüketecektir. Bir kitapta ya da sosyal medyada rastladığınız tavsiyelere lütfen bu bilinçle bakarak kendi aile bağlamınıza uyarladıktan sonra uygulamaya geçin. 

Ayrıca duyduğunuz her tavsiyeyi uygulamaya çalışmanız büyük bir hatadır. Belki de evladınızın buna ihtiyacı yoktur. İhtiyacı olmadığı halde çocuğa bunu uygulamaya kalkarsanız bu ciddi manada olumsuz sonuçlara neden olur. İhtiyaç duyduğunuz tavsiyelere kulak kabartmanız daha doğru bir yaklaşımdır.

Teori ve pratik arasındaki doğal fark hiçbir zaman aklınızdan çıkmasın. İnsanlara “şu şekilde davranın” diyen bir uzman acaba bu dediğini kendi hayatında ne kadar uygulamaktadır? Ya da bu dediğini uygularken ne sorunlar yaşamıştır? Bu soruyu lütfen kulağınıza küpe edin. Zira uzman da olsa insan hata yapabilir, eksikleri olabilir, yanlış davranabilir. Doğruyu söylemek ile doğruyu yapmak arasında ciddi bir fark vardır. Uzmanlar tavsiye ettikleri her şeyi kendi hayatlarında tam manasıyla uyguluyor diye düşünmek hata olur. Onların sadece aldıkları eğitimle ve kişisel tecrübeleriyle çıkardıkları genel ilkelerden bahsettiklerini ve size düşenin ise bu tavsiyeleri ihtiyacınıza binaen kendi bağlamınıza uyarlamak olduğunu bilin.

Öte yandan size evlilik ve çocuk ile ilgili tavsiyelerde bulunan her uzmanın evli ve çocuklu olduğunu sanmayın. Birçok meşhur pedagog evli bile değil. Bu onların tavsiyede bulunamayacakları anlamına gelmez elbette, ancak bu tavsiyeleri kendi evladına uygulama imkânından mahrum bir uzmanın işin uygulaması manasında eksik olduğunu da belirtmek isterim. 

Son olarak gerek yazar olarak gerekse de sosyal medyada meşhur olan birçok uzmanın arkasında birçok sponsor var. Size o tavsiyeyi verdiği videoda giyeceği kıyafetten tutun ayağındaki pabucuna kadar her şey sponsorlarca karşılanmış durumdadır. Yani uzman, size o tavsiyeyi verirken bu tavsiyeleri kendi hayatında uyguladığında yaşadığı kötü tecrübeleri anlatmayacaktır muhtemelen. Çünkü bu, reklamını yaptığı firmalara da zarar verecektir. Eve gittiğinde ne pişireceği, çocukları okuldan kimin alacağı, evin temizliğini ne zaman yapacağı gibi sorunları olmayan bir insan ile kendinizi kıyaslamanız şahsınıza büyük haksızlıktır. Zira takip ettiğiniz bu tarz fenomenlerin ihtiyaçlarını yardımcıları hallediyor zaten. Siz ise tek başınıza birçok sorumluluğu yerine getirmek zorundasınız. Elbette bunlara harcadığınız enerjiden sonra uzmanların tavsiyelerini evinizde eksiksiz uygulamanız mümkün olmayacaktır. Bu sizin kötü bir ebeveyn olduğunuz anlamına gelmez. Olduğu kadarıyla ve uyarlayarak yapın yeter. Bu süreçte elbette sorunlar yaşayacaksınız, bu da insan olmaktan kaynaklıdır; mükemmel değiliz. 

Kendinizi tamamen uzmanlara bırakmak yerine kendinize güvenin! Küçüklüğünüzden beri anne babanız başta olmak üzere çevrenizden ve kültürünüzden beslenerek oluşturduğunuz ebeveynlik figürüne güvenin! Bilinçaltınızda olan ve gerektiğinde ortaya çıkan ebeveynlik içgüdülerinizin bulunduğu bagaja güvenin! Çocuk terbiyesinde mükemmel ebeveynliğin mümkün olmadığını bilin! Zaten böyle bir şeye gerek olmadığını da aklınızda tutun. İyi niyetinizi, ideal örnekliği, samimi çabanızı, halis duanızı eksik etmiyorsanız ve asıl terbiye edicinin Allah olduğunu unutmamışsanız doğru yoldasınız demektir. Bu hal üzere gittiğiniz sürece doğal olarak yapılabilecek tüm hataların telafisi olduğunu bilin.