TR EN

Dil Seçin

Ara

Manyetik Alan ve Vücudumuz

Son yıllarda teknolojik gelişmeler yaşam tarzımızda belirleyici bir rol oynadı ama bu pek de tasvip ettiğimiz bir yolla olmadı. Örneğin, mobil-kablosuz teknolojiler, çok hızlı olarak ortaya çıktılar, günümüzde hastalık derecesine ulaşıp, olmazsa olmaz bir hal aldılar. Elbette sürekli iletişim çok güzel, ama doğada bizler için o denli mükemmel olarak kurulan dengeyi de alt üst edebiliyor.

 

Hayatımızda çok hassas dengeler mevcut. Genellikle gözden kaçtığını düşündüğüm için manyetik alan dengesini biraz açmak çok iyi olacaktır.

 

Dünyanın manyetik alanı

Dünyamızın doğal manyetik alanı bizler doğaya müdahale etmeye başlamadan önce mükemmeldi. Fakat özellikle elektriğin bulunup yaygınlaşmasından itibaren bu denge bozulmaya başladı. Elektriksel alanın yükselmesi manyetik alan kayıplarını oluşturmaya başladı.

Bu yükselmeyi en uç noktalara getiren iki önemli faktör var. Bunlardan biri, yüksek gerilim hatları, diğeri ise cep telefonları. Bu iki faktör, özellikle biz insanoğlunu derinden ve gizlice etkiliyor.

 

Sağlık ve manyetik alan

Yapılan bilimsel çalışmalarda yüksek gerilim hattına yakın yerlerde yaşayan annelerde düşük yapma olasılığının 3 kat arttığı kanıtlanmıştır. Araştırmacılar, insan tarafından yapılan elektromanyetik kirlilik veya smog olarak bilinen elektromanyetik alanın, birikim özelliği olduğunu tespit ettiler. Bunlar insanlarda genel keyifsizlik, boyunda sertlik, göğüs acısı, hafıza kaybı, baş ağrısı, kalp atışını ve kan kimyasını değişime uğratma, sindirim ve dolaşım sorunları oluşturabilmektedir.

Elektromanyetik alanın böyle etkileri görüldüğünden, günlük hayatta en çok içli dışlı olduğumuz cep telefonunun zararları üzerinde birçok araştırma yapılmaktadır.

Cep telefonlarının manyetik alanının, kandaki zararlı proteinlerin ve toksinlerin beyne girmesini engelleyen savunma mekanizmasını devre dışı bırakmaya, yorgunluk, baş ağrısı, deride yanma hissi ortaya çıkarmaya, yüksek tansiyon oluşmasına, baş ağrıları, baş dönmesi ve dikkatin dağılmasına sebep olduğuna dair bulgular elde edilmiştir. Cep telefonu ayrıca, alzheimer, parkinson ve multiple sclerosis (MS) gibi sinir hastalıklarının oluşma riskini artırıyor.

 

Basit önlemler alınabilir

Cep telefonu kullanımı sırasında dikkat etmemiz gereken bazı hususlar vardır.

Cep telefonu birkaç defa çaldıktan sonra telefonu açmalıyız ve hemen kulağa götürmemeliyiz. Çünkü telefon çaldığı anda ortaya çıkan frekans azami seviyede oluyor ve bu seviye gittikçe azalıyor.

Cep telefonumuzu ceketimizin iç cebi gibi kalbe yakın yerlerde taşımamaya dikkat etmemiz gerekiyor. Cep telefonu kılıfları kısmen de olsa zararlı etkileri tutmaktadır. Kullanmakta fayda var.

Uzun süre telefon görüşmesi yapıyorsak vücudumuza biriken pozitif iyonlar stres oluşturur; bunu uzaklaştırmak için elimizi, yüzümüzü ve ayaklarımızı yıkayarak vücudumuzu deşarj edebiliriz—abdest almanın böyle bir faydası da sözkonusu.

Bir de son zamanlarda manyetik ürünler—kolye, bileklik, küpe, tabanlık vb.—koruma kalkanı olarak kullanılmaktadır. Bu ürünler işe yaramakla birlikte, alış veriş sürecinde dikkat edilmesi gereken konular vardır. Bu ürünlerin klinik sonuçları, hasta raporları titizlikle sorgulanmalıdır. Ancak uzman hekimler tarafından kişinin sağlık kontrolü yapıldıktan sonra ilgili ürünler tercih edilip kullanılmalıdır.

 

Manyetik alan terapisi

Manyetik alanın olumsuz etkilerini tedavi etmek amacıyla hastalar üzerine yapılan çalışmalarda manyetik alan terapisinin kişilerde %90 başarı gösterdiği kanıtlanmıştır. Japonya’da bir üniversitede 11.648 kişi üzerine yapılan manyetik tedavinin (%43 erkek) %92 başarı gösterdiği görülmüştür.

Son yıllarda manyetik alan ile işlevsel kan dolaşımı bozuklukları, genel kalp ve tansiyon şikâyetlerinde tamamlayıcı tedavi önlemleri olarak kullanılmaktadır. Bunun yanında yara ve kemik iyileşmesi süreçlerinin harekete geçirilmesi ve aşınma belirtilerinde, destekleyici tedavi yöntemidir.

Kemik ve eklemlerde zarar görmüş dokuları iyileştirme etkisinin olduğu kanıtlanmıştır.

Manyetik alan tedavisinin etki mekanizması kanın akışkanlık özelliğine bağlıdır. Kanımızın içinde sarmal olarak bulunan ve kümeler halinde dolaşan alyuvarları birbirinden ayırır. Böylelikle zayıf hücrelere oksijen taşınmasını düzenler. Alınan oksijen ise, besleyici maddelerin ve minerallerin kabulünün artması ile hücrelerde daha çok enerji meydana gelmesine sebep olur ve daha kuvvetli bir metabolizmaya kavuşmuş oluruz. Yani, manyetik alan tedavisi, enerji seviyesi düşmüş hücreyi aktif hale getirir. Böylece kendimizi daha zinde hissederiz.

 

Kaynaklar:

1. Bold, A., Toros, H. ve Şen O., 2003. Manyetik alanın insan sağlığı üzerindeki etkisi, III. Atmosfer Bilimleri Sempozyumu, 19-21 Mart, İTÜ, İstanbul.

2. http://www.tamtip.com/detay.php iid=43&ad=(MAGNETOTERAPİ)&mid=655&olay=mak