TR EN

Dil Seçin

Ara

ENVERPAŞANIN İTİRAFI

Osmanlı Devleti’nde kilit noktalarda görevlerde bulunan Enver Paşa, Mersinli Cemal Paşa’ya şu itirafta bulunmuştu:

“Paşam; bütün ef’alimin (yaptıklarımın) hesabını vermeye hazırım. Biz ‘turan’ yapmak istedik ‘viran’ olduk. Bizim asıl mesuliyetimiz, Sultan Abdülhamid’i anlamamak ve siyonizme alet olmaklığımızdır. Çok acıdır, fakat hakikat budur.”

 

***

 

PADİŞAH FERMANI

Osmanlı Devleti’nde, padişah mektupları ve fermanların yazıldığı kâğıtlar özeldi ve bu kâğıda “âbadi kâğıt” denirdi. Bu kâğıdın, sarımtırak, şeker beyazı ve pembemsi renkte çeşitleri vardı. Tuğralı ve süslemeli önemli belgeler, âbadi kâğıt üzerine altın yaldızlı ve renkli boyalarla yazılır ve âdeta bir sanat eseri gibi işlenirdi. Bu kâğıtlar Osmanlı Devletinin son dönemlerine kadar kullanıldı.

 

***

 

AMAME

Osmanlı’da başa sarılan sarığa, amame ya da imame deniyordu. Sultan II. Mahmut padişahlara özgü “Amame-i şerife” denen ve değişik formları bulunan başlığı bırakıp, fes kullanmaya başlamıştı. Fes kısa zamanda yaygınlaşınca, sarık sarmak, ilmiye mensuplarına ve tarikat erbabına mahsus oldu. Bu imameler, yeşil, sarı ve beyaz renklerde olurdu ve bu renkler değişik anlamları ifade ediyordu. Meselâ, beyaz imame kefeni temsil ediyor ve bunu taşıyan kimsenin kendisini her an ölüme hazır hissettiğini gösteriyordu. Ayrıca imame sarmanın ve kullanmanın birçok kuralı da vardı.

 

***

 

İLKÜCRETLİMÜZE

Topkapı Sarayı’nda 1909’da “Asâr-ı Atika Müzesi” yani “Eski Eserler Müzesi” açıldı. Bu müzenin özelliği ücret karşılığı gezilen ilk müze olmasıydı. Daha önceleri açılan müzeler ise ücretsiz olarak herkesin ziyaretine açıktı.

 

***

 

ARSLANIM

Osmanlı’da padişah anneleri (valide sultanlar), oğulları padişah olduktan sonra onlara “oğlum,” “evladım” diyemezlerdi. Yazılarında ve konuşmalarında padişaha “arslanım” diye hitap ederlerdi…

 

***

 

İSTANBUL’UNİSİMLERİ

Asitâne, İstanbul’un isimlerinden biriydi. Farsça’da asitân, eşik, dergâh anlamına gelmekteydi. Osmanlı Devleti’nde en büyük yetkili makam, hükümet merkezi İstanbul’da olduğundan ve herkesin işi burada görüldüğünden zamanla İstanbul için “asitane” yani “en yüce eşik” tabiri kullanılır oldu. “Asitane-i Saadet,” “Asitane-i devlet,” “Asitane-i aliye” tabirleri de bu anlamın değişik ifadeleri olarak kullanıldılar.