Dalları Bastı Kiraz
Vakıa Suresi’nde geçen “sidr-i mahdud”, Arabistan kirazı denilen meşhur nabk ağacının ismidir. Bu isim tamlamasındaki “mahdud” Elmalılı tefsirinde iki türlü izah edilir: Birincisi, “silinmiş, tesviye edilmiş ve düzeltilmiş” demektir. Arabistan ağacı dikenli olduğu için burada sidr-i mahdud denilerek Cennet ağacının dikensiz olduğu anlatılmak istenmiştir.
İkincisinde ise, “meyvesinin çokluğundan dalları bükülmüş” manası verilmiştir. Bizim gündelik yaşamımızda da bu manaya yakın bir ifade kullanılır: “Dalları bastı kiraz.”
3-10 m boyunda, genellikle dalları sarkık, nisan ayında dalları beyaz çiçekle donanan, pembe, kırmızı meyveleri olan kiraz ağacının latince ismi, prunus avium’dur ve İspanya, Fransa, İtalya ve Türkiye’de bolca bulunur.
Gelelim kirazın faydalarına... Kirazın meyveleri gıda olarak tüketilmekte, diğer kısımları ise kurutularak ilaç yapımında kullanılmaktadır. Meyvelerde şekerler, elma ve limon asidi, A ve C vitaminleri, sapları ve gövde kabuklarında ise tanen ile potasyum tuzları vardır. Kiraz sapları, atılmayıp çay gibi demlenip içildiğinde, idrar söktürür ve bedeni toksinlerden kurtarır.
Meyveleri sadece lezzetli birer gıda değil aynı zamanda böbreklerde biriken zararlı maddelerin atılmasına yardımcı olur. Kanın temizlenmesine yardım eder. Nikris, romatizma, damar sertliği ve mafsal kireçlenmesine faydalıdır. Karaciğer şişliğine iyi gelir. Safra akışını normale döndürür. Sinirleri kuvvetlendirir. Vücudun direncini artırır. Sivilceleri önler. Susuzluğu giderir. Ve aspirinden on kat daha güçlü bir ağrı kesicidir.
Kiraz ağacının kabukları da ateş düşürücü ve kabız yapıcıdır. Çiçekleri, göğsü yumuşatır ve öksürük giderir. Yaprakları müshildir.
***
“GÖRECEK GÖZÜ OLANLAR İÇİN DÜNYA HÂLÂ İLK GÜNKÜ KADAR TAZEDİR VE HENÜZ KEŞFEDİLMEMİŞ YENİLİKLERLE DOLUDUR.”
— T. Huxley
***
Örümcek Ağının Sırrı Çözülemiyor
Örümcek ağı deyip geçmeyin. Çoğumuz, örümcek ağının çok zayıf olduğunu zannediyoruz ama gerçek bunun tam aksi. Çapı 1 milimetrenin binde birinden daha küçük olan örümcek ağı ipi, aynı kalınlıktaki çelik telden 5 kat daha sağlam ve kendi uzunluğunun 4 katı esneyebiliyor.
Bu şaşırtıcı gerçek karşısında bilim adamları aczlerini ilan etmiş durumda. Örümcek ağını oluşturan ipin nasıl bu kadar güçlü olabildiği konusunda en ufak bir bilgi bulunamadı bugüne kadar. Oysa bu bilgiyle, kurşun geçirmez yeleklerden iz bırakmayan ameliyat ipliklerine, çok hafif kablolardan motosiklet kasklarına kadar pek çok alanda örümcek ağı ipinden istifade edilebilir.
Ama şimdilik, örümcek ağı mucizevî yaratılış sırrını koruyor.
***
Uykusuzluk Beyni Durdurabilir!
“Geceyi bir örtü, uykuyu bir dinlenme yapan, gündüzü ise bir diriliş vakti olarak yaratan da O’dur.”
— Furkan Suresi, 25
Pennslyvania Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, beynin dinlenmesi için uykunun çok önemli bir işleve sahip olduğunu ortaya koydu. Araştırmada, 24 saat boyunca 24 gönüllünün beyni, MR cihazıyla incelendi. Araştırmacılar, gün sonunda, yeterli derecede uyuyanların gün içinde belirli bir işe odaklanma kapasitelerinin sabit kaldığını gözledi.
Diğer grupta bulunan kişilerin ise gün boyunca zaman zaman beyinlerine giden kan miktarının düştüğü ve bu sırada “beyinlerinin adeta durduğu” belirlendi. Yeterli derecede uyuyamayan kişilerin işitsel ve görsel algılama yeteneğinin düştüğünü kaydeden uzmanlar, uykusuz araç kullanılmasının tehlikelerine de işaret ediyorlar.
***
Guanakolar da beden dili ile anlaşıyorlar
Guanakolar bir lama türü. Güney Amerika’da yaşıyorlar. Onlar da kendi aralarında neredeyse tamamıyla işaretlerle, vücut hareketleri ile anlaşıyorlar. Bu lama türünün düzenli bir sosyal ortamı vardır. Bu hayvanlar ailelerini ve birlikte yaşadıkları sürüleri tehlikelerden korumak için birbirleriyle mesajlaşırlar. Bu işaretler bazen kulak sallama, bazen çömelme, bazen tükürme ve göğse vurma ya da kuyruk sallama şeklinde olabilir. Onlarda bütün bu vücut hareketlerinin her biri bir anlam taşır.
Guanakolarda vücut duruşu çok önemlidir. Çünkü kendi aralarındaki iletişimleri vücut dili iledir. Mesela bu canlılardan birinin bölgesine başka bir guanako yaklaşsa o bölgeye hakim olan erkek, kuyruğunu havaya kaldırarak ani bir şekilde dimdik ayağa kalkar. Boynunu kıvırarak “S” şekline getirir, kulaklarını arkaya doğru yatırır ve burnunu yukarı doğru kaldırır. Bu şekilde guanako düşmanına gözdağı verir: “Bölgeme yaklaşma, tepelerim ha!”
***
İLGİNÇ GERÇEKLER
• Domuzlar vücut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp gökyüzüne bakamazlar.
• Parmak izleri gibi dil izleri de her insan için benzersizdir.
• Bir insan ömrü boyunca 32 ton su içer.
• Dev kara kaplumbağası 200 yıl yaşar.
• Apuletli wahlberg ismindeki yarasa 1,5-2 km öteden koku alabilmektedir.
• Saatte üç türü yok ediyoruz. Çevre örgütleri ve uzmanlara göre, insanoğlunun yol açtığı olumsuz koşullar nedeniyle yılda 50 bine yakın tür kayboluyor.