TR EN

Dil Seçin

Ara

Denizlerdeki Mücevher Hazineleri

Denizlerdeki Mücevher Hazineleri

Her işinde pekçok hikmetler olan Rabbimiz, insanı güzele meftun, süse, süslenmeye meyilli yaratır da, süs eşyası olacak mücevherler yaratmaz mı? Elbette yaratmış, hem de çoklukla yaratmıştır. Kullandığımız mücevher hazinelerini bazen dağlarda, bazen de denizlerde hazırlamıştır.

Rabbimiz Nahl suresinin 14. ayet-i kerimesinde “…takacağınız bir süs (eşyası) çıkarmanız için denizi emrinize veren O’dur” buyuruyor ve denizlerde bizim için yaratılan süs eşyalarını nazara veriyor.

Rabbimiz denizlerdeki süs eşyalarını genelde canlıların eliyle yaratıyor. Bu mücevher üretici canlılar, belki de denizlerin en garip hayvanlarıdırlar. Onlar birçok görevlerinin yanında, hiç bilmeden çalışıyorlar ve bizler için mücevher olacak şeyler ortaya çıkıyor. Bazen iskeletleri, bazen kabukları, bazen de özel imalatları antika sanat eseri mücevherler oluyor.

Şimdi bu sanat harikası süs eşyalarını üreten canlı gruplarına ve ürettikleri mücevherlerin ekonomik boyutuna bakalım.

 

En acayip deniz canlıları: Mercanlar

Mercanlar, bakınca bitki, dokununca taş zannedilen Rabbimizin denizlerde yarattığı en şaşırtıcı canlılardandır.

Polip denen küçük canlıların bir araya gelmesi ve kalkerli bir kabuk meydana getirmeleri ile oluşurlar. Mercan iskeletlerinin kaynaşması ile meydana gelen mercan kayalarına ise resif denir.

Koloni oluşturan bu küçük canlıların iskeletleri de eskiden beri ziynet eşyası olarak kullanılır. Farklı renklerde olsalar da kırmızı ve siyah mercanlar en değerlileridir.

Dünyada denize dalarak mercan toplayan, mercan işleme atölyelerinde çalışarak veya mercandan yapılan takıları pazarlayarak geçimini temin eden çok sayıda insan vardır.

Tüm dünyadaki mercan toplama, işleme ve pazarlama üzerine dönen parayı bilemiyoruz. Ancak sadece İtalya’nın mercan işleme ve mercan takıları ile ünlü Torre del Greco şehrinde mercan işleme atölyelerinde yaklaşık 1000 kişi çalışıyor. Sadece bu şehirdeki mercan sanayiinin yıllık cirosunun 225.000.000 (İkiyüz yirmibeş milyon) doların üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

 

Allah’ın güzel nimeti: İnci

Yine Rabbimizin denizler vasıtası ile bizlere sunduğu önemli süs eşyalarından biri de incidir.

İnci, yumuşakçalar sınıfına giren hayvanlar tarafından üretilen organik taşlardandır. Özellikle istiridyelerin ürettikleri inciler çok kıymetli mücevherlerdendir.

İnci, istiridyenin içine giren kum tanesi veya buna benzer herhangi bir maddenin sedef ile kaplanması ile meydana gelir.

İncinin değerli olması; istiridyenin kabuğunun iç yüzeyini kaplayan sedef tabakasının parlak, düzgün ve temiz renkli olmasına bağlıdır. Bu niteliklerin en çok rastlandığı tür ise tropikal denizlerin ılık sularında yaşayan Pinctada istiridyelerinden elde edilen incilerdir.

İncinin çok eski zamanlardan beri süs eşyası olarak kullanıldığı bilinmektedir. Öyle ki yapılan kazılarda milattan 3000 yıl öncesine ait inciler bulunmuştur.

Günümüzde ise sadece denizlerden toplanan miktar ihtiyaca kâfi gelmiyor. Bu yüzden özel yetiştirilen istiridyelerden de inci üretiliyor. Günümüzde inci üretiminden yıllık 3.000.000.000 (3 milyar) doların üzerinde gelir elde ediliyor.

 

Paha biçilmez kabuklar

Denizlerdeki kabuklu canlıların özellikle salyangozların binlerce farklı renk, şekil ve büyüklükte olan dış kabukları da yine çok eski yıllardan beri vitrinlerde ve farklı eşyalar üzerinde süs olarak kullanılıyor.

Yapılan kazılarda deniz kabuklarından yapılmış binlerce yıllık kolyeler bulunmuştur.

Deniz kabukları birçok sahada kullanım alanı bulmasının yanında sadece süs eşyası ve koleksiyon malzemesi olarak kullanımında bile çok büyük paralar dönmektedir. Mesela antika bir deniz kabuğu yaklaşık 100.000 (yüz bin) dolara bile alıcı bulabilmektedir.

 

Hem süs, hem kazanç vesilesi

Rabbimiz, mercan, istiridye ve salyangoz gibi küçücük hayvanları birer mücevher üreticisi yapmış ve bizler için çalıştırıyor. İnsanoğlu, ne yaptığının bile farkında olmayan bu garip canlılar vasıtası ile en değerli mücevherleri takıyor, ticareti ile de milyarlarca para kazanıyor.

Ancak gafletin derecesine bakın ki; korsanlardan veya batan gemilerden kalma eski medeniyetlerin batık hazineleri dikkatimizi ve merakımızı uyandırırken, Rabbimizin yarattığı sürekli yenilenip tazelenen bu hazinelerine gerereğince merakımızı göstermiyor, şükrümüzü yapmıyoruz.

Rabbimiz, bırakın aklı, başı bile olmayan elsiz, ayaksız, gözsüz, kulaksız bu garip canlılara en mahir sanatkârların bile yapamadığı sanatlı mücevherleri yaptırıyor. Böylece bizlere asıl yapan ve ikram edenin kendisi olduğunu anlatıyor aslında.

Bizler de insanlık tarihi boyunca denizlerde yaratılan bu mücevher hazinelerinden istifade ettik, ediyoruz. Bu süs eşyalarını denizlerden çıkaran ve işleyenlere büyük paralar ödeyerek alıyor ve sevgimizin ispatı için bir sevdiğimize hediye ediyoruz. Hediye edilen de sevildiğini anlıyor ve hediye edeni daha çok sevmekle mukabele ediyor.

Bu mücevherlerin yaratanı ve gerçek sahibi Rabbimiz de elbette bizi çok seviyor ve sevdiğini bizim için yarattığı güzelliklerle gösteriyor.

Düşünmemize yardımcı olmak, bizi gaflete ve nankörlüğe düşmekten korumak için de, bu harika sanat eserlerini mücevherle hiç ilgisi olmayan, yapmaya hiç gücü yetmeyen en garip canlılarla gönderiyor ve Yüce Kitabında da dikkatimizi çekiyor.

 

 

Kaynaklar

1. Akyurt İ., Türkmen M. İnci üretimi ve inci endüstrisi. Doğu Anadolu Bölgesi II. Su ürünleri sempozyumu. 14-16 Haziran, Erzurum.

2. http://tr.wikipedia.org/wiki/Torre_del_Greco

3. Kılıç Ö.  Deniz kabukluları. TÜBİTAK Bilim ve Teknik Dergisi Nisan 2012