Aralık - ocak ayı
Bir görsen manzarayı:
Beyaz kürk giymiş orman
Göl donmuş... donmuş zaman.
Dallar semâda gibi
Sessiz... duâda gibi...
Bir haşyetli zaman ki,
Çamlar secdede sanki!..
Huzur Gölü, huzurlu
Dede, daha bir nurlu
Sırtında kalın gocuk,
Peşinde yedi çocuk...
Kışın sert günlerinde
Buz, gölün üzerinde
İyice kalınlaşır,
Kırılmaz; çok yük taşır!..
Fırsat bu fırsat diye
Çocuklara hediye:
Dede keseri kapar,
Büyük bir kızak yapar
Ama, tuhaf bir kızak
Sandalı bağlayarak
Üstüne yerleştirir!..
Ola ki, buz incelir,
Buz kırılıp çökse de
Tedbiri almış Dede!..
Göl, pek rüzgârsız kalmaz
Karayel, Yıldız, Poyraz...
Şişer yamalı yelken
“-Yola çıkalım erken,
Bismillâh heyamola
Haydi uğurlar ola!..” ...
Kaptan, yedi tayfası
Buzda sandal sefâsı!..
...Yazık, vaktimiz doldu,
Ne çabuk akşam oldu!..
Gün kısa... kış ya mevsim
Buzlarda binbir resim,
Seyrederler gurub’u:
Bir pembe gül şurubu...
Böyleydi Huzur Gölü
Sevgi ile örülü...
Dönerler... vakit gece
Evde sürer eğlence:
Ocak başı, şahane
Külde kebap kestane,
Tarçınlı sıcak sahlep…
Dört mevsim kış olsa hep!..