TR EN

Dil Seçin

Ara

Bir Yaratılış Mucizesi: KEDİ

Kedi ve özellikleri

 

Kediler ortalama 14-15 yıl yaşarlar. Az da olsa 20’nin üzerine çıkanlar görülmüştür. Dişileri bir yaşına basmadan hamile kalabilirler. Yetişkin bir kedi genelde bir batında 4 ila 6 yavru dünyaya getirir.

Kedinin kürkü harika bir güzelliktedir. Kısa olsun uzun olsun, onu çevre şartlarına karşı korur, hem sıcak hem de soğuk havada yalıtım sağlar.

Kediler üç boyutlu dünyada yaşamak ve avlanmak üzere mükemmel olarak tasarlanmıştır. Tek bir atlayışta boyunun beş katı yükseğe kadar sıçrayabilirler. Dar göğsü, kedinin bir ayağını diğerinin önüne koyarak ileri doğru serbest, sessiz ve isabetli şekilde ilerlemesini sağlar. Her bir omurun diğerine gevşekçe bağlantılı olduğu hareketli omurgası, ikiye katlanabilmesini, sırtının yarısını diğer yarısına göre 180o’lik bir açıyla döndürebilmesini sağlar ki, bu temizlenmesi için de mükemmel bir özelliktir.

Kediler gerçekten inanılmaz derecede esnek ve kıvraktır. Esnek kas-kemik yapıları ve güçlü denge duyguları sayesinde, havada hızlı ve zarif bir dönüş yapabilir ve çoğu zaman da güvenli bir şekilde yere inebilirler. Kedilerin köprücük kemiği yoktur, ama insanlara göre fazladan beş omuru olan esnek bir belkemiği vardır; bu da havada kıvrılıp bükülmelerini mümkün kılar. Son derece çevik olan ev kedisi, 40 katlı bir binadan düşse de bir zarar görmez.

Kediler üstün denge ve koordinasyon duygularını, içkulakta bulunan ve yerin vücuda göre konumunu algılamayı sağlayan “vestibüler aygıt” adlı sıvı dolu bir kanalla sağlar. Her şeyi nice sanatlarla yaratan, insanlarda da aynı sistemi yarattığı için bizler dik yürümeyi başarabiliyoruz. Bir düşüş sırasında, bu sıvı kulak boşluğundaki incecik tüyleri harekete geçirir ve bu da kedinin vücudunun duruşunu algılayabilmesini; nerenin aşağı nerenin yukarısı olduğunu anlayabilmesini sağlar.

 

Kedinin yapısı

Bir kedi, avına gizlice yaklaşırken izlendiğinde, yapısı çok belirgindir. İskeleti, kasları, sinirleri ve eklemleri ani enerji patlamasına göre tasarlanmıştır. Sindirim sistemi sadece hayvansal kaynaklı besinlere göredir ve bedensel atıkları diğer kedilerle iletişiminde kullanılacak şekilde ayarlanmıştır. Yaratıcı kediye, hayatı boyunca öğrenme yeteneği olan bir beyin vermiştir ve kedinin duyusal yetenekleri de çok üstündür. Mükemmel denge ve tırmanma yeteneği, üç boyutlu bir dünyada yaşamaya göre dizayn edilmiştir.

Geniş bir yüzü ve kısa çenesi vardır. Makas gibi kesen büyük köpekdişlerini de hesaba katarsak ısırışlarının güçlü olduğunu anlarız. Kediler ayrıca gerektiğinde sustalı bıçak gibi açılan ama lüzumsuz yere aşınmayı önlemek için “kınında” tutulan, geri çekilebilir kıvrık tırnaklara sahiptir. Bir kedi pusuya yatarak avına sezdirmeden yaklaşır. Son derece hızlı bir şekilde ileri atılma yetenekleri de mükemmeldir.

 

Kediler öğrenir

Kedilerin hem kısa, hem uzun dönemli hafızası vardır. Kum kutularının ve mama kaplarının yerini uzun dönemli hafızaları sayesinde bulur, bunların yeri değiştiği zaman kısa dönemli hafızalarını kullanarak bu değişikliğe de ayak uydururlar. Tıpkı insanlar ve köpekler gibi kediler de gözlem, taklit ve deneme yanılma yoluyla öğrenirler.

 

Kedilerin beş duyusu

Kediler 100.000 Hz’e kadar olan frekansları duyabilirken, köpeklerin duyabildiği frekans aralığı 35.000-40.000 Hz ile sınırlıdır. İnsanlar ise 20.000 Hz’e kadar olan frekansları işitebilirler.

Kediler yiyecek seçmeleriyle tanınırlar ve bunu tattan çok koku alma duyularıyla yaparlar.

Kedilerin burun deliklerinde 200 milyona yakın kokuya duyarlı hücre vardır. Bu sayı insanlarda sadece 5 milyonla sınırlıdır. Kedilerin burnu, mutfak zeminindeki yiyecek kırıntılarının kokusunu almaktan başka işlere de yarar. Meselâ kediler, birbirleriyle iletişim kurmakta burunlarını kullanırlar. Bir kedi baş veya patilerindeki koku bezlerini bir nesneye sürtüyorsa, diğer kedilere koklayarak yorumlanacak bir kedi işareti bırakıyor demektir.

Kediler çevrelerini araştırmakta bıyıklarını ve patilerini kullanırlar. Kedilerin sadece yüzünde değil, ön bacaklarının arka kısmında da bıyık benzeri kılları vardır. Bıyıklarını anten gibi kullanırlar; onlarla etraftaki nesnelere dokunur ve dar aralıkların içinden gelip geçemeyeceklerine onları kullanarak karar verirler.

 

Kedi gözleri

Kedinin hem avcıları hem de avları hemen fark etmesini sağlayan, ona inanılmaz bir çevre görüşü sağlayan güzel ve büyük gözleri vardır. Korneası gözün yüzeyindedir ve çarpıcı şekilde çıkıktır; bu ise daha geniş bir görüş açısı ve kedinin gözüne, bizim gözümüze göre beş kat daha fazla ışık girmesini sağlar. Gözleri en küçük bir hareketi bile fark eden çok sayıda hücreye sahiptir ve göz merceği gerektiğinde keskin bir odaklanma elde edebilir. Böylelikle avına saldırırken yer belirlemede büyük bir isabetlilik sağlar.

Kedinin gözbebeği de gece görüşünü en çok artıracak şekilde, yani göz bölgesinin %90’ını kaplayacak kadar büyüyebilir. Gözbebeklerinin böylesine genişleme ve gerektiğinde daralma özelliği, en gelişmiş kameralara bile üstünlük sağlar.

Kediler, üstün çevre görüşleri sayesinde hareketleri izlemekte bize fark atarlar. Kedilerin genişleyen gözbebekleri onlara bizimkinden daha panoramik bir görüş alanı sunar. Bütün bu özellikleriyle kediler, Âlemlerin Rabbinin en ince sanatlarına aynalık ederler. Ve bizlere de hayretli tefekkür pencereleri açarlar.