TR EN

Dil Seçin

Ara

Ruhsal Şifa

Soru:

 

Anaokuluna giden bir oğlum var. Aralık doğumlu olduğu için anaokulundaki rehber öğretmenin önerisiyle bu sene beş yaş grubunda eğitim aldı. Şimdi ise ilkokula verip vermemek arasında çok kararsız kaldım. Ne yapacağımı bilemiyorum. Çocuğum için en doğru kararı vermek istiyorum ama gittikçe kafam daha çok karışıyor. Çevremdeki insanlardan bazıları, “sene kaybetmesin, bu sene okula ver” diyor. Bazıları ise, “senenin son ayı, çocuk zorlanır, verme” diyor. Hangisinin daha sağlıklı olacağını bilemiyorum. Bana yardımcı olursanız çok sevinirim... Teşekkür ederim.

 

Cevap:

Okuma yazmayı öğrenmek, zihinsel açıdan belli bir büyüme ve olgunlaşmayı gerekli kılar. Beyindeki anlama, algılama ve kavramaya yönelik gelişim özellikle küçük yaşlarda daha hızlıdır. Birkaç aylık bir süreç bile çok önemlidir. Yani çocuk üç ay önce öğrenmekte zorlandığı bir konuyu, üç ay sonra kolaylıkla öğrenebilir. Sizin çocuğunuz da aralık doğumlu. Yani senenin sonu, neredeyse 2005 doğumlu gibi... İlkokula başladığında, kendi sınıfında ocak ayı doğumlularda olacaktır. Aralarında on bir aylık bir yaş farkı hiç de küçümsenemeyecek bir süredir. Özellikle de bu yaşlarda, okuma ve yazmada güçlükler yaşamasına yol açabilecek bir zaman aralığı sayılabilir.

İlkokul birinci sınıfta yaşayacağı deneyimler bütün eğitim hayatı açısından temel oluşturacaktır. Okula gitmek ve ders çalışmakla ilgili duyguları bu yıllarda şekillenecektir. Bu sebeple erken okula başlayan çocuklar okuma ve yazmada güçlükler yaşadıkları için okula ve derse dair olumsuz tutumlar geliştirebilmektedirler. Dikkatini toplama süresi yaşa bağlı olarak arttığı için, çocuk için 40 dk. derste oturmak ve dinlemek oldukça sıkıcı olacaktır. Dikkati dağılacağı için farklı şeylerle oyalanma, derste konuşma ve hareket etme davranışları yerleşmeye başlayacaktır.

Yazı yazmada el kaslarının gelişimi de çok önemli... Bu da yapılan kesme, yapıştırma, boyama ve yaşa bağlı olarak gelişim göstermektedir. Küçük yaşta ilkokula verilen çocuklarda ellerinde çabuk yorulma, sıkılma ve yazmak istememe, yazı ödevlerini yapmakta zorlanmalar görülmektedir. Çocuk okula erken gönderilmezse, anaokulundaki ve evdeki kesme, boyama faaliyetleriyle desteklenirse, okulda yazı yazmada daha az zorlanacaktır.

Sizin bu konuda kafanızın karışması ise oldukça normal... Çünkü herkes kendisinden ve çevresinden birçok örnek sunarak sizin daha çok kararsız kalmanıza yol açıyor. ‘Benimkide kasım doğumlu, ben erken verdim okula, çok sıkıntı olmadı’ diye söyleyebilirler. Oysaki çocuk ne kadar zeki olursa olsun, küçük olmasının getireceği dezavantajları yaşayacaktır. Sınıfın başarılı öğrencilerinden olabilecekken, zorlanmadan daha kolay öğrenebilecekken en iyi ihtimalle sınıfın ortalarında yer alacaktır. Yaşından dolayı yapamadığı ve anlayamadığı zamanlarda kendini yetersiz ve değersiz hissedecektir. Yani küçük olduğu için değil de, beceriksizliği yüzünden yapamadığını düşünecektir. Bu da onun özgüven gelişiminde engelleyici olabilir...

Tüm bunları düşünerek oğlunuzun bu sene anaokulunda altı yaş sınıfına giderek fiziksel ve zihinsel gelişimini tamamlayıp, diğer sene okula başlaması daha sağlıklı olacaktır diye düşünüyorum. Altı yaş grubunda özellikle yazmaya ve okumaya hazırlık anlamında daha yoğun bir eğitim verilmektedir. Anaokulu konusunda da seçici olmaya çalışırsanız, çocuk için bu değerli zaman dilimi daha iyi kullanılmış olacaktır.

Yeni kayıt sistemine göre bazı değişiklikler yapıldı. Bu sene 2004 doğumlular oturduğunuz mahalleye bağlı ilköğretim okuluna otomatik olarak işlenebiliyor. Bu sebeple kayıtlı göründüğünüz ilkokula gidip dilekçe vermeniz gerekiyor. Çocuğum senenin sonu doğumlu olduğu için bu sene okula yazdırmıyorum diye söyleyebilirsiniz.

Bu konuda içiniz rahat olsun, bazen kayıp gibi görünen durumlar, zamanla kazanca dönüşebilir. Bazen de kazanç gibi görünen zaman dilimleri hayat boyunca uğraşılan kayıp süreçlere dönüşebilir. Bu sebeple sene kaybederse sorun olur mu diye endişelenmeyin, çünkü bizzat kendi tecrübelerimle, erken okula verilen çocukların birçoğunda okula uyum, ders yapma ve öğrenme konularında güçlüklerle karşılaşılmaktadır.

Hatta okula alışmak ve anneden ayrılmakta da sorunlar çıkabilmektedir.

Siz kararlı olursanız, çevrenizdekilerde daha az ısrarcı olacaktır. Sonuçta çocuğunuzun sorumluluğu size ait. Onun için karar alırken, profesyonel anlamda danışmanlık hizmetlerinden faydalanabilirsiniz... En önemlisi de, etrafın değil kalbinizin sesini dinlemeye çalışın. O size daha doğru cevaplar verecektir...