TR EN

Dil Seçin

Ara

Helyum Ve Güneş

Helyum (He), hidrojenden sonra gelen en hafif gazdır. Peryodik cetvelin, birinci peryot 8A grubunda yer alan, renksiz, kokusuz bir soy gazdır.

 

Helyum (He), hidrojenden sonra gelen en hafif gazdır. Peryodik cetvelin, birinci peryot 8A grubunda yer alan, renksiz, kokusuz bir soy gazdır. Yani O2 gibi sağa sola sataşmayan, başka maddelerle tepkimeye girmeyen bir gaz olduğu için bu şekilde, yani soylu, asil bir gaz olarak sınıflandırılmıştır.

Aynı özellik platin, altın ve gümüş gibi bazı metallerde de bulunduğundan bunlara da “soy metaller” denir. Bu metaller nemli bir ortamda, saf O2 içinde kalsa bile, hatta fazladan ısıtma da yapılsa hiçbir değişikliğe uğramazlar. Halbuki demir, kurşun, çinko gibi metaller kolaylıkla etkilenir ve paslanırlar. Cenâb-ı Hakk’ın insanlar içinden seçtiği bazı has kulları da vardır ki, tıpkı “soy metaller” gibi, olumlu veya olumsuz hiçbir dış etki onları etkilemez, fıtratlarını değiştirmez. Çobanlık da yapsalar, devlet başkanlığı da yapsalar ahlâken daima zirvelerdedirler.

***

Helyum, oda ısısında gaz olarak bulunur ve doğal şartlarda bu gaz halinin dışında başka hallerde görülmez. Hidrojenden sonra kâinâtta en bol bulunan elementtir. Havada ise ancak 1/ 200.000 oranında bulunur. Fakat sıkıştırılıp, sıvılaştırılan havadan damıtma yoluyla  elde edilemez. Ancak bazı doğal gaz yataklarında %7 oranında bulunur ve oldukça pahalıdır. Helyum, bir zamanlar zeplinlerde kullanıldı, bugün de balonculukta kullanılmaktadır. Havadan hafif olduğundan helyumla şişirilen balonlar yükselir ve uçar. Hidrojen He’dan daha hafif olmasına rağmen çok kolay yandığı için tercih edilmez. Fakat He da yanıcı olduğundan zaman zaman balon patlamalarına ve yanıklara sebep olabilmektedir. He, ayrıca dalgıç tüplerinde %20 O2, %80 He oranlarında kullanılır.

***

He’un atom numarası 2 olup, 2 elektron taşır. Çekirdeğinde ise 2 proton ve 2 nötron bulunur, bağıl (izafi) kütlesi 4’tür. Hidrojenin ise bilindiği gibi 1 elektronu vardır. Çekirdekte ise 1 proton, 1 nötron bulunur.

Helyum, Yunanca helios (güneş) kelimesinden türetilmiştir. Güneşimiz hassas olarak ayarlanmış bir nükleer reaktör gibi çalışarak durmadan Hidrojenleri Helyum’a çevirmektedir. 4 Hidrojen atomundan bir Helyum sentezlenir; H’lerden artanlar ise enerjiye dönüşür ve bu arada birkaç milyon Co’lik bir ısı ortaya çıkar, dünyamızda bu ısıya dayanacak hiçbir metal veya beton karışımı yoktur. Atom çekirdeklerinin bu kaynaşmasına füzyon denir. Güneşin merkezinde saniyede yaklaşık 564 ton H’den 560 ton He üretilir. Aradaki 4 milyon ton H ise ısı ve ışık olarak fezaya yayılır. Bu enerji ile güneş yüzeyinde 5500- 6000 Co’lik, merkezde ise 15-16 milyon Co’lik bir sıcaklık ortaya çıkar. Eğer güneşten dünyamıza gelen enerji, 15 dakika toplanıp depolanabilseydi, bütün dünyanın enerji ihtiyacını karşılardı.

Güneşimizin saniyede 4 milyon ton kütle kaybına rağmen daha 6-7 milyar sene yaşayacağı tahmin edilmektedir. Güneş, çapı 1.500.000 km olan dev bir yıldızdır. Yüzeyinden fezaya doğru yükselen alevlerin dilleri 15-20 km’yi bulur. İşte böyle müthiş bir ateş topundan dünyamızı tam 152.6 milyon km uzağa yerleştiren ve onun sadece faydalarının, hayırlarının bize ulaşmasını sağlayan, onun %99 zararlarını önleyip, bize bir lâmba ve hayat kaynağı yapan Rahmân ve Rahîm, Kâdir ve Âlim-i Mutlak olan rabbimize Güneşin zerreleri adedince şükürler olsun.