Sinek kurtları, biz insanlar için her zaman mide bulandırıcı olmuşlardır. Sevimli bulduğumuz hayvanlar listesinde hiçbir zaman bir yer edinememişlerdir. Acaba onlar sırf midelerimizi bulandırmak için mi yaratıldılar?
Elbette hayır! Yeryüzündeki tüm canlılar gibi sinek kurtları da, onları bize sevdirecek tavşanlar gibi yumuşacık kürkleri, muhabbet kuşları gibi rengarenk tüyleri, kediler gibi pembe patileri olmadığı için, okşayıp sevemesek bile “iyi ki varlar” dedirtecek özelliklere sahiptirler.
Buzları çözülsün diye buzdolabından dışarıya çıkardığımız bir parça et, eğer gereğinden fazla orada kalırsa, önce kokmaya sonrada çürümeye başlar. Bir süre sonra nereden geldiklerini anlayamadığımız yüzlerce küçük kurtçuk tarafından istila edilir ve burnumuzun direğini kıracak bir koku yayarak ortadan kaybolur. Aslında etin başına gelenler bellidir. Sinekler gelip üzerine yumurtalarını bırakmışlardır. Bu yumurtalardan çıkan sinek kurtları da, gelişimlerini tamamlayıp birer sinek olana kadar onu yerler. Böylece et tükenir. Eğer kokuşan et, yemeyi düşündüğünüz et ise, elbette bu işe canınız sıkılır ve sinek kurtlarından iğrenmenin yanında nefret edersiniz, ama bir de şunu düşünün; her gün ormanlarda yüz milyonlarca hayvan ölmektedir. Eğer sinek kurtları olmasaydı onların cesetleri çok çok uzun bir süre, öylece düştükleri yerde kalacaklardı. Ve hiçbirimiz, hafta sonları ormanda bir gezintiye çıkmak istemeyecektik.
Adli tıp ve sinek kurtları
XIII. yy.’da Büyük Çin’de bir cinayet işlendi. Maktül, çifçilerin ekin biçmekte kullandıkları orak ile öldürülmüştü ve ortada hiçbir delil yoktu. Katili arayan görevlilerin aklına ilginç bir fikir geldi. Civardaki bütün çifçileri tarlalardan toplattırıp, oraklarını yere koydurtular. Kısa bir süre sonra, oraklardan bir tanesinin üzerine onlarca küçük sinek toplandı. Çünkü orağın üzerinde kan vardı. Biraz sorgulamadan sonra da orağın sahibi, cinayeti işlediğini kabul etti. Suçlu bulunmuştu ve sineklerin bir cinayeti aydınlatmada kullanılmaları ilk böyle olmuştu.
Son otuz yıl içinde adli tıp uzmanları tarafından pek çok cinayetin çözülmesinde sineklerden ve sinek kurtlarından faydalanıldı. Bu yöntem o kadar etkili oldu ki, kimselerin sevmediği sinek kurtları adli tıp uzmanlarının bir anda gözdesi oldular.
Aslında pek çok böcek çeşidi bu işler için ipucu verebilirler ama sinek kurtları en elverişli olanlarıdır. Onlar sayesinde, cinayetin ne zaman işlendiği tam olarak tespit edilebilir. Bu da soruşturma esnasında altın değerinde bir bilgidir. Sinek kurtlarının ceset üzerindeki gelişim seyrine bakan uzmanlar bu yolla, cinayetten haftalar sonra bulunmuş cesetlerin bile öldürülme zamanlarını tespit edebiliyorlar.
Sistem nasıl çalışıyor?
Ölüm vakası olduktan birkaç saat sonra sinekler cesetin üstüne konuyor ve cesetin üstünde yumurta bırakıyorlar. Daha sonra üç farklı safha geçiliyor ve kurtçuklar yumurtalarından çıkıyor. Böcek bilimciler de, sinek kurtçuklarını alıyorlar ve geriye doğru dönerek yumurtaların ilk ne zaman bırakılmış olduğunu buluyorlar. Böylece cinayet saati bulunmuş oluyor, çünkü suç mahalline ilk varan her zaman sineklerdir.
Tabii bu araştırma esnasında hava şartları da gözardı edilmiyor. Soğukkanlı hayvanlar olan sinek kurtları soğuk havalarda, sıcak havalara nisbeten çok daha geç gelişiyorlar. Yağmur ve nem bile onların gelişim sürecini etkiliyor.
29 Eylül 1935 tarihinde İskoçya’da bir taş köprünün ayakları dibinde, torbaya doldurulmuş insan parçaları bulundu. Parçalar sinek kurtları tarafından kaplanmıştı. İlk incelemeler sonunda bu ceset parçalarının bir değil iki insana ait olduğu tespit edildi. İki kadın öldürülmüş ve onlarca parçaya ayrılarak nehre atılmıştı. Kimlik tesbiti yapmak imkânsızdı. Polis gerçekten çözülmesi zor bir durumla karşı karşıyaydı. Aynı günlerde Edinburg şehrinden iki kadının kaybolduğuna dair bir ihbar geldi. İki kişinin aynı anda kaybolması pek ender bir durumdu. Polisler bu cinayet ile kayıp ihbarları arasında bir bağ olduğunu hemen anladı. Kaybolanlar, Edinburg şehrinde yaşayan Dr. Buck Ruxton’un eşi ve hizmetçileriydi. İlk yapılan soruşturmada Dr. Ruxton, kadınların kaybolmadığını, 15 Eylül tarihinde şehir dışına gittiklerini söyledi. Oysa onların gidişini gören hiç kimse olmamıştı. Üstelik görgü tanıklarına göre Dr. Ruxton eşini kendisine ihanet etmekle suçluyor ve bu yüzden sık sık kavga ediyorlardı.
Savcı, Dr. Ruxton’un iki kadını 15 Eylül tarihinde öldürdüğünü gösteren kanıtları topladı. Halbuki polis başlangıçta ölüm gününü 19 Eylül olarak tespit etmişti. Bu farkı çözmek için uzmanlar çürümüş cesetlerin üstündeki sinek kurtlarını topladılar ve araştırmak üzere Glasgow Üniversitesi’nde uzman Alexander Mearns’e gönderdiler.
Mearns, sinek kurtlarını inceledikten sonra böceklerin bu döneme ulaşmasının ne kadar zaman aldığını tahmin etti. Eğer cesetler gece atılmışlarsa böcekler gün doğana kadar yumurtalarını bırakamazlardı. Yumurtalar bırakıldıktan sonra onların yumurtadan çıkmaları 8 ile 14 saat alır. İlk safhanın gelişmesi için gereken zaman budur. İkinci safha için 2 ile 3 gün gerekir. Ve üçüncüsü için de, 8 gün. Öldürülme ve cesetlerin bulunması arasında 10-13 gün vardır. Hava soğuk olduğu zamanda böceklerin gelişmesi için daha uzun zamana ihtiyaç vardır. Mearns bunu da gözönünde bulundurarak cesetlerin vadiye 16 Eylül tarihinde, kadınların kaybolmasından bir gün sonra atıldığını ortaya koydu. Parçalar birleşmişti ve Buck Ruxton tutuklandı ve cinayetten suçlu bulundu.
Ruxton olayı ölüm saatini bulmak için sinek kurtlarının kullanıldığı ilk olaydı.
1984 yılında Alton Coleman’ın 8 kişiyi öldürdüğü iddia edildi. Kurbanlardan birisi de Wisconsin’de yaşayan dokuz yaşındaki Vernita Wheat idi. Annesi, Vernita’yı karnavala götürmesi için Coleman’a izin vermişti. Vernita geri dönmedi ve üç hafta sonra küçük vücudu İllinois’de terk edilmiş bir dairenin banyosunda bulundu. Boynunda tel ilmik vardı ve etleri sinek kurtları tarafından yenilmişti.
Çarpışan araba biletleri hâlâ Wheat’in ceketinin cebindeydi ve Coleman tek şüpheliydi. Fakat o, ikna edici bir şekilde banyoda bulunan parmak izlerinin kendisine ait olmasının cinayeti onun işlediği anlamına gelmemesi gerektiğini iddia etti. Olayı inceleyen savcı Matthew Chancey, parmak izinin önceden kalmış olabileceğini söyledi. Fakat uzmanlar sinek kurtlarını incelediklerinde böcek yumurtalarının Coleman’ın kızı karnavala götürdüğü günden bir gün sonra konulduğunu buldular. Vernita karnavala gittiği gece ölmüştü. “Cinayet vaktini daralttığımız zaman Coleman’ın cinayeti işleme ihtimali arttı.” diyordu Chancey. Jüri kanıtları yeterli gördü ve Coleman’i suçlu buldu.
Sinek kurtları sadece cinayetleri çözmek üzere adli tıp uzmanlarına ipucu vermekle kalmaz, günlük hayatta da işe yararlar. Mesela marketten aldığınız etin bozuk çıkması gibi bir durumda, etin markette gerekli koşullarda tutulup tutulmadığını anlamak konusunda sinek kurtlarına bakılır.
Adli böcek bilimciler polislere eğitim vererek böceklerin kullanımı ve olay mahalinden toplanmaları hakkında bilgilendiriler. Diğer araştırma teknikleriyle birleştirildiğinde sinek kurtlarından elde edilen veriler, suçluların bulunmasına yardımcı olduğu gibi masum oldukları halde suçlanan kişilerin de temize çıkmalarına yardımcı olurlar.
1956 yılında Macar bir gemi kaptanı postacıyı bıçaklayıp öldürmekle suçlandı. Ceset gemi rıhtımının yakınlarında bulundu. Otopside cesedin üstünde yeni yumurtlamış kurtçuklar bulunduğu rapor edildi ama mahkemede uzmanların kanıtı dikkate alınmadı ve kaptan cinayetten ömür boyu hapse mahkûm edildi.
Altı sene sonra dosya tekrar açıldı. Savunmanın en güçlü tanığı ceset üzerinde bulunan sinek kurtları oldu. Uzman Ferenc Mihalyi böceklere dayanarak kaptanın cinayeti işlemiş olmasının mümkün olmadığını söyledi. Çünkü kaptan, akşam saat 6 da işte olduğunu söylemişti ve leş yiyen sinekler Macaristan’da Eylül ayında o saatte aktif olmazlardı. Otopsi sırasında yumurtadan çıktıkları göründüğüne göre yumurtalarını cesetin üstüne saat 6’dan önce bırakmış olmaları gerekir. Yani kaptan işe varmadan önce postacı zaten ölmüştü. Diğer kanıtlarla birleşerek bu iddia mahkeme heyetini ikna etti ve kaptan serbest bırakıldı.
Cinayeti işleyen gerçek katilin amacının postacının her ayın onunda, taşıdığı çekleri çalmak olduğu bulundu. Çekler önceden iptal edilmişlerdi ve katil sadece 20 sent kazanmıştı. Bu kadar küçük bir meblağa için kaptan yaşamının altı yılını kaybetti ama kurtlar sayesinde kalanını kurtardı.
İşte gördünüz, beğenmediğimiz, sevimsiz, mide bulandırıcı ve gereksiz bulduğumuz sinek kurtları hiç tahmin edemeyeceğimiz işlerde görev alıyorlar. Şunu hiç unutmamalıyız ki, yeryüzünde bir canlı var ise, var olmasının mutlaka önemli bir sebebi vardır.