TR EN

Dil Seçin

Ara

Kâinattan Haberler

Şarkı Söyleyen Kumlar

Çöllerde bulunan şarkı söyleyen kum tepeleri, rüzgâr çarptığı zaman, bazen kilometrelerce iletilebilen bir ses yayarlar. Sesler, yaklaşan süvarilerden sis düdüğüne kadar her şeye benzetilmiş olsa da, bir çöl efsanesi olarak, söylenceleri renklendiren bu seslerin nasıl oluştuğu bilinmiyordu.

Ancak, şarkı söyleyen kumları inceleme altına alan Sudbury Üniversitesinden Marcel Leach ile bir kimyager arkadaşı, tipik kumların %50 oranında silis ve diğer mineralleri içermesine karşı şarkı söyleyen kumların %95 silis içerdiğini fark etmişler. Ayrıca bu kum tanelerinin geceleri hafifçe nemli olmaları da dikkatlerini çekmiş.

Bunun üzerine araştırmacılar kum tanelerini bir kızılötesi spektrometre altında incelemişler. Sonuç olarak şarkı söyleyen kumlarda, normal kumlardan farklı olarak silisyumu silis jeli oluşturacak şekilde su ile karışmış halde bulmuşlar ve içinde siliko-jel bulunan kavanozu salladıklarında trampet sesine benzer bir ses duymuşlar.

Bilim adamları siliko-jelin kumlara şarkı söylettiği düşüncesinde. Jelin içine hava üflendiğinde, kum taneleri aynı anda sallanıp, gelişigüzel hava hareketlerini bağdaşık salınımlara çeviriyor. Araştırmacılar bu fikirlerini laboratuar ortamında deneyecekler.

 

***

 

Nefesten kanser tespiti yapan köpekler

Californialı uzmanlar beş köpeği özel olarak kanser hastalarını tespit etme konusunda eğittiklerini belirttiler.

İnsan nefesini koklayarak kanser olup olmadığını anlamaya çalışan bu beş köpek, akciğer kanserini bulma konusunda yüzde 99, meme kanserini bulma konusunda ise yüzde 88 oranında başarı göstermiş. Sonuçlar oldukça umut verici. Araştırma grubunun başındaki isim Michael McCulloch da sonuçlar karşısında şaşırdıklarını belirtiyor.

Altısında da doğru

Peki, köpekler kanserli kişiyi nasıl tespit ediyor?

McCulloch, bunu küçük bir örnekle gösteriyor. Biri kanser hastası beş kişi deney tüplerine üflüyor. Daha sonra bu tüpler başka kapların içine yerleştiriliyor. Ve gerisi köpeklere kalıyor. Seçilen köpeklerden biri olan Kobi, kapların çevresinde dolaşıyor ve altı denemede de kanserli nefesi bulmayı başarıyor.

Şüpheciler de var

Köpeklerin, kanserli nefesi nasıl ayırt ettikleri şimdilik bilinmiyor. Ancak bunun kanserli hücreler tarafından yayılan küçük biyokimyasal maddelerle ilgisinin olabileceği belirtiliyor.

Köpeklerin bu yüksek başarı oranına rağmen bazı uzmanlar çıkan sonuçlara ihtiyatlı yaklaşıyor. Houston’daki MD Anderson Kanser Merkezi’nin uzmanlarından Donald Berry de onlardan biri.

Berry, “Evet gerçekten etkileyici ama doğru olabilir. Böyle bir testte %99 başarı sağlanması hiç duyulmamış bir şey.” diyor.

Eski dosta yeni görev

Bu örneklere ve araştırmalarda sağlanan başarıya rağmen, McCulloch daha katedilmesi gereken çok yol olduğunu söylüyor. Bu sonuçların kesinleşmesi durumunda, insanın en iyi dostunun çok daha başka anlamlar yükleneceği kesin görünüyor.

 

***

 

Kuyruklu Yıldızların Gizemi

NASAda görevli bilim adamlarının yaptığı açıklamalara göre, Delta 2 roketiyle Florida-Cape Canaveral üssünden Ocak 2005’te yola çıkan Deep Impact, 132 milyon km. yol kat ederek, Temmuz ayında Tempel-1 kuyruklu yıldızına çok yaklaşarak bakır mermi saplamıştı.

Uzay aracından elde edilen verileri inceleyen bilim adamları, kuyruklu yıldız yüzeyinin bir bölümünün ince bir buz tabakasıyla kaplı olduğunu saptadı. Buzun yüzde 6sının saf buz, geri kalanının ise tozla karışık olduğu belirlendi.

Bilim adamları, kuyruklu yıldızların 4.6 milyar yıl önce güneş sisteminin oluşumundan kalan donmuş, tozlu kalıntılar olduğu sonucuna varmışlardı.

Bazı bilim adamlarına göre, ilk oluşum evresinde Dünyaya çarpan kuyruklu yıldızlar ile su dünyaya getirildi.

Konu ile ilgili araştırmacılar, kuyruklu yıldızların bileşimini ortaya çıkarmanın, bunların Dünya’ya suyun gelmesinde oynadıkları muhtemel role ışık tutacağını belirtiyor.

Deep Impact aracı, 372 kilogram ağırlığında, bakırdan, çamaşır makinesi büyüklüğündeki dev mermiyi kendinden ayırarak, Tempel-1 kuyruklu yıldızının kalbine saatte 37 bin kilometre hızla saplamıştı.

Mermiye yerleştirilen kamera, çarpışma anına kadar çektiği görüntüleri kuyruklu yıldızın 500 kilometre yanından geçen Deep Impacta gönderdi.

 

*** 

 

“Varlık âleminde güzellik namına her ne varsa, insanda da o güzelliği anlayacak, takdir edecek, ölçüp biçecek, inceliklerini keşfedecek, ondan haz alacak, kendisine pay çıkaracak, belli bir ölçüde de onu taklit edecek bir yetenek mutlaka vardır.”

— ÜMİT ŞİMŞEK 

 

***

 

BİLİNMEYENLER

25 metre boyunda ve 15 metre tepe çatısına sahip bir kayın ağacı saatte 1.5 kilogram oksijen üretiyor.

•••

Bir hektar ladin ormanı yılda 32 ton, kayın ormanı 68 ton, çam ormanı ise 30-40 ton toz emiyor.

•••

Hava kirliliğinin yaklaşık %50si ormanlar tarafından temizleniyor.

•••

100 yaşındaki bir kayın ağacı saatte yaklaşık 40 kişinin çıkardığı 2.35 kilogram karbondioksiti tüketiyor.

•••

100 metrekare alanda yer alan 25 metre boyunda ve 100 yaşındaki bir kayın ağacı, yılda 30 bin litre su çekiyor.

•••

Kayın bir yıl içinde 300 kilogram zehri emiyor ve süzüyor.