TR EN

Dil Seçin

Ara

Yediveren

Yediveren

Başarının iki ayağı... Dünya hapishane mi?..

BAŞARININ İKİ AYAĞI

Başarılı olmak deyince sadece bir yerlere ulaşmak, bir şeyleri elde etmek gelir insanın aklına. Bu böyledir ve buna “görünen başarı” da diyebiliriz. 

Oysa başarının yapma ve yapmama, koşma ve kaçma gibi iki farklı ayağı vardır. Bunlar başarının “görünmeyen” kısmıdır. Ve “yapmamak, uzak durmak, geri adım atmak gibi, kendini çekmek, uzak kalabilmekle..” elde edilen adeta aysbergin görünmeyen kısmıdır. 

Mesela bir başarıya ulaşan insan, sadece doğru yolu izlediği için değil, yanlış yollara gitmediği için de başarılı olmuştur.

Yani gerekli şeyleri yapmış, amaçtan saptıracak şeylerden de uzak kalabilmiştir.

Başarılı bir öğrenci hem derslerine çalışmış, hem de hedefine yürümesine engel olacak şeylerden uzak durmuştur.

Şu dünyada, ebedî bir hayatı kazanmak ya da kaybetmek davası başımıza açılmış. Bediüzzaman Hazretleri bu davayı kazandıracak, bu konuda başarıya erdirecek iki şeyi hatırlatıyor: günahlardan kaçınmak ve ibadetlerini yapmak. 

Ve bu zamanda günahlardan kaçınmanın daha bir önem kazandığını hatırlatarak, şöyle bir benzetme yapar: İbadet yapmak havuzu su ile doldurmak ise, günahlardan kaçınmak havuzdaki delikleri tıkamak gibidir. 

Hz. Mevlâna da, ambar ve fare benzetmesi yapar ve şöyle sorar: “Ambarında hırsız bir fare yoksa, kırk yıllık kulluk buğdayın nerede?” 

 

***

 

DÜNYA HAPİSHANE Mİ?

Niçin dünyada olan bazı hadiseleri hemen ilahi ceza olarak algılıyor, düşünüyoruz. Oysa Allah’ın ceza yeri olarak cehennemi yaratmıştır. 

Acaba insanlar, kalplerini ve dünyalarını cehenneme çevirdikleri için mi böyle düşünüyorlar?..

Bunlar hep Allah’a suizan olmuyor mu?.. 

İş kazalarında insanlar toprak altında kalmışlardı. Ya bu olaylarda Allah’a suizan ederek, ‘bâtıl düşünce toprağı’ altında kalanlar!.. 

Dünyanın çok yüzleri var. Güzel şeyler karşısında, mesela bahar gelince onu getiren Allah’ı hatırlamayan; teknolojik bir nimete karşı, mesela bizi uçak nimetine bindirerek yollarımızı kısaltan ve kolaylaştıran Allah’ı hatırlamayan; yeryüzünü, hayvanları, bitkileri bize itaat halinde yaratan ve yaşatan Allah’ı hatırlamayan insanlar; neden kötü bir olay, bir felâket karşısında hemen Allah’ı hatırlayıveriyorlar…

Bu suizan, Allah’ı hiç tanımamanın bir sonucu değil mi?..