TR EN

Dil Seçin

Ara

İnsanımsı Bebekler Ve İnsansız Dünyaya Karşı İnsan Ve Aile

İnsanımsı Bebekler Ve İnsansız Dünyaya Karşı İnsan Ve Aile

Postayla gelen bir paket… Yalnız yaşayan yaşlı bir kadın… Merakla açılan paket, yaşlı kadının yüzünde oluşan şaşkınlık ve sonrasında gelen gülümseme… Kutuda kâğıtlara sarmalanmış ve belki başlangıçta bazılarına ürkütücü gelebilecek olan sürpriz hediye: Gerçek bebek boyutlarında tasarlanmış bir oyuncak bebek… Saçlarıyla, yumuşacık teniyle, özenle giydirilmiş kıyafetiyle gerçeğinden ayırt edilmesi çok zor olan bu oyuncak bebeği yaşlı kadın şefkatle kucaklıyor, torununun kokusunu içine çeken bir büyükanne gibi bağrına basıyor. Bir video filminden etkileyici duygusal sahneler bunlar.

Postayla gelen bir paket… Yalnız yaşayan yaşlı bir kadın… Merakla açılan paket, yaşlı kadının yüzünde oluşan şaşkınlık ve sonrasında gelen gülümseme… Kutuda kâğıtlara sarmalanmış ve belki başlangıçta bazılarına ürkütücü gelebilecek olan sürpriz hediye: Gerçek bebek boyutlarında tasarlanmış bir oyuncak bebek… Saçlarıyla, yumuşacık teniyle, özenle giydirilmiş kıyafetiyle gerçeğinden ayırt edilmesi çok zor olan bu oyuncak bebeği yaşlı kadın şefkatle kucaklıyor, torununun kokusunu içine çeken bir büyükanne gibi bağrına basıyor. Bir video filminden etkileyici duygusal sahneler bunlar.

Yalnız yaşayan yaşlı kadın için heyecan ve sevinç kaynağı olan bu gibi bebekler “vinil plastik”ten yapılıyor ve sipariş üzere üretiliyor, özellikle yalnız yaşayan yaşlılar için terapi amaçlı kullanılıyor. Yalnızlığa iyi geldiği, demans hastaları için bağlanma hissi ve duygusal iyilik halini desteklemede olumlu etkileri olduğu, bazıları için de anksiyete ve depresyonla baş etmeyi kolaylaştırdığı söyleniyor. Bunların yanı sıra gerçek bir bebeğin sorumluluğunu almadan anne baba olmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemek isteyen gençlerin de talep ettiği bu ürünlerin 300-1000 $ fiyat aralığında alıcı bulduğunu ifade etmek gerek.

Bir de gerçekçi görünümleri nedeniyle, bu oyuncak bebeklerin zaman zaman gerçek bebeklerle karıştırılması söz konusu. Yoldan geçenler tarafından polise bildirildikten sonra park edilmiş arabalardan “kurtarılan” ve sonrasında oyuncak oldukları anlaşılan vaka örnekleri mevcut. Temmuz 2008’de, Avustralya’nın Queensland kentinde yaşanan bir örnek: Polis, bilinci yerinde olmayan bir bebeği kurtarmak için bir arabanın camını kırar ve onun insana çok benzeyen oyuncak bir bebek olduğunu görür. Bebek “inanılmaz derecede gerçekçi” olduğu için bir bebeğin öldüğünü düşünen görgü tanıklarının olaydan çok korktukları ifade edilir. Haziran 2019’da NYC Polisi tarafından Queens’teki bir parkta bulunan bir bebeğin ölümü doğrulanır. Ancak bir saat kadar sonra bunun aslında oyuncak bebek olduğunun anlaşıldığı duyurulur.

Çocuk, insan soyunun devamlılığını sağlayan, yuvalarda muhabbeti artıran, aile birliğini perçinleyen, yarınlara dair umutları diri tutan ve hayatı güzelleştiren çok özel bir nimet, bir lütuf. İnananlar için aynı zamanda dünya hayatının süsü, göz nuru ve tabi imtihan vesilesi. Âlemler’in Rabbi bir çocuk bahşetmekle kadını ve erkeği anne-baba kılmakta, hayatlarında önemli bir terbiye sayfası açmakta, çocuğa besledikleri sevgi ve sorumluluk duygularıyla zaman içinde olgunlaşmalarını mümkün kılmakta… Yetişkinlerin insan olma ve insan kalma mücadelesinde çocuklar doğumlarından itibaren ne kadar önemli bir role sahipler, değil mi? Onları yetiştirmek, terbiye etmek bir anlamda anne babanın kendini yetiştirmesi ve terbiye olması demek. Fıtratla barışık bir bakış açısı ve bu bakışın şekillendirdiği hayat/toplumsal ilişkiler söz konusu ise tüm bunlardan bahsetmek mümkün.

Modern hayat, özgürleşme ve kendini gerçekleştiren birey olmak adına çok farklı bir pencere sundu insanoğluna. Mensuplarının birbiri için sığınak ve dayanak olduğu aile kurumu, fıtratla kavgalı bu bakış açısının olumsuz etkilerine maruz kaldı. Bu hal kavramlarımıza da yansıdı ve hayatın bir parçası haline geliverdi, çoğu kimse farkına bile varmadan. Artık “medeniyet” mefhumunu hatıra getiren “medeni hal” yerine “ilişki durumu” ile tanımlama yapıyorsak mesela; yine hep bildiğimiz şekliyle, doğal, sade, fıtrî “anne” demek yerine “bekar anne”, “biyolojik anne”, “taşıyıcı anne”, “kiralık anne” gibi çeşit çeşit ve kafa karışıklığı ve dahi kalben dağılmışlığı gösteren tanımlar havada uçuşuyorsa; “yeniden doğmuş/canlı gibi bebekler” (reborn/lifelike babies) bir kısım yetişkinlerin hayatlarında yer ediniyorsa, yeniden düşünmek vaktidir. 

Aile kurumunun günümüzde daha çok şiddet haberleri ile anılır hale gelmesi, ailenin çocuk, genç, kadın, erkek veya yaşlı olsun tüm üyeleri için ifade ettiği anlam, sorunlara “tüketim kalıpları” içinde sunulan çözüm önerileri vs.. Bunların bir örneği yukarıda bahsi geçen yalnızlığa mahkûm edilen yaşlıların desteklenmesi için gerçek bebekten ayırt edilemeyen bebekler kullanılarak yapılan terapi uygulamaları.

Bebeklerin sahte olduğu bilindiği halde onlara gerçek sevgi duyulduğunun ifade edilmesi de ilginç. Yetişkin kadınlar bu bebeklerle annecilik oynuyorlar adeta. Bir hobi olarak bebek biriktirenler de var, kaybettikleri çocuklarıyla ilgili yas süreciyle daha kolay baş etmek, meydana gelen duygusal boşluğu doldurmak adına bu bebekleri sahiplenenler de. Öyle ki bu bebekleri giydiren, saçlarını yıkayan, bebek arabasıyla yürüyüşe çıkaran ve alışverişe götürenlere rastlanabiliyor. Nitekim araştırmalar, bir bebeğe sarılmanın duygusal bir iyilik duygusu üreten hormonları salgıladığını öne sürüyor ve bazı psikologlar bunun gerçekçi bebeklerde de olabileceğine inanıyor. Biyolojik anlamda verilen gerçek tepkiler bebekle duygusal bağ kurulmasını ve zamanla gerçek gibi algılanmaları sonucunu getiriyor. Bu bebeklerle ilgili satış ilanlarında “evlat edinme” ifadesinin yer alması da bu sahte gerçeklik algısını daha ilk elden besleyen bir husus olarak karşımıza çıkıyor. Gerçek gibi görünen bu bebeklerin satın alma süreci, bir ürünün sıradan bir satışından ziyade bir evlat edinme süreci gibi işliyor. Bunun bir parçası olarak, sipariş edilen bebekler genellikle sahte doğum sertifikaları veya evlat edinme sertifikalarıyla gelmekte.

Bu şekilde başlayan yapay bağlanma süreci ve sahte bebeklerle kurulan duygusal ilişkinin zamanla insanda gerçeklik algısını etkilemesi hususu bugünkü bazı tartışmalar açısından da değerlendirilebilir. Gerçeğe benzeyen bebekler şimdilerde masum bir hobi veya yalnızlık, depresyon, anksiyete ile baş etme noktasında psikolojik destek olmalarıyla ön plana çıkmakta. 

Diğer yandan bu bebeklerle bugün kurulan ilişkilerin, yapay zekânın geleceği ve insan olmayan veya insansı arkadaşlık biçimlerinin umut verici yansımaları olarak yorumlanması da söz konusu. O halde gündeme dair dijitalleşme, yapay zeka, robotların hâkimiyeti tartışmaları ve “insan ötesi” (trans-human) veya “insan sonrası” (post-human) kavramlarına buradan bir düşünce yolu açılır mı? Bu kavramların şekillendirdiği dünyada insan ve aile ne anlam ifade eder? Bu yazının konusunu teşkil eden gerçeğe benzeyen bebekler örneği ve kavram dünyamızda yaşanan değişimler dönüşümler, belki de bizlere tasarlanan insan profili ve aile formlarına ilişkin ipuçları sunmakta. İnsanlığın ihtiyacı olan da fıtratla kavgalı bakış açısına dayalı düşünceler ve hayat tarzından uzaklaşıp, fıtratla barışık ve iki cihan saadeti sunan hak dine sarılmak değil midir?

Sahte hayatlar, sahte insan algısı, sahte kurumlar… Hepsi aldatmaca… Oysa hakikate ve hayat bulmaya çağrılıyoruz… “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Resûlü’nün çağrısına uyun.” (Enfal, 24) Bize düşen davete icabettir vesselam.

 

Kaynaklar:

1. https://www.theguardian.com/lifeandstyle/2020/feb/26/reborn-doll-baby-lifelike-collecting-women

2. https://en.wikipedia.org/wiki/Reborn_doll