TR EN

Dil Seçin

Ara

HEDİYE

19. asır vezirlerinden Hüsrev Mehmed Paşa, sünnet düğünü yapan Tayyarzade Atâ Bey’e, hediye olarak zarflı fincan götürmüştü. Sonraları maddî sıkıntıya düşen Atâ Bey, biraz rahatlamak için bu zarflı fincanı sattı. Fakat öyle bir bedel aldı ki, hem konağını rehinden kurtardı, hem de ailesinden on kişiyle birlikte hacca gidip geldi.

 

***

 

KUŞBİLİMCİ

Kanadalı Norman Chesterfield, dünyanın en çalışkan kuş gözlemcisidir. Chesterfield, Nisan 1986 tarihine kadar, bilinen 9016 kuş türünden, tam 6220’sini gözlemişti.

 

***

 

EN PAHALI YEMEK

Meşhur ressam Raphael’in, bir handa yediği yemeğin fiyatı olan 25 senti ödeyebilecek parası dahi yoktu. Bu borcuna karşılık oradaki bir fıçı kapağına resim yaparak hancıya vermişti. O zamanlar fıçı kapağındaki resmi alan hancı memnun oldu mu bilinmez ama, bugün o tablonun değeri, en az on milyon dolar etmektedir.

 

***

 

İLK BİSİKLET

Bir zamanlar bisiklet de görülmemiş bir şeydi. Kont Karl von Drais, Temmuz 1818 tarihinde Paris’te açtığı sergide ‘draisienne’ adını verdiği ilk bisiklet örneğini sergiledi. Sergiyi gezen insanlar merak ederek, birbirlerine bu garip şeyin nasıl kullanılacağını soruyorlardı.

 

***

 

KALEM KUŞAĞI

Bir zamanlar kâtip ve öğrenciler, şimdiki dolmakalemin işini gören divit kullanırlarmış. Uzunca olan bu divitin bir tarafında hokkası, uzun kısmında da kalemliği varmış. O zamanın öğrencileri bunu bellerindeki kuşağa koyup silah gibi taşırlarmış.

 

***

 

BACA CEZASI

On altıncı asırda, İstanbul’daki yangınların çoğunun bozuk bacalardan kaynaklandığı tespit edilmişti. Yapılan kontroller sonucunda, bozuk bacalı evlerin mimarları meslekten men edilmişti.

 

***

 

OSMANLI’DA ÇEVRE BİLİNCİ

Yakın tarihimize kadar bu topraklarda çevre kirlenmesi diye bir problem yaşanmamış. Çünkü bu konuda, henüz hiçbir tehlike olmadığı halde tedbirli kararlar alınmış. Mesela, 19. asrın ortalarında 1869 Eylül’ünde Göksu’da bir un değirmeni sahibi, mevcut un değirmenine buharlı makine koydurmak için müracaat etmiş. O zamanın yetkilileri tarafından yapılan değerlendirmeler neticesinde, bu talebe şöyle cevap verilmiş:

“...değirmen-i mezkûrun umûmun, tenezzühüne mahsûs seyir mahalline kurbiyeti (yakınlığı) cihetiyle makine vaz’ı—her ne kadar dumanı mahv eder alet (filtre) konulmuş olsa bile— nezafet ve letâfet-i havayı ihlâl edeceği (çevreyi ve havayı kirleteceği) cihetle mahzurdan salim olamayacağı tahkik olunmasından” dolayı buhar makinesi için ruhsat verilmemiş. Üstelik, buna benzer taleplerin resmî işleme dahi alınmaması da karara bağlanmış.

 

***

 

SADRAZAMIN BOYU

Osmanlı Sadrazamlarından Sokollu Mehmed Paşa, uzun boyu ile de tanınırdı. Boyu iki metreyi aştığı için, kendisine Uzun Mehmed Paşa da denirdi.