TR EN

Dil Seçin

Ara

Faiz Hakkında Sorular / Ekonomi Yazıları

Ekonomi yazarımız, bu ay okuyucularımızın kendisine yönelttikleri sorular arasından en çok merak edilenleri seçerek cevaplandırdı.

 

Soru: Özel Finans Kurumlarının (ÖFK) Konut Kredisine uyguladığı taksitlerle, ticarî bankaların faizli taksit tutarları hemen hemen aynı. ÖFK faizsiz banka olduğuna göre, bu hizmeti ticarî bankalara göre daha ucuza vermesi gerekmez mi?

Cevap: ÖFK murabaha kurallarına uyarak, konutu önce kendisi satın alır, daha sonra kârını ekleyerek müşterisine vadeli olarak devreder. Maliyet+kârdan oluşan satış fiyatını taksitlere bölerek müşteriden tahsil eder.

Murabahadaki vade farkının diğer bankalardaki faiz oranı civarında seyretmesi nedeniyle aslında örtülü faiz olduğu çok tenkit edilen hususlardan biridir.

Bizce bu eleştiri yersizdir. Vade farkının faiz oranına yakın olması işleme faizli işlem niteliğini kesinlikle kazandırmaz. Özel finans kurumları faize dayalı bir ekonomide faaliyet göstermektedirler; fon kullandırmadaki fiyatlamaların mevcut faiz oranından etkilenmemesi mümkün değildir.

Serbest piyasa rejiminde her ekonomik kuruluş ancak kâr sayesinde ayakta kalabilir. ÖFKlar da bu konuda istisna değildir. Bu kuruluşların sermayedarı da diğer banka sermayedarı gibi, kâr beklentisi içindedir. Dolayısıyla, kurum yönetimi hizmet ve ürün fiyatlarını saptarken, maliyet unsurlarını dikkatle hesaplamak ve toplam maliyetinin üzerine sermaye kârını ilave etmek zorundadır.

Enflasyon, ticarî bankalar gibi ÖFKları da aynı şekilde etkiler. Enflasyon faiz oranını belirleyen en önemli faktör olduğundan vadeli mal satan tüm işletmeler ve murabaha yoluyla ticaret yapan ÖFKlar tarafından fiyat belirlemede muhakkak nazara alınmak durumundadır. Bu gerçek, ÖFKların uyguladığı taksit tutarlarıyla ticarî bankaların uyguladığı faizleri birbirine yaklaştırır. Ayrıca, ÖFK aynen ticarî bankalar gibi personel giderleri ve diğer genel giderleri yapmak zorundadır.

ÖFKlar da risk üstlenen finansal kurumlardır. Dolayısıyla, müşterinin kredibilitesine göre risk primi talep etmeleri normaldir. Kapitalist sistem içerisinde faaliyet gösterme zorunda olan ÖFKlar diğer kuruluşlar gibi hissedarlara sermaye kazancı sağlamak zorundadır.

ÖFKlar fiyat tespitinde ticarî bankalarla hemen hemen aynı maliyet unsurlarına sahiptir. Onlarla aynı piyasada aynı enflasyon koşullarında faaliyet gösterir. Serbest piyasa rejiminin zorunlu kılmasıyla hayatını idame ettirmek ve büyümek için kâr etmek zorundadırlar.

Bütün bu nedenlerden dolayı, kullandırdıkları kaynakların ve sundukları hizmetin fiyatlarının ticari bankalara göre çok farklı olmaları beklenemez. 

 

SORU: Kredi kartıyla alış-veriş caiz midir, faize girer mi?

CEVAP: Kredi kartı, bir ödeme aracıdır, kredi aracı değildir. Kredi kartıyla alışveriş yapan bir insan zamanında borcunu ödediği takdirde dinen hiçbir sorun yoktur. Ancak, nakit çekilişler ve vadesinde ödenmeyen alışveriş bedelleri yüksek faizli krediye dönüşürse, muamelenin faiz yasağına gireceği kuşkusuzdur.

 

SORU: Kredi kartıyla taksitli mal bedeli ödeme caiz midir?

CEVAP: Bu muamelelerde işyeri, vadeli mal satmaktadır. Vadeli mal ticareti de dinimizde caizdir. Malın vadeli fiyatının peşin fiyattan farklı ve daha yüksek olması doğaldır. Dolayısıyla, vade farkı olarak alınan meblağlar ismi ne olursa olsun faiz değildir.

Taksitlerin nakit yerine kredi kartıyla ödenmesi arasında fark yoktur.

 

SORU: İşyerinde kredi kartıyla taksitli mal satıyorum. Mal bedelini banka bana altı ay sonra ödüyor. Bir gün banka yetkilisi işyerime gelerek bu alacaklarını iskonto yaparak hemen ödeyelim böylece altı ay beklemezsin.” dedi. Bu muamele caiz midir?

CEVAP: Bankanın size teklif ettiği tipik bir iskonto işlemidir. Altı ay sonra alacağınız para ile bugün size ödenecek olan meblağ arasındaki fark, paranın zaman değeridir ve iskonto faizidir. Bu da Kuran hükmü ve hadise göre kesinlikle faizdir, ribadır.

 

SORU: Kuyumculuk yapıyorum. Bir arkadaşım bana şöyle bir öneride bulundu: Bir yıllığına iki kilogram altın ver, bir yıl sonra sana hem altını aynen iade ederim ayrıca da kira öderim.” Bu işlem de faiz kapsamına girer mi?

CEVAP: Altı mal hadisine göre altın ödüncü, aynı ağırlıkta ve evsafta (ayarda) geri ödenmelidir. Bunun dışında alınacak her türlü fark, adı ister kira ister başka bir şey olsun faiz hükmündedir ve haramdır. Haramdan kaçınmak için, muameleyi ticarî alışveriş hâline dönüştürmeniz gerekir.

 

SORU: Özel bir finans kurumunda kâr payı hesabında bulunmakta olan paramı bir yakınım gelip benim istemememe rağmen ısrar ederek aldı ve öderken de özel finans kurumunda o paranın kazandığı kârı aynen bana ödeyeceğini söyledi. Bu faize girer mi?

CEVAP: Faizle ilgili hükme göre ana para aynen geri ödenir. Anaparanın eksik veya fazla ödeme faiz (riba) sayılır. Olayınızda verdiğiniz ana para dışındaki ödemenin özel finans kurumu kâr-zarar hesabı getirisine endekslenmesi, sonucu değiştirmez. Ana para üzerinde alacağınız herhangi bir şey faizdir.

 

SORU: Dolar üzerinden ödünç işlemi haram mıdır?

CEVAP: Bankada veya evinizde döviz olarak tuttuğunuz parayı ödünç verir ve aynen geri alırsanız hiçbir sorun yoktur. Ancak, TL olarak ödünç verip bunu dövize endekslerseniz bu faize girer.