Çocuklar resim yapmayı çok severler, içlerinden geldiği gibi çizerler. Bazı büyükler, çocukların çizdiği resimleri gelişigüzel çizilmiş anlamsız şeyler olarak görebilirler. Acaba gerçekten öyle midir? Bu konuda ilgiyle okuyacağınız bir yazı.
Yaşlara göre çizgiler
Üç yaş çocuğunda ince motor hareketler henüz tam gelişmediğinden “el-göz-kalem koordinasyonu” sağlayamaz. Bu yüzden kalem tutuşu ve çizgileri kabacadır. Anlamlı resim yapamaz. Üç yaş sonuna doğru çizgilerinde ilk insan figürü, çöp adam, ortaya çıkar. İnsan resmi, bir baş, iki kol ve iki bacaktan ibarettir. Kollar başın bir tarafından, bacaklar başka bir tarafından çıkar. Henüz boyun ve gövde yoktur. Gözler ve ağız eğri çizgilerden ibarettir.
Dört yaş çocuğunun çizdiği insan figürüne gövde, kulaklar, burun, el ve ayak eklendiği görülür. El ve ayaklar bir-iki parmaklıdır. Kafa hâlâ boyunsuz olarak gövdeye eklenmiştir. Gözlere göz bebekleri de eklenmiştir. Yüz figüründe mimikler ve duygusallık yoktur. Dört yaşından sonra çizdiği insan figüründe baş, boyunla gövdeye bağlanmıştır. Çöp adamın yerini elbiseli ve şapkalı tombul adam almıştır. Yüz figüründe mimik ve duygusallık çizimleri görülür.
Çocuk resminde evin anlamı
Çocuk çizimlerinde insan ve güneş figüründen sonra üçüncü sırada ev figürü gelmektedir.
Ev figürünün çocuk için anlamı büyüktür. Ev, aile üyeleriyle ve sevdikleriyle birlikte kendisini güvende hissettiği, dış tehlikelere karşı korunduğu bir yerdir.
Çocuk ev figürüne üç yaşından itibaren yer verse de eve benzer tarafı yoktur. Eve benzemesi dördüncü yaştan sonra başlar.
Çocuk çizimlerinde evin görünümü, renklerin seçimi ve detaylar çocuk ruh sağlığının bir göstergesidir. Evin çatısı, yağmurdan, kardan, soğuktan ve sıcaktan koruduğu için güveni simgeler. Mutlu evin çatısı kırmızıya ve kahverengiye boyalıdır ve tüten bir bacası vardır. Hava güneşli de olsa bacası tütmektedir. Tüten baca evde hayat olduğunu, içinde bir aile yaşadığını ve içerisinin sıcak olduğunu sembolize etmektedir.
Evin pencereleri ve kapısı vardır. Mutlu evin pencereleri geniş olup genellikle camın önünde bir saksı çiçeği bulunur. Penceredeki perde mahremiyeti ve özeli simgeler. Pencerelerin şekli ve büyüklüğü de önem taşır. Pencerelerin küçük ve demirli oluşu dışa kapalılığı ve yabancıya güvenilmediğini sembolize eder.
Mutlu evlere geniş bir yoldan ve geniş basamaklı bir merdivenden girilir. Dış kapı misafire, komşuya ve akrabaya açılıyor ise, büyük çizilmiştir; bir tokmağı veya kolu vardır. Yolun etrafında çiçekler, ağaçlar ve kuşlar vardır. Tepenin ardında güneş ışığıyla gülümseyerek bu mutluluğa eşlik etmektedir.
Mutsuz Evin Bacası Tütmez
Mutsuz evin önünde ağaç ve çiçek olmadığı gibi yolu bile yoktur. Mutsuz evin çatısı siyaha boyalıdır. Siyah çatılı evde anne baba geçimsizliği ve kavgaları vardır. Çatıda baca yoktur; olsa bile tütmez. Evin yolu yoktur, olsa bile dar ve çiçeksizdir. Evin kapısı, pencereleri ve duvarları karamsarlığı ifade eden koyu renklerle boyanmıştır. Işıklarıyla gülümseyen bir güneş figürü yoktur.
Öğretmen olarak ilköğretim 2. ve 3. sınıf öğrencilerine “evimizdeki canlılar” konulu bir resim yapmalarını söyleseniz; ipucu vermek için evde yaşayan aile üyelerini ve evcil hayvanları saysanız bile çocuklar evin içine sevdiklerini alacak, sevmediklerini ya hiç çizmeyecek ya da evin dışında çizeceklerdir. Çizimlerinde babayı evin içine almayan veya evin dışında çizen çocukların aileleri incelendiğinde babadan dayak yiyen, baba korkusu olan çocuklar olduğu görülmektedir.
Kardeş kıskançlığı, anne baba geçimsizliği, boşanma sonucu parçalanmış aile, aileden birinin ölümü gibi çocuğu derinden etkileyen durumlar ve olaylar, çoğu zaman çocuk farkında olmadan, çizimlerine yansımaktadır.
Sekiz yaşından önce çocukların çizdiği evler çoğunlukla tek katlı, çok azı iki katlıdır. Bir çocuk sekiz katlı, asansörlü bir apartmanın çatı katındaki bir dairede oturuyor olsa bile; çizdiği ev tek katlıdır. Psikologlar bunun çocuktaki egosantrik kişilikten kaynaklandığını, paylaşmayı bilmediği için sadece kendisine ait olan bir ev çizdiğini ifade etmektedirler. Bize göre insan fıtratına, çocuğun kişilik gelişimine ve aile mahremiyetine en uygun yapı tek katlı, bahçeli bir evdir. Çocuk, ev resmi çizerken, farkında olmasa da kendisine en uygun olan bilinçaltındaki tek katlı evi tercih etmektedir.
Yedi yaş ve üzeri çocuklarda sosyalleşmenin bir göstergesi olarak çizimlerde kendi evinin yanına komşu evi, cami, okul, bakkal, alış veriş merkezi gibi sosyal yapıları eklediği görülür. Köyde yaşamadığı, bir köy görmediği halde bazı çocukların içinde cami, çeşme, koyun sürüsü, çoban ve köpek figürü bulunan köy resmi çizdiği görülmektedir. Bunda televizyonun, okuduğu hikâye kitaplarının ve hayal gücünün etkisi olduğu söylenebilir.
Resim karakteri gösterir
Çocuk resimlerinde ağaç figürü, çiçekle aynı zamanlarda ortaya çıkmaktadır. Ağaçlar meyveli ise, bolluk ve bereketi sembolize eder. Meyveli ağaç aynı zamanda yardımlaşma, hediyeleşme ve işbirliğini temsil eder. Çalışkan, bağımsız, sorumluluk alabilen, öz güveni yüksek çocukların ağaç figürleri daima meyveli olup; kırmızı, yeşil ve sarı renklerle boyanmıştır.
Çiçek ve ağaç figürlerinden çocukların sabır ve dikkat sürelerini tahmin etmek mümkündür. Eğer çiçekler birkaç saplı ve taç yaprakları bol ve çok renkli ise, ağaçlar da çok dallı ve özenle çizilmiş bol meyveli ise; bunları çizen çocuğun sabırlı, yaptığı işten zevk alan, el becerisi gelişmiş bir çocuk olduğunu söyleyebiliriz.