TR EN

Dil Seçin

Ara

Ağaçlar Ayakta Yaşarlar

Ağaçlar Ayakta Yaşarlar

Hayata dair önemli işaretlerin bulunduğu günlerdeyiz. Yapraklar o kadar itinayla dökülüyor ki, hayran olmamak mümkün değil. Rabbimiz her işiyle hayran bırakıyor gören gözleri, anlayan kalpleri…

Ağaçlar duadadır…

Ağaçlar kıyamdadır…

Ağaçlar ayaktadır…

Ağaçlar ayakta yaşar…

Hayata dair önemli işaretlerin bulunduğu günlerdeyiz.

Yapraklar o kadar itinayla dökülüyor ki, hayran olmamak mümkün değil.

Rabbimiz her işiyle hayran bırakıyor gören gözleri, anlayan kalpleri…

Ağaçlar, hayatımızın içinde önemli bir yer tutuyor. Rabbimizden bize postacılık yapıyor; nimetlerini sunuyorlar narin ve zarif elleriyle… Her birinin ayrı bir yeri var hayatımızda. Sadece meyve vermiyor; sadece yaprak, çiçek açmıyorlar.

Bizlere bu dünyadan ötelere doğru uzanan mesajlar da veriyor ağaçlar. En güzel mesajları…

Kıyamdadır ağaçlar. Bir kısım melaikeler gibi kıyamdadır. Ağaçlarda her şey kıvamdadır, kararındadır. Meyvesi ona göredir, yaprağı ona göredir her ağacın. Fakat sadece ona göre olmakla kalmaz, oradan bir dal çıkar, uzanır insana. İnsan bir baksa ağacın eliyle daldan uzatılanın, Rabbimizden gelen bir mektup olduğunu fark edecek:

“Her şey insana göredir ve insan içindir. İnsan Rabbini tanısın, bilsin, bulsun diye böyledir.”

Ağaçlar ayakta yaşarlar.

Allah için, şu dünyaya bir de böyle baksa gözlerimiz, bu güzelliği görmekte gecikmeyecek. Hepimizin aradığı bu. Tatlı bir huzur, bir neş’e. Çok defa bu kadar bolca yaratılan, etrafımızı çepeçevre kuşatan ilahî sanatın en güzel örneklerini sergileyen ağaçları sadece yaprak, dal, çiçek ve meyveden ibaret görmek sığlığına düşmeyelim…

Bir de ‘mektup’ olarak bakalım onlara. Yaratanımızdan, ağaçların elleriyle bize uzatılan mektuplar…

Her mevsimde yeni mektuplar yazılıyor. Bazen yapraklarıyla, bazen kuru dallarıyla, iskelet şeklini almış haliyle, kışta fakirane vaziyetiyle… Ne güzel duruyor üzerinde karlar, ne güzel süzülüyor üzerinden yağmurlar..

Baharda ilk sürgünlerin görünmeye başlamasıyla, dallara bir anda can veriliyor. Sadece dallara mı; yeryüzüne hayat geliyor, mahşer öncesi bir prova görülüyor. O büyük diriliş gününün hakikatini bir türlü anlamayan ya da yakından görmek isteyenlere, ağaçların eliyle bir mektup daha yazılıyor.

Ağaçlar ayakta yaşarlar…

Onlara o gözle bakana görmek istediği gerçeği de yaşatırlar.

Ağaçlar ayaktadır, ağaçlar duadadır.

Ağaçlar ayakta yaşar ve yaşlanır.

Ağaçlar her mevsim güzeldir. Bu güzellerin sonbaharı da güzeldir. Onlar güzeller güzelinin isimlerinin ve sıfatlarının aynaları olurlar.

Bir kış mevsiminde Erenköy’deki büyük bir ceviz ağacını ziyarete gidenleri duymuştum. Bunu, bu meyveli ağaca vefa borcu gören insanlardı onlar. Selam olsun onlara, ağaçları unutmayanlara… Kalplerinde şükran duygularıyla Allah’ın ağaçları üzerinden Ona şükür gönderenlere selam olsun.

Ağaçlar ayakta yaşarlar…

Ağaçlar, nice hayat dersi de verirler…

Huzurunda ve kalbimizle kıyamda dursak, ne güzellikler göreceğiz… Ağaçlar örnek olurlar; Allah’ın huzurunda durmaya, vazifenin başında durmaya, Allah’a itaatte sabit olmaya, manevi fırtınalara karşı dimdik durmaya, meyveye durmaya, ibadete durmaya, durup durulmaya, huzurla dolmaya…

Dimdik durmanın, kıyamda olmanın ne kadar önemli olduğunu hatırlatırlar bize ağaçlar. Ezandaki gibi namaza, huzurda durmaya davet ederler bizi… Huzurda durmayan huzur bulamaz…

Ağaçlar köklerinden beslenir. Köklerini bırakırsa, meyvesini de göremez ağaç.

Göklere uzanmak için köklere tutunmak gerek…

Ağaçlar duadadır, ibadettedir… Bu ibadetleri biz çekirdekler olarak görürüz. Çekirdek ağacın amel defteridir. Ağacın bir yıllık işlerini çekirdeğinde yazıp baharda gören gözlere okutan Allah (cc), bizim de işlerimizi amel defterimize yazdırıp haşrin baharında okutacak.

Bir çekirdeğe binler, yüz binler meyve verdiren Allah (cc), bizim de içten bir duamıza, ibadetimize, tesbihimize, hamdimize böyle binlerce meyve verdirecek… Rahmetinden hep ümitvarız.

Ağaçlar… Böyle nice hayat dersi de verirler işte.

Ağaçlar ayakta yaşarlar…

Yaşatan Allah olduğu için yaşarlar. Yaşatan ve yaratan O olduğu için, bize de ayakta kalmanın dersini verirler.

Bahardaki güzelliklerini hepimiz görüyoruz. Hele de yazda… O sıcaktan kavrulunca el ayası kadar bir gölgelik arıyoruz, sığınacak mekân arıyoruz. Çareyi ağaçlarda buluyoruz. Yerde yatan ağaçtan kimseye fayda yok. Allah her şeyi nasıl da faydalı hale getiriyor. Dikine durmalı ki altında oturabilelim. Onlar ayakta kalmalı ki, bizler hayatta kalalım. Allah bizim için kimini dikiyor, kimini eğiyor… Demek bizim için ayaktadır ağaçlar. Hele de yaz mevsiminde, narin eller gibi dallarında meyveleri taşıyor, meyve mektuplarını getiriyorlar…

Anlayacağınız, bunlar boşuna değil. Yaratan yapınca her şey kolay oluyor. Köklerdeki su dallarda tatlı mı tatlı meyve oluyor. Bunlar hep bizim için, Allah’ın yapmasıyla oluyor.

Rabbim, verdiğin her nimete sonsuza kadar şükürler olsun. Ağaçlarının elleriyle bize uzattığın mesajları alıp okuyan şen ve bahtiyar kullarından olalım…

Rahmetinden ümitvarız.

Ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa da Rabbimize tesbihimizi, hamdimizi, şükrümüzü yazsak…

Ama o da yetmez; sonsuz şükürler olsun…