
Helyum Ve Güneş
Temmuz 2012, 427 |
![]() |
Eklenme Tarih: 02 Haziran 2020 20:34 | Dr. Yaşar Çil |
Helyum (He), hidrojenden sonra gelen en hafif gazdır. Peryodik cetvelin, birinci peryot 8A grubunda yer alan, renksiz, kokusuz bir soy gazdır. Yani O2 gibi sağa sola sataşmayan, başka maddelerle tepkimeye girmeyen bir gaz olduğu için bu şekilde, yani soylu, asil bir gaz olarak sınıflandırılmıştır.
Aynı özellik platin, altın ve gümüş gibi bazı metallerde de bulunduğundan bunlara da “soy metaller” denir. Bu metaller nemli bir ortamda, saf O2 içinde kalsa bile, hatta fazladan ısıtma da yapılsa hiçbir değişikliğe uğramazlar. Halbuki demir, kurşun, çinko gibi metaller kolaylıkla etkilenir ve paslanırlar. Cenâb-ı Hakk’ın insanlar içinden seçtiği bazı has kulları da vardır ki, tıpkı “soy metaller” gibi, olumlu veya olumsuz hiçbir dış etki onları etkilemez, fıtratlarını değiştirmez. Çobanlık da yapsalar, devlet başkanlığı da yapsalar ahlâken daima zirvelerdedirler.
***
Helyum, oda ısısında gaz olarak bulunur ve doğal şartlarda bu gaz halinin dışında başka hallerde görülmez. Hidrojenden sonra kâinâtta en bol bulunan elementtir. Havada ise ancak 1/ 200.000 oranında bulunur. Fakat sıkıştırılıp, sıvılaştırılan havadan damıtma yoluyla elde edilemez. Ancak bazı doğal gaz yataklarında %7 oranında bulunur ve oldukça pahalıdır. Helyum, bir zamanlar zeplinlerde kullanıldı, bugün de balonculukta kullanılmaktadır. Havadan hafif olduğundan helyumla şişirilen balonlar yükselir ve uçar. Hidrojen He’dan daha hafif olmasına rağmen çok kolay yandığı için tercih edilmez. Fakat He da yanıcı olduğundan zaman zaman balon patlamalarına ve yanıklara sebep olabilmektedir. He, ayrıca dalgıç tüplerinde %20 O2, %80 He oranlarında kullanılır.
***
He’un atom numarası 2 olup, 2 elektron taşır. Çekirdeğinde ise 2 proton ve 2 nötron bulunur, bağıl (izafi) kütlesi 4’tür. Hidrojenin ise bilindiği gibi 1 elektronu vardır. Çekirdekte ise 1 proton, 1 nötron bulunur.
Helyum, Yunanca helios (güneş) kelimesinden türetilmiştir. Güneşimiz hassas olarak ayarlanmış bir nükleer reaktör gibi çalışarak durmadan Hidrojenleri Helyum’a çevirmektedir. 4 Hidrojen atomundan bir Helyum sentezlenir; H’lerden artanlar ise enerjiye dönüşür ve bu arada birkaç milyon Co’lik bir ısı ortaya çıkar, dünyamızda bu ısıya dayanacak hiçbir metal veya beton karışımı yoktur. Atom çekirdeklerinin bu kaynaşmasına füzyon denir. Güneşin merkezinde saniyede yaklaşık 564 ton H’den 560 ton He üretilir. Aradaki 4 milyon ton H ise ısı ve ışık olarak fezaya yayılır. Bu enerji ile güneş yüzeyinde 5500- 6000 Co’lik, merkezde ise 15-16 milyon Co’lik bir sıcaklık ortaya çıkar. Eğer güneşten dünyamıza gelen enerji, 15 dakika toplanıp depolanabilseydi, bütün dünyanın enerji ihtiyacını karşılardı.
Güneşimizin saniyede 4 milyon ton kütle kaybına rağmen daha 6-7 milyar sene yaşayacağı tahmin edilmektedir. Güneş, çapı 1.500.000 km olan dev bir yıldızdır. Yüzeyinden fezaya doğru yükselen alevlerin dilleri 15-20 km’yi bulur. İşte böyle müthiş bir ateş topundan dünyamızı tam 152.6 milyon km uzağa yerleştiren ve onun sadece faydalarının, hayırlarının bize ulaşmasını sağlayan, onun %99 zararlarını önleyip, bize bir lâmba ve hayat kaynağı yapan Rahmân ve Rahîm, Kâdir ve Âlim-i Mutlak olan rabbimize Güneşin zerreleri adedince şükürler olsun.
Temmuz 2012, 427 Sayısı Tüm Yazıları
- 2 Daha İyisi / Selim Gündüzalp
- 6 Kur'an'da Hikmetli Tekrarlar / Prof. Dr. Alaaddin Başar
- 8 Bilim, Evrimi Neden Reddediyor? / Prof. Dr. Adem Tatlı
- 10 İllâ Ki... / Melike Kabay
- 11 Bir 'İnsan' Yazmak / Mehmet Kırkıncı
- 12 Satır Arkası / Ender Akay
- 14 Yaratılış Mucizesi Ve İnsan / Prof. Dr. Volkan Tuzcu
- 19 Bir Hayatın Sönüşü / Selçuk Yıldırım
- 20 İsm-i Âzamın Gölgesinde Hakikatin Dengesi / Metin Karabaşoğlu
- 23 Ramazan Öncesi Hz. Peygamber'in (asm) Son Hutbesi / Nurdoğan Ceylan
- 24 Aşkın Kimyası / Prof. Dr. Nevzat Tarhan
- 26 Kırkambar / Zafer Araştırma Grubu
- 28 Helyum Ve Güneş / Dr. Yaşar Çil
- 29 Mirac: İnsanlık İçin En Büyük Bir Adım! / İsmail Tezer
- 30 1000 Aydan Hayırlı Bir Ay / Selim Gündüzalp
- 34 Kur'an'ın Bir Emri: Seyahat / Ümit Şimşek
- 35 Söz İncileri / Prof. Dr. Şadi Eren
- 36 Dinlenmek Mi, Demlenmek Mi? / Banu Yaşar
- 37 Bir Ayşe Geçti Bu Dünyadan / Betül Tomor
- 38 Sanatta Biriciklik: Parmak İzi / Doç. Dr. Rasim Soylu
- 40 Eğitim Müfredatımızdaki Orman Kanunu / Prof. Dr. Osman Çakmak
- 41 Evladım Bu Kuşu Kim Boyadı? / Dr. Hasan Feyzi Katıöz
- 42 Mucize / Ömer Sevinçgül
- 44 Gözlere Kapalı, Bilgiye Açık Ev: Harem / Aslınur Bahar
- 45 Dünyanın İlk Yıldız Mimarı: Mimar Sinan / Zeynep Tomor
- 46 Müminin Enerjisi / Erkan Uysal
- 48 Roma Arenası Ve Günümüz Stadyumları / Prof. Dr. Osman Devlez
- 50 Sebep Olan Yapan Gibidir / Süleyman Kösmene
- 52 Osmanlı Hareminde Namaz Ve Ramazan / İsmail Çolak
- 54 Bakteriler Olmasaydı / Kamil Kırış
- 56 Ruhsal Şifa / Banu Yaşar
- 58 Düşünceler / Zafer Araştırma Grubu
YAZARIN DİĞER YAZILARI

Harika Bir Organ: Plasenta
Plasenta halk arasında ‘döl eşi’ olarak bilinen bir organdır. Görevi anne ile bebek arasında besin ve O2 alışverişini sağlamaktır. Bu maddeler anneden bebeğe geçerken, bebekten de anneye CO2 ve üre gibi metabolizma artıkları geçer.
Renkler Ve Işıklar
Renkler, değişik dalga boylarındaki ışıkların gözümüzün retina tabakasına gelmesi ve oradan da sinirsel sinyallerle beynimize ulaşması ile ortaya çıkan bir algılamadır.