TR EN

Dil Seçin

Ara

Vapurdaki Adam

Vapurdaki Adam

Bir gün vapurda bir adam gördüm.

 

BİR GÜN VAPURDA bir adam gördüm. Bana o kadar çirkin gözüktü ki, Allah af etsin içimden; “Allah’ım bu adamı neden bu kadar çirkin yarattın?” diye geçti. Ardından çok pişman oldum. Rabbimden, bir kulunu küçümsediğim için beni affetmesini diledim. İçin için “Affet Allah’ım! İçimden öylece geçiverdi işte…” dedim.

Biraz sonra, bir kadın ve elinde kocaman bir simitle bir çocuk gelip, o adamın yanına oturdular. Meğer bu kadın o adamın hanımıymış. Küçük çocuğa simit almak için vapurun alt katına inmişler.

Adam çocuğu görür görmez, kocaman gülümsedi. Çocuk da, o minicik suratından beklenmeyecek kadar büyük bir gülümseme ile karşılık verdi babasına.

“Yavrum, aldın mı simidini?” diye sordu adam.

Çocuk, simidi babasına gösterdi mutlulukla.

“Azıcık kopar da ben de tadına bakayım” dedi adam.

Çocuk simidini babasına uzattı.

“Benim cömert oğlum, bak hepsini veriyor!’’ diye gururlandı adam. Sonra çocuğu kucağına aldı. Çocuk simitli eliyle babasının boynuna, bir sarılış sarıldı ki, sanırsın, yıllardır birbirlerini hiç görmemişler.

Sonra babası çocuğu yanaklarından öptü. Çocuk da onu öpmeye başladı.

“Hadi öpücük yarışı!” dedi adam.

Ve çocukla birlikte “önce kim öpecek” yarışı yapmaya başladılar. Bazen adam kazanıyordu, bazen de çocuk...

Vapurun içi, bu baba ile oğulunun öpücük sesleriyle doldu taştı...

Anne ise, buğulu gözlerle baba oğulun büyük aşkını seyrediyordu; ben ve vapurdaki tüm öteki yolcular gibi...

Onlara baktım ve az önceki çirkin adamın yerinde, dünyanın en tatlı babasının oturduğunu gördüm. Demin aklımdan geçenler yüzünden, bir kez daha içim pişmanlık ateşiyle yandı.

Adam, belki yakışıklı değildi ama ‘’adam gibi adam”dı. Ve çocuğunun gözünde dünyanın en güzel babasıydı.

“Allah’ım” dedim. “Ne güzel kullar yaratıyorsun!”