TR EN

Dil Seçin

Ara

Dünyamızın Su Arıtma Sistemi

Dünyamızın Su Arıtma Sistemi

Evimize gelen içme suyunu arıtmak, içilebilir hale getirmek için kullandığımız arıtma sistemi ile Rabbimizin dünyamıza koyduğu arıtma sistemi arasındaki farkları hiç düşündünüz mü?

Yağmurun yaratılış macerası nasıldır? Pınarlar, dereler, çaylar ve ırmakların suları nereden gelir? Okul kitaplarında ‘su döngüsü’ başlığı altında bu sorular cevaplanır ve kısaca şöyle izah edilir: Denizler başta olmak üzere yeryüzünden buharlaşan sular bulutlarla taşınır, uygun şartları bulunca da yağmur, dolu ve kar olarak yine yeryüzüne düşer. Yeryüzüne düşen bu sular da tüm akarsuların kaynağını oluşturur. Okul kitaplarımızda su döngüsünün sadece sebepleri anlatılır; bu mükemmel sistemi kurandan söz edilmez, olayın hikmetlerine pek bakılmaz.

Su döngüsü, aslında Rabbimizin bizler ve tüm karada yaşayan canlılar için çalıştırdığı, dünyamızın su arıtma ve arıtılmış suyu taşıma sistemidir. Yağmuru oluşturan suyun çoğu, kullanamadığımız tuzlu denizlerden ve kirlettiğimiz sulardan buharlaştırılıyor. Buharlaşma esnasında tuz ve kirleticiler yerinde kalıp, saf su buluta yükleniyor. Bulutlara yüklenen su, karalarda muhtaç olan yerlere yetiştiriliyor.

Bazılarımızın evinde su arıtma cihazları vardır. Bu cihazlara önceki zamanlarda çok ihtiyaç duyulmuyordu. Çünkü kullandığımız sular şimdiki gibi kirlenmemişti. Çevremizi kirlettik. Sular ise daha çok kirlendi. Çünkü hem havadaki hem de topraktaki kirleticiler yağmur suları ile taşınıp suda toplandı. Biz de Rabbimizin arıtıp gönderdiği suyu tekrar arıtma ihtiyacını duyuyor ve evlerimize su arıtma sistemleri kuruyoruz.

Peki, evimize gelen içme suyunu arıtmak, içilebilir hale getirmek için kullandığımız arıtma sistemi ile Rabbimizin dünyamıza koyduğu arıtma sistemi arasındaki farkları hiç düşündünüz mü?

Evimizde kullandığımız su arıtma sistemini, şebeke sularının kirli olduğunu, kirli suların bize zarar vereceğini bilen birileri tasarladığı gibi; dünyamızın su arıtma sistemini de, temiz tatlı sulara ihtiyacımızı bilen İlahi kudret ve rahmet tasarladı. İhtiyacımıza tam cevap veren bu su arıtma sistemi, kendi varlığından daha açık şekilde yaratanını gösteriyor. Rabbimizin ihtiyacımızı bildiğini ve rahmeti ile imdadımıza yetiştiğini anlatıyor.

Çünkü dünyamıza böyle harika bir sistemin yerleştirilmesi ve çalıştırılması için; canlıların suya ihtiyacının bilinmesi, suyun molekül yapısının ve yeryüzündeki miktarının özel olarak ayarlanması, dünyamızın yapısı ve güneşe mesafesinin ince hesaplarla ayarlanması, dünya atmosferinin yerleştirilmesi ve sistemi çalıştıracak enerji kaynağı olan güneşin yakılması gerekiyor. Bu kadar çok faktörün bir arada, birbirine uyumlu şekilde, en ince ayarlarla var edilmesi, bilmeden, bilmenin de ötesinde, sonsuz bir ilim sahibi olmadan olamaz. O sonsuz ilim sahibi Zat da bütün isim ve sıfatları ile Yüce Kitabımız Kur’an’ın tarif ettiği Allah’tır.

Evimizdeki su arıtma sistemi nispeten temiz tatlı suları arıtıyor. Gelen suyun kirliliği arttıkça arıtma masrafları çoğalıyor, filtreler tıkanıyor, arıtılan suyun kalitesi düşüyor. İlahi su arıtma sistemi ise en tuzlu, kirli suları aynı kalitede arıtıp saf su olarak gönderiyor. Ne su kalitesi bozuluyor, ne de arıtma masrafları artıyor. Hayatımız için lüzumlu minerallerin ilavesi ve damağımıza uygun tatlandırılması da dağlar vasıtası ile yapılıyor. Başında beyaz örtü, eteklerinde ladin ve çam ağaçlarıyla süslenmiş olan kirletilmemiş bir dağın pınarlarından akan suların kalitesini, bizim hangi arıtma sistemimiz verebilir? Evet, dağlar karada yaşayan tüm canlıların anası gibidir. Vakur bir şekilde yerinde oturur, tüm canlılara İlahi Hazine’den gönderilen tatlı, temiz, berrak suyu içirir. Dünyamızın su arıtma sistemi ne kadar da harika, değil mi?

Bizim yaptığımız su arıtma sistemi, mutfağımıza kadar gelen tatlı suyu süzüp ancak musluğumuza verir. İlahi su arıtma sistemi ise, ta okyanuslardan, uzak mesafelerden çok tuzlu ve kirli suları süzüp, yanı başımıza getirip, istifademize sunuyor. Ne kadar da acayip değil mi? Evimizdeki su arıtma sistemi, belli bir yer işgal ediyor, evimizin kullanım alanını kısıtlıyor. İlahi su arıtma sistemi ise hiçbir yer işgal etmiyor, görünür bir cismi bile yok. Ne kadar da hayret verici, değil mi?

Evimizin su arıtma sistemi ailemizin ihtiyacını ancak karşılıyor. Dünyamızın su arıtma sistemi ise tüm insanların, sayısız bitki ve hayvanların ihtiyacını karşılıyor. Hiç aksamadan çalışan bu ilahi su arıtma sisteminin kapasitesi ne kadar da büyük, öyle değil mi?

Dünyamızdaki su arıtma ve taşıma sistemi sadece karada yaşayan canlılar için değil, denizlerde yaşayan canlılar için de çok önemli. Bu ilahi sistem deniz canlılarına da rızık yetiştiriyor. Dağlardan akan sular, taş ve topraktaki mineralleri çözerek denizlere taşıyor. Karalardan su ile gelen bu mineraller de deniz canlılarının besinini teşkil ediyor. Rabbimiz bir sisteme çok fazla iş yaptırarak işlerinde ne kadar da hikmetli olduğunu gösteriyor.

Evimizdeki su arıtma sistemlerinin belli bir ömrü var. En azından beş altı ayda bir filtrelerin değiştirilmesi gerekiyor. Rabbimizin dünyamıza kurduğu su arıtma sisteminin ömrü, dünyanın ömrü kadardır. Bu ilahi sistem, dünya ve canlılar yaratılalı beri var ve Allah’ın izin verdiği kadar da devam edecek. Filtre değiştirme derdi yok. Rabbimizin sistemi ne kadar da uzun ömürlü ve eksiksiz değil mi?

Evimizdeki su arıtma sistemi için belli bir fiyat ödüyoruz. Rabbimizin dünyamıza kurduğu bu arıtma sistemine kaç para ödedik? Rabbimiz dünyamıza bizler için kurduğu su arıtma sisteminden ve arıttığı sudan maddi bir ücret talep etmiyor. O cömert Zat’ın bizden istediği ücret, arıttığı suyu gönderirken (yağmur yağdırırken) ve kullanırken bunun Onun yaratmasıyla olduğunu bilerek, rahmetini düşünüp, Ona hamd etmemizdir. İlahi su arıtma sisteminden arıtılan ve ayağımıza kadar getirilen suyun fiyatı da ne kadar ucuz değil mi?

Dünyamıza kurulan ilahi su arıtma sistemi olmasaydı, bütün sular dünyamızın en çukur yerleri olan denizler ve okyanuslarda toplanırdı. Pınarlar, çeşmeler, çaylar ve ırmaklar kurur, karada yaşam olmazdı. Ancak bu ilahi arıtma sistemi her zaman aynı çalıştırılmıyor, bazı yıllar biraz daha az su arıtılıp gönderiliyor. Yüce Rabbimiz böyle yapmakla aslında iradesini gösteriyor, bu büyük nimete karşı gafletimizi istemiyor. Özel bir ibadet olan yağmur namazı ve duası ile Rahmet Hazinesi’nden istememizi talep ediyor. Başımızı kaldırıp, dikkatle bakıp, Allah’tan olduğunu bilip, tefekkür etmemizi istiyor.

Bu hakikati Bediüzzaman Hazretleri ne kadar da veciz ifade ediyor: “Şimdi, bak çeşmelere, çaylara, ırmaklara; yerden, dağlardan kaynamaları tesadüfî değildir. Çünkü onlara terettüb eden âsâr-ı rahmet olan faydaların ve semerelerin şehâdetiyle ve dağlarda bir mîzan-ı hâcetle iddiharlarının ifadesiyle ve bir mîzan-ı hikmetle gönderilmelerinin delâletiyle gösteriliyor ki, bir Rabb-i Hakîm’in teshîriyle ve iddiharıyladır. Ve kaynamaları ise, Onun emrine heyecanla imtisâl etmeleridir.”

Bizim ve tüm canlıların ihtiyaçlarını en güzel şekilde karşılayan, gaflet edip nankörlük yapmamamız için de bazen âdetini değiştiren, şefkatli ve cömert Rabbimize ne kadar şükretsek azdır, değil mi?..