TR EN

Dil Seçin

Ara

B Grubu Vitaminleri 3

B Grubu Vitaminleri 3

B6 Vitamini (Piridoksin)

B6 vitamini çeşitli bitkisel ve hayvansal kaynaklarda bol bulunan bir moleküldür. Hatta günlük 2 mg kadar olan ihtiyacımızın bir kısmı kendi bağırsak bakterilerimiz tarafından üretilir. B6 vitamini organizmada piridoksal fosfat ve piridoksamin fosfat şeklinde çeşitli enzimlere yardımcı (koenzim) olarak rol oynar. Bu enzimlerin bir kısmı bazı moleküllerden CO2, bir kısmı da H2O ve H2S koparır. B6 vitamini, amino (-NH2) grupları taşıyan bazı enzimlerin de yardımcısı olarak görevlendirilmiştir.

B6 vitamini tahıllarda, sebzelerde, yumurta sarısında, karaciğerde, ette, balıkta ve daha az olarak da süt ve süt ürünlerinde bulunur. B6 güneş ışınlarına ve pişirmeye karşı dayanıksızdır. Bu yüzden çiğ sebzelerden daha çok yararlanılır.

Eksikliğine nadir olarak kötü beslenen alkoliklerde, emzirme dönemlerinde bebeklerde rastlanabilir. Çocuklarda sinir sistemi hassaslaşır, sara nöbetleri gibi kasılmalar görülebilir. Yetişkinlerde kansızlık, depresyon, sinir iltihapları, ağız yaraları ortaya çıkar.

 

B7 Vitamini (Biotin)

Biotine H vitamini veya koenzim R de denir, hatta saç, cilt ve tırnak sağlığına katkılarından dolayı güzellik vitamini diyenler de vardır. H harfi İngilizce ve Almanca’daki saç kelimesinin baş harfidir. Şurası muhakkak ki biotin, sağlığımız ve metabolizmamız için önemli bir vitamin ve yardımcı enzimlerden biridir.

Metabolizma denilince vücudumuza giren bir molekülün başından geçen bütün bir macerayı kastediyoruz. Meselâ, bir parça et yediğimiz zaman önce onu teşkil eden protein molekülleri ortaya çıkar, sonra da bu uzun dev moleküller, kendilerinin yapı taşları olan amino asitlere ayrıştırılır. Çünkü bu proteinler öncesinde bir hayvana ait idi ve bu şekilleriyle bizim işimize yaramazlar. Vücut sistemimizde bu amino asitlerin bir kısmını ya daha ileri kademelere kadar yıkar ve enerji elde ederiz, bu durumda onların son atık ürünü olan üre ortaya çıkar, bu da böbrekler tarafından dışarı atılır. Veya onlar yeniden kendi bünyemize katılır ve ihtiyacımıza göre dizilir, bize özel proteinler yapılır.

Burada çok önemli bir ehadiyet tecellisiyle, yani Allah’ın (cc) bize özel bir lütfuyla karşılaşıyoruz. Şöyle ki; biz bir parça güzel, yağsız et parçasını alıp, bunu güzelce blenderden geçirip, sterilize ettikten sonra bir insana damardan vermeye kalksak, anında o adam şoka girer, hatta ölür. Çünkü o eti teşkil eden proteinler onun ilk sahibi olan bir dana veya bir koyuna özeldi. Bizim vücudumuz ve savunma sistemlerimiz bu yabancı proteinlere çok şiddetli bir tepki gösterir; o kadar ki kendi kendimizi şoka ve komaya sokarız. Öyle ise o et veya biftek parçasından istifade etmemizin tek yolu, onu mide mutfağında pişirmek ve bağırsak süzgecinden geçirmektir. Buralarda Rabbimizin ihsan ettiği mükemmel fabrikalarda onlar yapı taşlarına kadar ayrıştırılır ve emilerek kanımıza karışabilir. Daha sonra ise yeniden ve o kişiye özel olarak sentezlenir.

Bir parça ekmek yediğimiz zaman ise önce onu teşkil eden nişasta parçalanmaya başlar bunun sonucu olarak glikoz ortaya çıkar. Kana geçen glikoz hücrelerde CO2’e kadar yıkılıp enerji elde edilir. Ortaya çıkan enerjinin bir kısmı ısı olarak harcanır, bir kısmı da ATP gibi yüksek enerjili bileşiklerde saklanır. Bu enerji ise küçük molekülleri birbirine bağlamakta yani sentez reaksiyonlarında kullanılır. Meselâ amino asitlerden proteinler, glikozdan glikojen veya nişasta sentezlenir. Glikojen, bitkilerdeki nişastanın insan ve hayvanlardaki benzeridir ve glikozun depolanmış halidir.

Buradan şu ortaya çıkıyor, metabolizma denilen kimyasal reaksiyon zincirlerinin iki ana yolu vardır. Bunlardan yıkım ile ilgili olana katabolizma, sentez ile ilgili olana da anabolizma diyoruz. İşte özellikle B grubundaki vitaminler bu reaksiyonlarda önemli rol oynarlar.

Biotin özellikle CO2 taşıyan enzimlere yardımcı olur. Biotin, en çok yumurta sarısında, karaciğerde, böbrekte ve sütte bulunur. Bazı kişilerin çiğ yumurta içme merakı vardır. Halbuki yumurta çiğ olarak tüketildiği zaman içindeki biotin bağırsaktan emilemez. Çünkü yumurta akında bulunan ve avidin denilen bir proteine bağlanır ve emilemeyen bir kompleks oluşturur.

Halbuki yumurta pişirilirse proteinler denatüre olur, yani doğal özelliklerini kaybeder, sindirime ve emilmeye daha uygun hale gelirler. Günlük biotin ihtiyacımız 25-30 micro gr kadar olup, kolaylıkla temin edilir ve eksikliğine pek rastlanmaz.

Biotin, fındık, yer fıstığı, badem, fesleğen, biber ve maydanoz gibi birçok sebze ve meyvelerde de bulunur. Bir miktarı kendi bağırsak hücrelerimiz tarafından da sentezlenebilmektedir.