Bir elma ağacını, yanındaki armut ağacının suladığından bahsedilemez. Çünkü; o da sulama kanununa tabidir. O halde, bahçedeki bütün ağaçları ağaç cinsinden olmayan bir bahçıvanın suladığına hükmedilir.
İşte, bir bahçedeki bütün ağaçların sulama kanununa tabi olmaları gibi, umum mevcudatta da bir çok genel kanunlar cereyan etmektedir. Meselâ; bunlardan birisi “değişim kanunu”dur. İnsan da, koyun da, arı da, arz da, hava ve su da bu kanuna tabidir.
O halde, bu değişim kanununu, değişmekten münezzeh olan bir Zât-ı Zülcelâl tatbik etmekte, uygulamaktadır.
Diğer taraftan, kâinattaki her şeyde bir “itaat kanunu” hâkimdir. Yâni, her mahlûk bir emre göre adımını atmakta ve iş yapmaktadır. Bu kanunu tatbik eden Zât, elbette ki mahlûkat cinsinden olmayan bir Rabb-ı Hâkim olacaktır.