TR EN

Dil Seçin

Ara

Mızrağın Ucunda Bir Kefen / Tarih Öyküleri

Selahaddin Eyyubi, ölüm döşeğinde idi. Kendisinden sonra, yerine geçecek olan oğlu Melik Efdal’i yanına çağırdı ve ona şunları nasihat etti:

“Evladım sana, bütün iyiliklerin kendisinden geldiği Allah korkusu ile doğrudan ve doğru yoldan ayrılmamayı vasiyet ederim.

Allah’ın emirlerini yerine getirmekte elin gevşek olmasın ve kusur işlemeyesin. Bilesin ki, kurtuluş ancak bundadır.

Kimsenin kanı ile, ellerini kirletme. Halkının emniyeti ve saadeti için çalış. Onları Allah’ın sana bir emaneti bil.

Komutanlarına değer ver. Arkadaşlarını koru.

Herkesin bir gün öleceğini aklından çıkarma. Kimsenin hakkını zayi etme. Kul hakkı, kul affetmedikçe kalkmaz.”

Bu nasihatlerden sonra, vaziyet olarak da şunu istedi:

Kefenimi bir mızrağın ucuna bağlayıp, tellalın eline vereceksin. O, sokak sokak gezecek ve halka şöyle bağıracak:

“İşte ey ahali! Bu Kudüs fatihi Selahaddin’in kefenidir… Dünyadan, sadece bu kefenle gidecektir. Bundan gayrı mal, mülk, mevki ve makam, ölüm kapısından öteye geçmeyecektir. Bakın ve ibret alın!”