TR EN

Dil Seçin

Ara

Unutmamak Ve İyi Bir Hafıza İçin Ne Yapmalı?

Kimi insanlar isimleri unutur; yakinen tanıdığı birinin ismini hatırlamaz. Hafızada olmasına rağmen aklına gelmez. Bu durum özellikle öğretmenler arasında yaygındır. Peki bu tabii bir şey midir?

Kimi insanlar isimleri unutur; yakinen tanıdığı birinin ismini hatırlamaz. Hafızada olmasına rağmen aklına gelmez. Bu durum özellikle öğretmenler arasında yaygındır. Peki bu tabii bir şey midir?

Medyada kullanılan 5N1K kuralı, hafıza bilimlerinden ödünç alınmıştır; hafızanın altı sadık bekçisi diye bilinir bu.

 

Altı bekçiden kasıt nedir?

Ne, nerede, nasıl, niçin, ne zaman ve kim?” gibi sorular altı bekçilerdendir. Altı bekçiyle beyne/hafızaya alınmış bilgileri yeniden hatırlarız.

Bir kişi çok önceden ve hep unutkan ise, sıklıkla isimleri hatırlamakta zorluk çekiyorsa, kendisinden hafızayla ilgili metotları geliştirmesi istenir. Bu sonradan olmuşsa, stres ve gizli depresyona bağlı bir rahatsızlık var demektir. Kişi depresyonda olduğunu bilmez, bu unutkanlık ve yorgunluk şeklinde kendini gösterir. Unutkanlık, ilk önce kelimeleri hatırlamamakla başlar; arkasından yüz ve simalar unutulur. Peşinden hadiselerin unutulması gelir; bir gün önce yaşanan akla gelmez. Kişi bu seviyeye geldiğinde unuttuğunu da unutur. Bu hastalığın ileri derecesidir. Ayhan Songar’a, “Demansı nasıl anlarsınız?” diye sorulmuş, kendisi de şöyle bir cevap vermişti: “Kişi tuvalete gittiğinde kapıyı açmayı unutuyorsa unutkanlık başlamış, tuvalete girip kapıyı kapatmayı unutursa hastalık ilerlemiş demektir.”

 

Beyni doğru kullanmayı bilen kişi, 5N1K yöntemiyle çok şeyi yeniden hatırlar. Bu yöntem nasıl uygulanır?

Mesela bir hadise yaşadınız, bunu hep hatırlamak istiyorsunuz. Bunun için şu soruları sormanız lazım:

Yaşanan ne? Hadise nerede yaşandı? Ne zaman oldu bu? Orda kim vardı? Nasıl gerçekleşti? Niçin yaşandı hadise? Olay böyle altı sorunun cevabı verilerek hafızaya kaydedildiğinde, üzerinden zaman geçip unutulsa da yeniden hatırlanır. Çünkü sorulardan birinin cevabı unutulsa da diğerleri unutulmaz. Bir sorunun cevabı diğer soruların cevaplarını da getirir.

 

Bilgi çağındayız, dolayısıyla bilginin hıfzedilerek korunması gerekiyor

Hafızasına güvenmeyen bunları yazılı olarak tutmalıdır. Bilgisayarın önbeleğini düşünün. Önbellekte bilgi fazlaysa bilgisayar yavaşlar. Bunun önüne geçmek için kullanılmayan dosyalar kapatılır. İnsan uyandığında yapması gereken işleri not etmeyip de zihnine yazarsa beynini yormuş olur, kaçınılmaz olarak unutur. Bu sebeple yapacağı işleri mutlaka bir yere not etmelidir. Bu kayıtlara göre iş yapmalıdır. Kayıtlara göre iş yaptığında unutmak derdinden kurtulacaktır.

Birisi Peygamber Efendimiz’e gelip, “Çok unutuyorum, ne yapmalıyım?” diye sorar. “Sağ elinden yardım iste” buyurur Efendimiz. Sağ elinden yardım almak, yazmak anlamına gelir. “Hafızam çok kuvvetli, yazmaya ihtiyacım yok” diyemeyiz. İnsan her şeyi hafızasında tutamaz.

Bir işin hafızada kalması, o işe yoğunlaşmaya da bağlıdır. Mesela dün ne yediğimizi unutabiliriz ama yemek sırasında olan depremi asla unutamayız. Çünkü yemek sıradan bir şey iken depremin içimizdeki karşılığı yoğundur. İşin, hadisenin gerçekleşirken verdiği duygunun derecesi önemlidir. Bir işi ve hadiseyi yaşarken yaşadığımız yoğunluk, bunlara verdiğimiz anlam ve duygu derecesi unutulmalarının önüne geçer. İnsan önem verdiği bilgileri hatırlar, önemsiz gördüklerini de unutur. Kuma yazılanla taşa yazılan bir olamaz.