Bir zamanlar bağ bahçeyi sulamak için tek bir su kaynağı olan bir köy varmış. Köylüler, tarlalarını ve meyve sebze bahçelerini bu kaynaktan aldıkları su ile sularlarmış. Fakat herkese aynı anda yetmediği için de köylüler suyu nöbetleşe kullanırlarmış. Kimin ne zaman, ne kadar su kullanacağı belliymiş ve herkes bu kurala uyar, komşularının hakkına da saygı gösterirmiş.
Ancak her yerde çıktığı gibi, bu köyde de açıkgöz bir adam varmış. Sebze bahçesi su kaynağının hemen yakınında olan bu adam, herkes gibi sırası geldiğinde kaynaktan suyunu alırmış. Fakat bir gün bununla yetinmeyip, kaynak ile bahçesi arasına gizli bir su yolu kazmış. Kimseler fark etmesin diye de, su yolunun üzerini, taşla tahtayla kapatıp, üstüne de saman balyaları yığmış. Bir miktar su, bu saman yığını altından aka aka, açıkgözün tarlasına gidermiş.
Böyle olunca da, yaz ortasında herkesin tarlasının aksine, onunki yemyeşil bir hâldeymiş.
Bunu fark eden köylüler, “Bu işin içinde bir iş var,” diyerek araştırdıklarında işin aslını öğrenmişler.
Bu olaydan sonra da o komşunun lâkabı saman altından su yürüten olarak kalmış. Ve kimselere çaktırmadan gizlice işler çevirenler için, “saman altından su yürütür” deyimi söylenir olmuş.
•••
Bu deyim, “kimselere belli etmeden gizli gizli iş çevirmek ya da sinsice planlarla insanların arasını bozmak” anlamında kullanılır.