TR EN

Dil Seçin

Ara

Pandemi Sürecinde Sıradan Ama Önemli Şeyler

Pandemi Sürecinde Sıradan Ama Önemli Şeyler

İnsan hayatı içinden geçilen süreçlerle halden hale geçiyor. Gün geliyor alışkanlıklarımızdan vaz geçmek zorunda kalıyoruz, gün geliyor yeni alışkanlıklar edinmek kaçınılmaz oluyor. İnsan ilişkilerindeki değişimler zamanla toplumsal değişimi getiriyor ve insanlık kafilesinin yürüyüşü bir şekilde devam ediyor. Bizler de bir süredir önemli değişimleri tecrübe ettiğimiz bir süreçten geçmekteyiz. Bunun hem bireysel hem de sosyal yaşantılarımızda izdüşümleri var.

İnsan hayatı içinden geçilen süreçlerle halden hale geçiyor. Gün geliyor alışkanlıklarımızdan vaz geçmek zorunda kalıyoruz, gün geliyor yeni alışkanlıklar edinmek kaçınılmaz oluyor. İnsan ilişkilerindeki değişimler zamanla toplumsal değişimi getiriyor ve insanlık kafilesinin yürüyüşü bir şekilde devam ediyor. Bizler de bir süredir önemli değişimleri tecrübe ettiğimiz bir süreçten geçmekteyiz. Bunun hem bireysel hem de sosyal yaşantılarımızda izdüşümleri var. 

Mesela, Covid-19 tedbirleri çerçevesinde sosyal mesafenin korunması gereği dile getiriliyor sık sık. Virüs bulaşma riskinin önlenmesi adına zorunlu olmadıkça evden çıkmayın, kalabalıklara girmeyin uyarısı yapılıyor her fırsatta. Aile akraba ziyaretlerinin bile kısa süreli ve mesafeye dikkat edilerek yapılması salık veriliyor. 

E-postalardan kısa telefon mesajlarından önce mektuplar yazılırdı hani, selam ve sohbetin “büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öperim” cümlesi ile bağlandığı… Bu söz dahi yazılmayan mektupların sonunda kaldı artık…

Kucaklaşmak, sarılmak mesela… Sevinç, heyecan kadar üzüntü zamanlarında da ne iyi gelir insana… Sevinçle kucaklaşan insanların hızlı hızlı çarpan kalpleri birbiriyle sakinleşir. Üzüntülü bir yüreğin acısını da dostça sarılan bir yürek çekip alıverir, yükü hafifler diğerinin... Her halükarda insan insana şifa olur.

Kontrollü sosyal hayat sürecinde bir husus daha var günlük hayatımızın bir parçası haline gelen. Artık dışarı çıkarken maske takmak durumundayız malumunuz. Virüsün konuşma sırasında hava yoluyla bir başkasına bulaşma ihtimali çok yüksek olduğu için bu tedbiri almak zorundayız. Özellikle de kalabalık ortamlara girme durumu söz konusuysa. 

Covid-19 öncesi hızla akan günlük hayatın içinde karşılaştıklarında durup bir süreliğine dahi sohbet etme fırsatı bulamayanlar için, “tebessüm” gibi birbirini selamlama ve iyi olunduğuna dair bir işaret alma imkânı vardı. Yanından tebessüm ederek geçen bir tanıdığa gayri ihtiyari tebessümle karşılık vermenin her iki tarafa da iyi geldiğini hemen herkes tecrübe etmiştir. Hele ki Rahmet ve Şefkat Peygamberi Efendimiz’in (sav) “Tebessüm sadakadır” buyurduğu akla gelince… Böylesine zahmetsiz ve sempatik bir eylem ötelere uzanan izdüşümü nedeniyle daha bir kıymetleniyor, özelleşiyor, özen gösterilesi hale geliyor. 

Oysa şimdilerde tebessümler maske engeline takılmak durumunda. Yüzün büyük bir kısmının maskeyle kapalı olması nedeniyle mütebessim bir çehreye gözünüzün değmesi ve sizin de tebessümle karşılık vermeniz gibi günün normal akışı içinde gayet mümkün olan bir eylem, yavaş yavaş hayatlarımızdan çekiliyor sanki. Oysa pandemi sürecinde yoğun yaşanan endişe ve gerginliğe karşı tebessüme ne kadar da ihtiyacımız var… Hem nimet hem şifa kaynağı… 

Son zamanlarda tecrübe ettiğimiz bir yoksunluk hali de göz teması kuramamak… Özellikle de uzaktan eğitim sürecinde bu husus çok daha belirgin hissediliyor. Teknolojik imkânlarla sanal sınıfta ders yapmak mümkün tabi ki. Ancak gerçek bir sınıfta yaşanan öğretmen öğrenci karşılaşmasından oldukça farklı bir durum söz konusu. Çünkü fiziksel ortam bilgi alışverişinin yanı sıra insani paylaşımların yapılmasına da imkân tanıyor. Sınıfın genel durumu, öğrencilerin beden dili ve onlarla kurulan göz teması tümüyle eğitim sürecine yansıyor. Aynı gün içinde aynı konuyu birkaç farklı sınıfta anlattığınızda bile hiçbiri diğerinin aynısı olmuyor. Öğrencilerin kendilerine özgü halleri her sınıfa kendi hikâyesini yazdırıyor adeta. Ekran karşısında ise “seni dinliyorum ve anlamaya çalışıyorum, sana güveniyorum” alt mesajlarını içeren göz teması olmadığı için ne kadar sağlıklı bir iletişim kurulabildiği sorusunu getiriyor akla. 

Yaş grubu olarak duygusal açıdan desteklenmeye, öğretmeninden sevgi, ilgi ve şefkat görmeye, yaşıtlarıyla bir arada olmaya ihtiyaç duyan ilk ve ortaöğretim öğrencilerini düşününce, tedbirler çerçevesinde okullara dönme sürecinin daha fazla uzamaması temennisi ağır basıyor. 

Göz teması, tebessüm, ziyaretler, duygusal alışveriş, insani erdemlerin paylaşımı, sağlıklı iletişim… Sıradan gibi görünen ama hem bizi hem yaşadığımız çevreyi şekillendiren önemli unsurlar… İnsanlığın asıl ihtiyacı da fıtrat ile barışık, kendi doğallığı içinde herkes için şifa ve iyilik kaynağı olan bir hayat değil mi? Pandemi tecrübesinin aynı zamanda önemli bir sorgulama ve öğrenme süreci olduğu vurgulanıyor çeşitli vesilelerle. Umulur ki sıradan görülen pek çok hususun aslında ne kadar önemli olduğu dersini almışızdır. Nasihatlerin kulak ardı edilebildiği bir zamanda hayat bilgisi dersi devam ediyor. İnsanlar yaşayarak öğreniyor ve hayırlı yönde değişim gösteriyorlarsa bize düşen hamd etmek olur vesselam.