TR EN

Dil Seçin

Ara

Huzur Satın Alınır mı?

Huzur Satın Alınır mı?

Huzuru satın almak mümkün mü? Acaba huzur satılır mı, nerede satılır? Huzuru satın almak için kaç para verirdik? Veya huzuru elde etmek için emek harcar mıydık? Lazım oldukça bol bol huzur satın alabilir miyiz?.. Seküler anlayışın etkileriyle sadece Batı dünyası değil, İslam dünyası da huzurun peşinde. Hastalıkların onda dokuzu stres kaynaklı…

Huzuru satın almak mümkün mü? Acaba huzur satılır mı, nerede satılır? Huzuru satın almak için kaç para verirdik? Veya huzuru elde etmek için emek harcar mıydık? Lazım oldukça bol bol huzur satın alabilir miyiz?..

Seküler anlayışın etkileriyle sadece Batı dünyası değil, İslam dünyası da huzurun peşinde. Hastalıkların onda dokuzu stres kaynaklı… Stresin çaresi ve tedavisi huzurda… Huzur ise İslam’da… Yani İslam’ın öğretilerini bilen, bildiğini içtenlikle yaşayanlar huzuru bulabilir. Altını çizerek ifade etmek gerekirse sadece bilmek yetmez, hatta sadece bildiğini yaşamak da yetmez… İslam’ın öğretilerini bilerek, samimiyetle, içtenlikle, ihlasla yaşamak gerekiyor. Dünyanın bir imtihan yeri olduğunu unutmadan insanın bu dünyaya sadece güzel yaşamak, rahat ve safa ile ömür geçirmek için gelmediğini bilmek gerekiyor. 

Evet konumuza dönelim; huzur hem kazanılır hem de satın alınabilir… Madem ki huzur çok kıymetli, elbette bir bedeli olmalıdır değil mi? Bu bedel bazen para ile, bazen bir şeyden vazgeçmekle, bazen paylaşmakla, bazen gayretle ödenir. Huzur için bir bedel ödemek gerekir.

Hatalarından, günahlarından dolayı huzursuz bir insan, Rabbine karşı kusurunu itiraf eder, tövbe ve istiğfar ederse tekrar huzura kavuşabilir. 

Veya kul hakkına girdiğinde pişman olur, huzuru kaçarsa; bundan dolayı o kuldan af diler, verdiği zararı telafi eder ve bir daha yapmama konusunda kararlı olursa tekrar huzura kavuşabilir.

Huzurun kaynağı İslam’ın öğretilerindedir demiştik. Evet İslam, adaleti emrediyor, adaletli davranan huzuru bulur. Paylaşımı emrediyor, maddi ve manevi kazanımlarını paylaşan huzuru bulur. “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır” diyor Hz. Peygamber (asm); insanlara faydalı olan huzuru bulur. İsar veya diğerkâmlık hali ki, “Kendisinin ihtiyacı olduğu halde başkasını kendi nefsine tercih etme duygusu” ile hareket eden huzuru bulur. Bir yetimi sevindiren huzuru bulur. Akraba ziyareti yapan huzuru bulur… Canlılara zarar değil fayda sağlayacak işler yapan huzuru bulur. Çevresini, evinin önünü temiz tutan huzuru bulur. Ağaç diken ve yeşili koruyan huzuru bulur. Egosunu/nefsini yenen ve onu hayırlı işlere sevkeden huzuru bulur…

“Ey imanın huzuruna kavuşmuş insan! Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. Böylece has kullarımın arasına sen de katıl. Cennetime gir!” (Fecr, 27-30)

“Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor.” (Nahl, 90) 

İşte bu ve benzeri öğütleri tutan huzuru buluyor… Lakin en büyük huzur ise O’nun (cc) huzurunda tecelli ediyor… Huzur arayan, buyursun Rabbinin günde beş kez davetine karşılık versin. Çünkü huzura durmayan, huzur bulamaz. İşte insanın aradığı huzur, o huzurda: sınır yok, engel yok, protokol yok… “Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep Allah’ı anarlar” (Âl-i İmrân, 191) Sizin Allah'tan başka bir dostunuz ve yardımcınız da yoktur.” (Şûra, 31)