TR EN

Dil Seçin

Ara

Her Mevsimin Meyvesi: İncir

Bir sitede Californiya’da incirin en mükemmel meyve seçildiğini okumuştum, bu bana hemen Tîn suresini hatırlattı. Kur’ân-ı Kerîm’in 95. suresi 8 âyetli kısa surelerden biri olup, Tîn (incir) adını taşımaktadır. Bu surede Cenab-ı Hak, incirle beraber zeytini zikrederek onlara kasem etmekte, dikkatlerimizi bu mübarek ağaçlara çekmektedir. Elbette Kur’ân-ı Kerîm’de bir mevki sahibi olmak boşuna değildir. Acaba bugünkü modern botanik, incir hakkında ne tespitler yapmış bir bakalım:

İncir, dutgiller familyasından 800 kadar çeşidi olan bir bitki olup, en güzel çeşitleri Anadolu’da, özellikle Ege’de yetişir. Anavatanı yurdumuz olup zamanla bütün ılıman iklimlere yayılmıştır. Üretilmesi çok kolay olup, hem çekirdekleriyle hem de çelikleme ile yapılır. Fıtri yayılmasında kuşların rolü büyüktür, bu sebepten kayalıklarda hatta sur duvarlarında bile incire rastlanır. İncir, ekonomik getirisi çok yüksek olan meyvelerden biri olup, dünyada en fazla incir ihraç eden ülke Türkiye’dir.

 

İncir Çekirdekleri

İncirin erkek ve dişi çiçekleri ayrı ağaçlarda bulunur. Erkek çiçeğin polenlerinin dişi çiçeğe taşınmasında sinek taifesinden bir grup görevlidir. Halkın bir kısmı inciri çiçeksiz bir ağaç zanneder. Halbuki incirin minicik çiçekleri vardır, bunların yüzlercesi taç yapraklar tarafından kucaklanıp, kapatılır. Aşılanan çiçekler bu kapalı yerde olgunlaşır, daha sonra da o yeşil taç yapraklar da kalınlaşıp, tatlılaşır. Yani bir incirin içinde aslında yüzlerce minik çiçek  ve bunların da minik çekirdekleri vardır. İncirin diğer meyvelerden bir ayrıcalığı budur.

Bir diğer farkı da mevsim boyunca üç dönem çiçeklenip, meyve vermesidir. İlk meyveler ilkbaharda bir önceki sene sürgünlerinde ortaya çıkar. Altın lop denilen asıl meyveler ise tam yaz aylarında görülür, üçüncü dönem ise sonbahardaki meyvelerdir. Bazı üzümlerde de buna benzer bir özellik görülür, yani bir tarafta meyveler olgunlaşırken diğer tarafta yeni çiçekler açılır. Halbuki elma, armut, kiraz v.s. gibi birçok ağaç bir defa çiçeklenir ve meyve verir.

 

Yazın yaşı, kışın kurusu

İncir hem taze hem de kuru olarak tüketilen bir meyvedir, büyük kısmı kuru olarak yenir, böylece yıl boyu hizmetine devam eder. Kuru incir antioksidanlar bakımından zengin olup, fenol denilen bir antiseptiği fıtri olarak ihtiva ettiği için içinde bakteri üremesi, dolayısıyla ekşimesi önlenmiştir. Bilinen meyvelerde en yüksek mineral içeriğine sahip olup, K (potasyum), Ca (kalsiyum) ve Fe ( demir) ihtiyacımız önemli ölçüde karşılanır, incirde fosfor ve kükürt de bulunur. Vitamin yönünden de zengindir, başlıca A, B ve C vitaminleri yeteri kadar bulunur.

Yapısında bulunan fitosterol denilen bitkisel kolesterol ve lifler, hayvansal kolesterolün emilmesini azaltır. Bir tane kuru incirde 2 gr.’a yakın bitkisel lif bulunur, bunlardan bir kısmı suda çözülüp dağılmaz, aksine kendir bitkisinin lifleri gibi suyu emer, böylece barsak hareketlerini düzenler ve kabızlığı önler. İncirin besleyici değeri yüksektir, % 70 karbonhidrat, % 6 protein, % 6 lif, % 1.3 yağ ihtiva eder. Bu yağlarda omega-3 ve omega-6 denilen dışarıdan alınması zaruri olan faydalı yağ asitleri bulunur.

 

İlaç niyetine...

İncirin bir özelliği de damarlarında görünüşü süte benzer bir sıvının dolaşmasıdır, bu sütle yapraklarını ve meyvelerini besler ama kesinlikle insan veya hayvan sütüyle bir ilgisi yoktur. Kimyasal yapısı elbette araştırılmaya değer. Halkımız bunu siğil tedavisinde kullanmaktadır, fakat muhtemelen asidik yapısı dolayısıyla  deriyi tahriş edip, kaşıntı ve kızarıklıklara  sebep olduğundan normal deriye bulaştırmamalıdır.

İncir ağacının kökleri, dalları, yaprakları, meyveleri ve sütüyle her bakımdan daha çok araştırılmaya ve tefekküre lâyık olup, bu vesile ile Âlemlerin Rabbine teşekküre sevkediyor.