Söz İncileri
İnsan, sevdiği şeylerden ayrılmaktan hoşlanmaz, daima onlarla beraber olmak ister.
Ara
İnsan, sevdiği şeylerden ayrılmaktan hoşlanmaz, daima onlarla beraber olmak ister.
Bütün firaklardan gelen feryadlar, aşk-ı bekadan gelen ağlamaların tercümanlarıdır.
- Bediüzzaman
*****
Yaşlı bir kadın aynaya baktığında kendi kendine şöyle demiş:
''Ah, nerde eski aynalar. Onlar insanı ne güzel gösterirdi.''
Aslında aynalarda suç yok. Onlar biz ne isek onu gösterirler.
İnsan, pek çok şeyleri sever. Sözgelimi, gençliği, hayatı, makamı, serveti, şöhreti... Ve insan, sevdiği bu şeylerden ayrılmaktan hoşlanmaz, daima onlarla beraber olmak ister. Fakat şöyle veya böyle, ister istemez bunlardan ayrılır. Bu ayrılık, insan ruhunda derin yaralar açar, ızdırap verir. Şiir kitaplarına bakıldığında bunun çok örneklerini görmek mümkündür. Şairlerin ekserisi, sevdikleri şeylerden ayrılmanın verdiği ızdırabı, kuvvetli bir feryad olarak dile getirmişlerdir. Demek ki bu insan ayrılık istemiyor, devam ve beka arzu ediyor. Onun bu fıtri ihtiyacı ebediyet yurdu olan ahirette telafi edilecektir. Oradaki gençliğin ihtiyarlığı yoktur. Oradaki hayat hiç bitmez. Orada makamlar geçici değildir. Oradaki servetler tükenmez... Müjde böyle.
Bakmak ayrı, görmek ayrıdır. Neye baktığımız değil, nasıl baktığımız önemlidir.
Allah'ın dışında hiçbir şey ibadet edilmeye lâyık değildir. Çünkü, hepsi yaratılmış şeylerdir.
‘’Ömür sermayesi pek azdır. Lüzumlu işler pek çoktur.’’ - Bediüzzaman
“Orucun ekmeli ise: Mide gibi bütün duyguları; gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri…
“Bütün hayrat onun elinde, bütün hasenat onun defterinde, bütün ihsanat onun hazinesindedir.…
“Tedavi için ilâçları almak, istimal etmek meşrudur. Fakat tesiri ve şifayı, Cenab-ı…