Güneş mi doğar; hayır bu Senin gelişindir gel
Bu evreni evren, toprağı toprak kılmak Senin işindir gel
Topraklar ve dudaklar çatladı nasıl ansınlar adını
Rahmet kıl ey Sevgili bir damla su gönder gel
Kavruldu çiçekler menekşe boynun büktü binlerce yıl
Böylece Seni ve buyruğunu bekledi artık yeter gel
Taşlar taş olmaktan bıktı toprak toprak olmaktan
Kurduğumuz bunca yapılar çöktü çökecek gör gel
Güç netsin soluk netsin Senden gelirmiş hepsi
Acı bu son soluktur bir bengisu ver gel
Güneşi gönderme bize ey Sevgili Sen doğ
Bizi ısıtamaz oldu artık başka güneşler gel
Yetmez mi bekleyişler gül tomurcuklarının
Ne bülbül ne gül kaldı gelmedi bahar gel
Güller yine tomurcuktur, izin ver açsınlar
Günlerce gül yüzün görmek için bekler gel
Seni nasıl çağırsak, bize ses ver ey
Biz bunca toplandık, bunca yürek Seni bekler gel...
— Osman Sarı,
(Bir Savaşçıdır Kalbim kitabından)