Günümüzün bilim dünyasında yeni bir kavram üzerine konuşuluyor: 4. Endüstri ya da sanayi devrimi. Buhar gücüyle çalışan mekanik sistemlerin kullanımı ile başlayan endüstri devrimi, elektriğin icadı, elektronikleşme ve bilgi teknolojilerinin endüstriye entegrasyonu ile günümüzdeki halini almıştır. Bu süreci kısaca özetleyip, Kur’an’da sözü edilen peygamber mucizeleri ile olan ilişkisine şöyle bir göz atalım:
ENDÜSTRİ DEVRİMLERİ
Birinci endüstri devrimi 18. yüzyılda İngiltere’de dokuma tezgâhlarının makineleşmesiyle başlamıştır.
Makinelerin hareket gücünü artırmak amacıyla su ve buhar kuvvetinin kullanımı bu devrimin temelini oluşturmaktadır. Artık odun yerine daha fazla enerji elde etmek için maden kömürü kullanılmıştır. İş ve üretim potansiyelinin artmasıyla küçük çapta imalat yapan işyerleri fabrikalara dönüşüm sürecine girmiştir.
İkinci endüstri devriminde 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren elektrik enerjisinin kullanımı ve üretim süreçlerinde hareketli band sistemleri ile seri imalatın önü açılmıştır.
Enerji kaynakları olarak buhar ve kömür ile birlikte petrol ve kimyasal maddeler, bu süreçte kullanılmaktadır. Ayrıca temel hammadde olarak demir-çeliğin çok daha fazla kullanılması burada dikkat çekmektedir.
Dönemin özelliklerinden birisi de Henry Ford tarafından otomotiv endüstrisinde seri üretim hatlarının kullanılması ve fabrikaların elektrikle çalışır noktaya gelmesidir. Bu durum endüstrileşmeyi hızlandırmış ve Batı toplumunda sanayinin çok hızlı gelişmesini sağlamıştır.
Üçüncü endüstri devrimi, elektronik ve bilgisayar teknolojilerinin kullanılmaya başlamasıyla 1960’lı yıllara karşılık gelmektedir. Programlanabilir mantıksal (lojik) cihazlar ile üretimdeki makineler entegre çalıştırılarak otomasyon sistemlerinde önemli gelişmeler sağlanmış; tam otomasyonlu sistemlere geçilerek büyük miktarlarda üretim mümkün olmuştur. Bu alandaki baş döndürücü gelişmelere orta yaş kuşağındaki insanlar halen tanıklık etmektedirler.
SON ENDÜSTRİ DEVRİMİ
Şimdi dünya, son birkaç yıldır yeni bir endüstriyel gelişim sürecini yaşamaktadır. İnternetin hayatın her alanına girmesiyle birlikte akla gelebilecek her türlü cihazın internet üzerinden birbirine bağlandığı yeni bir dünya bizi beklemektedir. Avrupalıların Dördüncü Endüstri Devrimi diye adlandırdığı bu sürece, Amerikalılar Nesnelerin İnterneti (Internet of the Things, IoT), Uzakdoğulular ise Gelişmiş Üretim Teknikleri (Advanced Manufacturing) adını vermektedirler.
2011 yılında Almanya Hannover Fuarında ilk defa kullanılan “dördüncü endüstri devrimi” tabiri, firmaların artan piyasa rekabet şartlarında daha kaliteli ürün üretmek için geliştirdikleri stratejilere dayanır. Bu süreçte; makinelere, sistemlere, fabrikalara, her türlü elektronik cihaza internet üzerinden erişip çalıştırmak mümkün olacaktır. Mesela bir fabrika sahibi yurt dışı seyahatte iken aldığı bir siparişi interneti üzerinden fabrikasındaki cihazlara ve robotlara bağlanıp hemen üretimini otomatik olarak başlatabilecektir.
Yani, tüm dünya sanayi üretiminde büyük bir değişimin eşiğindedir. Teknoloji, daha hızlı ve verimli yöntemlerle maddi planda tüketim ihtiyaçlarımızı karşılamak üzere gelişmektedir. Gerçekten bilim ve teknolojiye hâkim olanlar, dünyada söz ve güç sahibi olmaktadırlar.
Bu noktada bir Müslümanın vazifesi asıl yaratılış gayesini ve dünyaya geliş hikmetini unutmadan çok daha fazla emek ve gayretle çalışmak olmalıdır.
Tüm bu gelişmeler hangi noktaya kadar devam edecek. İsterseniz bu soruya gelecek ay cevap verelim.
Kaynak: 1. Endüstri Otomasyon dergisi, Aralık 2015 sayısı