TR EN

Dil Seçin

Ara

Zeytin Ağaçları ve Mülteci Kampları

Zeytin Ağaçları ve Mülteci Kampları

Zeytin ağacı… Kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, zaferin, refahın ve bilgeliğin sembolü… İnsanlık için en önemli erdem ve değerlerin simgesi bir başka deyişle.

Zeytin ağacı… Kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, zaferin, refahın ve bilgeliğin sembolü… İnsanlık için en önemli erdem ve değerlerin simgesi bir başka deyişle.

Bir zeytin ağacının ortalama ömrü 300-400 yıl… Ancak 2000 yıllık zeytin ağaçlarına rastlamak da mümkün. Ortalama insan ömrü ise 70-80 küsür… Biz insanoğluna faniliğimizi, acziyetimizi, şu gel geç dünyada birer yolcu olduğumuzu ne güzel anlatıyor zeytin bahçeleri… Onların hal diliyle anlattıklarına kulak verenlere, akledenlere…

    “Mal sahibi mülk sahibi

    Hani bunun ilk sahibi

    Mal da yalan mülk de yalan

    Var biraz da sen oyalan.”

Kur’an’da zikredilen ve meyvesi üzerine yemin edilen bir ağaç zeytin ağacı…

“Allah, göklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun temsili şudur: Duvarda bir hücre; içinde bir kandil, kandil de bir cam fânûs içinde. Fânûs sanki inci gibi parlayan bir yıldız. Mübarek bir ağaçtan, ne doğuya, ne de batıya ait olan zeytin ağacından tutuşturulur. Bu ağacın yağı, ateş dokunmasa bile neredeyse aydınlatacak (kadar berrak)tır. Nur üstüne nur. Allah, dilediği kimseyi nuruna iletir. Allah, insanlar için misaller verir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” (Nur Suresi, 35)

    “İncir ve zeytine and olsun.” (Tîn Suresi, 1)

Beyaz güvercin… Gagasında zeytin dalı… Barışın simgesi… Hz. Nuh (as) zamanında yaşanan tufanı hatıra getiriyor… Gemiye sığınanlarca tufan biraz durur gibi olduğunda güneşin battığı yere doğru salınmıştı hani. Bir zeytin dalıyla döndüğünde anlaşılmıştı ki sular çekilmiştir ve tufan bitmiştir. Barış ve esenlik müjdesi… Bugün barıştan söz edenlerin sıkça kullandıkları sembol resimlerde bu ikisi hep yan yana… Güvercin ve zeytin dalı.

Güç merkezli hayat anlayışının hâkim olduğu günümüz dünyasında barış ve esenlik mumla aranmakta. Çünkü hikmet ve ibret nazarıyla bakılmıyor artık çevreyi saran kevnî ayetlere. Zeytin ağaçları da bundan nasibini alıyor. Kadim medeniyetlerin zeytin ağaçlarına yüklediği anlama, zeytin ağaçlarının hal dilleriyle anlattıklarına, Kur’an’ın dikkat çekmelerine aldırmıyor insanlar. Uzun ömürleri süresince nice hayatlara, insanlık tecrübelerine tanıklık etmiş olan zeytin ağaçları bugünün bencil, muhteris, zalim insanlarına sesini duyuramıyor. Ağaçların kendisi de zarar görüyor, yeryüzünün zayıf ve güçsüzleri de…

Haberler düşüyor gündeme zaman zaman…

Yıllardır kendi topraklarında insanlık dışı muamelelere maruz bırakılan Filistinli ailelere ait arazide yer alan zeytin ağaçları buldozerlerle sökülüp Batı Şeria’da inşa edilen “ayrım duvarı” tamamlanmaya çalışılıyor mesela.

Kan ve gözyaşının dinmediği Ortadoğu’da savaş nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalanlar zeytin bahçelerindeki mülteci kamplarına sığınıyorlar. Barışın, bolluğun, bilgeliğin sembolü zeytin ağaçlarının gölgesinde derme çatma çadırlarda hayata tutunma çabasında insanlar… Kadınlar, çocuklar, yaşlılar… Yağmur, çamur ve soğuk hava nedeniyle son derece kötü şartlarda verilen yaşam mücadelesi.

Hayat devam ediyor her halükârda. Her şeye rağmen ve eldeki kıt imkânlarla eğitim verilmeye çalışılıyor savaşın yaprak misali savurduğu çocuklara… Sınıf duvarlarında mülteci öğrencilerin yaptığı resimler… En çok da zeytin dalı taşıyan güvercin figürleri… Savaş mağduru masum yüreklerin barışa özlemi.

Onların barış ve refah sembolü bahçelerde savaş ve yoklukla imtihanı… Dünyanın diğer yarısında her fırsatta barış, adalet, hukuk, esenlik edebiyatı yapanlar açısından söylem ve eyleme dair samimiyet imtihanı…

İmtihanlardan alınlarının akıyla çıkabilenlere ne mutlu.

Çocukların barışı beton duvarlar üzerindeki sembolik resimlerle değil, zeytin bahçelerinde koştururken gökyüzüne uçurdukları güvercinler eşliğinde soludukları bir dünya özlemimiz vesselam.