TR EN

Dil Seçin

Ara

Yediveren

 

KATMA DEĞER

İnsanlar rakamlara benzerler, ya birbirlerine değer katarlar ya da değerini düşürürler..

 

***

 

MUTLULUĞU YÜKLENMEK

Birisi, yükün altında zorlanarak giden hamala yaklaşmış ve yükün çok ağır epey de terlemişsin, demiş. Hamal ise, “ben yüke değil alacağım paraya bakıyorum” demiş, “hem helalinden kazanmak beni mutlu ediyor.”

Adam ise, “helal olsun sana” demiş, “yükün hakkından gelmekle kalmadın, bu olumsuz halden, en olumlu tabloyu çıkardın.”

Mutluluğun bir manzarası vardır. Hayatın her halinden her karesinden görülebilir. Fakat o manzarayı sadece olumlu bakmayı başaranlar görebilirler.

Mutluluğun bir dünyası da vardır. O dünyanın bir kapısı da olumlu bakabilmektir.

 

***

 

DİKEN

Gülün dikeni der:

Dertliyim şu insanlardan,

hem alırlar ellerine

hem de şikayet ederler

battı diye…

Oysa diken batmaz ele;

madem ki onu tutmuş

el batar dikene.

 

***

 

KAİNATTAN DA DEĞERLİ

Gaye, vesileden büyüktür. Bir amaca hizmet için varolan bir araç, o amaçtan üstün olamaz.

İnsanın, Rabbini bilmesi, O’na kulluğu ve muhatap olması gaye, kâinat ise vesiledir. Kâinatın yaratılmasının bir gayesi de, insanın Yaratanına kulluğu olduğundan, insanın da Rabbine kulluk adına yaptığı her şey, ne kadar küçük ve basit de görünse büyüktür, kâinattan daha değerlidir.

Efendimiz (asm) bir hadisinde bu gerçeği şöyle dile getiriyor: “Bir mümin bir nimete mazhar olup ‘elhamdülillah’ dese, o nimet ne kadar büyük olursa olsun o hamd ondan daha büyüktür…”

 

***

 

RESMİN BİR NOKTASI

İnsan bir resmin bir noktasına bakarak resmi ne kadar anlayabilir ki?

Hayata ve yaşadıklarımıza bir anlam verebilmek için bütünü görebilmek de gerek. Dünyadaki hayatımız sonsuz hayata nispetle bir nokta hükmünde, sadece ona bakıp hayata bir anlam verebilmek ne kadar mümkün olabilir ki… Ya da hayatın ve insanın yaşadıklarının bütün anlamı şu kısacık dünya hayatı olması mümkün mü?

Demek ki insan anlayabilmek için, su gibi, ekmek gibi Kur’an’a muhtaç.