TR EN

Dil Seçin

Ara

“Hz. Muhammed (asm) Denizci miydi?”

Bir televizyon programcısı olan Gary Miller, bir yazısında şunları söylüyor: Kuran’ı incelediklerinde, gayr-i müslimleri en çok şaşırtan şey, onu beklediklerinden çok daha farklı bulmalarıdır. Onların bekledikleri şey, 14 asır önce, Arap çöllerinde yazılmış eski bir kitaptır. Onun için sadece çölden, çöl şartlarından, çölde yaşayan insanların, toplumların ahvalinden bahsetmesini beklerler. Evet gerçi Kuran çölden bahsetmekte, çöl tasvirlerini de ihtiva etmektedir. Ama aynı zamanda başka şeylerden de mesela denizden ve denizdeki fırtınaya yakalanmaktan da söz etmektedir.”

Birkaç yıl önce Torontoda (Kanada) iken, bana anlatılan bir olayda, bir denizcinin başından geçenlerden söz edilmişti. Müslüman bir arkadaşı ona Kuran’ın mealini vermişti. İslâmiyetten hiçbir haberi olmayan denizci, ilgisini çektiği için Kuran’ı okumuş ve sonra Müslüman arkadaşına, Hz. Muhammed denizci miydi?” diye sormuştu. Çünkü Kuran’ın deniz fırtınasını tasvir edişindeki canlılık ve gerçeklikten çok etkilenmişti. Arkadaşının Hayır. Aksine çölde yaşıyordu.demesi üzerine Müslüman olmuştu. Çünkü kendisi de deniz fırtınalarına yakalanmış ve o haleti bizzat yaşamıştı. Onun için de Kuran’ı getiren Hz. Muhammedin de mutlaka öyle bir fırtına yaşamış olduğunu zannediyordu. Dalga dalga üstüne, ve onların üstünde bulutlar(Nur Suresi, 40. Ayet) şeklinde yapılan tasviri, deniz fırtınasını görmeden, onu sadece hayal eden bir insan tarafından yazılamaz, diye düşünüyordu.

•••

Burada araya girerek diyorum ki: Âyetin başından meseleyi ele alacak olursak, Yahut (onların işleri) engin bir denizdeki karanlıklar gibidir. (Bir deniz) ki, üstünü bir dalga örtüyor, onun üstünden bir dalga, onun üstünden de bir bulut. Birbiri üstüne yığılmış karanlıklar. (Bunların içinde bulunan kimse) elini çıkarsa neredeyse onu dahi göremez.” Aslında bu ifadeler ancak deniz bilimcilerin fark edebilecekleri incelikleri taşımaktadır. Çünkü birkaç yüz metrelik derinliklere inince güneş ışığının bile ulaşmadığı karanlık noktalar tasvir ediliyor ve insanın parmağını dahi göremeyeceği noktaları haber veriyor.