Mayıs ayı içinde bir gün, bir pazarcıdan kiraz alıyordu. O sıra, üstünde eski bir elbiseyle bir ihtiyarın pazarcıya yaklaştığını gördü. İhtiyar adam, yarısına kadar dolu bir kese kâğıdını pazarcıya uzatarak:
“Evlat, bak!” dedi. “Dün akşam üzeri senden kiraz aldım. Gözümün önünde hep iyilerini koyduğun halde, evde açtığım zaman yarısı çürük çıktı...”
Kiraz satıcısının cevabı küstahça idi:
“Babalık! Sen onu başkasına yuttur... Benden almadın!”
İhtiyarın kırlaşmış sakalları titredi, fakat gene de terbiyesini bozmadan sordu:
“Evlat... Dünkü satış hesaplarından eksiğin çıktı mı?”
Delikanlının kaşları çatıldı.
“Beş papel kaybettim. Sergiden uçtu... Bundan sana ne?”
İhtiyar cebinden buruşuk, kirli bir 5 Lira çıkardı. Kirazcıya uzatarak ilâve etti:
“Dün akşam bana verdiğin bu kirazların içinden çıktı da...” dedi.
Ve titrek adımlarla oradan uzaklaştı...
— Alâaddin Savaş