TR EN

Dil Seçin

Ara

Yediveren

Yediveren

KORUNMAYAN ŞEY KURUR

“Damlaya damlaya” göl biter.

 

***

 

SINIRLI VE SONSUZ

Allah'ım! Seni öyle kelimelerle anayım ki; söyleyeceklerim, gelmiş geçmiş en güzel manalar olsun.

Bütün denizler mürekkebim, bütün ağaçlar kalemim olsun da seni anlatayım.

Ama sonunda bu sözlerimin ne kadar sönük ve yetersiz olduğunu bilerek deyim ki: “Sen kendini övdüğün gibisin.”

 

***

 

ÖĞRETMEN FARKI

Kur’an’da kıssası anlatılan Eyüp peygamberin duasında özellikle “zarar bana dokundu” ifadesi çok dikkat çekicidir. Eyüp peygamber, hastalığı sonrası aile hayatı, sosyal hayatı, sağlık hayatı, ekonomik hayatı bittiği halde yıllarca “zarar bana dokundu” dememişti. Fakat ne zaman ki, hastalığı kulluk hayatına engel olmuş ve zarar vermiş ise o zaman bu duayı ederek “Rabbim! Zarar bana dokundu…” diyerek şifa istemişti.

Eyüp peygamberin bu sözüne zamane insanının gözüyle bakınca, mesela tüm malını kaybedip ekonomik hayatı bittiği anda bu duayı etmesi gerekirdi. Halbuki öyle yapmamış, masivayla ilişkileri bozulduğunda değil, kulluğuna zarar gelince “zarar bana dokundu” demişti.

Demek ki, bizler ‘ben’ dediğimizde kendimizi Allah’ın peygamberinden çok farklı şekilde algılıyoruz. “Ben kimim?” sorusuna verdiğimiz cevaplar çok farklı.

Çünkü, ders aldığımız, rehber edindiğimiz yerler aynı değil. Birisi Allah’tan alınan cevap, diğeri insanın kendinden, nefsinden verdiği cevap.

 

***

 

SINAVIN KONUSU

Birisi, “Edison bu kadar faydalı iş yapmış..” diye başlayıp kendince bir takım hükümler verdi. Öncelikle bilinmeli ki, kimin cennete, kimin cehenneme gideceğine, o insanın inancı ve yaşayışına göre Allah (cc) adaletiyle hükmedecek.

Kimin cennetlik veya cehennemlik olacağını hiçbir insan bilemez. Ancak şunu da diyebiliriz ki, insanlar dünya hayatı boyunca sınanırlar. Bu sınanmanın konusu da ‘iman etmek ve buna uygun yaşamak’tır.

Yani ‘teknik buluşlar yapmak’ dünya sınavının konusu değildir. Gerçi Allah (cc) hiçbir iyiliği zayi etmez ama, kâğıdını sınav konusundan başka bilgilerle doldurmak bu sınavı geçmeye yetmez. Yazdıkların ne kadar doğru olursa olsun, sorulan sorunun cevabı onlar değildir.

Bu şuna benzer, matematikten sınava giren bir öğrenci, kâğıdını harika şiirlerle dolduruyor. Edebiyat severler de çıkıp, bu çok güzel şiirler yazmıştı, niçin bu dersten kalıyor diye soruyorlar. Verilecek cevap belli: sınav edebiyat sınavı değil.