ZİGETVAR ŞEHİDİ
Kanuni Sultan Süleyman zamanında, Zigetvar kalesi alınırken garip bir olay yaşanmıştı. Bir yeniçeri bölükbaşısı sabah uyandığında arkadaşlarına dedi ki: “Rüyamda gördüm bugün şehit olacağım. Ama Zigetvar da alınacak.” Derken ordu harekete geçti, hücum başladığında bu yeniçeri burçlara tırmanıp elindeki patlayıcıları ateşledi. Ancak onun bilmediği bir şey vardı. Orası, tam da kalenin barut deposu idi. Kalenin o kısmı büyük bir patlamayla havaya uçunca, ordumuz oradan içeri girerek kaleyi aldı. Yeniçeri şehit olmuştu ve kale de alınmıştı.
***
EMANET KİTAP
1823 yılında, birisi, Cincinnati Üniversitesi tıp kütüphanesinden bir kitap almıştı. Bu kitabı bir daha da getirmedi. Kitap, ancak 7 Aralık 1968'de alan kişinin torununun torunu tarafından getirilip iade edildi. Dünyanın en geç iade edilen bu kitabı için 2264 dolar gecikme cezası vardı, fakat affedildi.
***
BAŞLA!
Bir koşu yarışını başlatmak için, ilk kez 1876 yılında silah atışı yapıldı. O güne kadar yarışlar, davul eşliğinde “başla” sözü ile ya da beyaz mendil sallanarak gayet emniyetli bir şekilde başlatılıyordu.
***
ÖLDÜRÜCÜ İŞTAH
Üçüncü Selim’in düşmanlarından Derviş Efendi adlı biri vardı. Oburluğuyla meşhurdu. Bir gün canı pastırmalı yumurta istemişti. Kırk yumurta üstüne iki okka pastırma doğratıp hazırlattı. Önüne gelen koca lengeri sıyırana kadar bir güzel temizledi. Fakat yemekten sonra karnı gibi dili de ağzına sığmayacak kadar şişti ve nefessiz kalıp, dünyasına doyamadan gitti.
***
ESARETİN DEDELİ
Sultan III. Ahmed’in şehzadeleri için yapılan sünnet düğününde, tersane esirlerinden birisi, otuz metrelik yağlı bir direğe, ayakları zincirli ve zincirlerin ucuna da beş okkalık gülleler bağlı olduğu halde tırmanmıştı. Bu esir, direğin tepesindeki bir kese altını almış ve ikinci ödül olarak da hürriyetine kavuşmuştu.
***
EMEĞİN HAKKI
Peter Paul Rubens (1577-1640) isimli ressama, İngiltere kralı I. Charles tarafından ‘Sir’ unvanı verildi. Çünkü bu ressam, krala bir tavan resmi yapmıştı ve kral, bu tavan resminin ücreti olan 15.000 doları ödeyememişti. Karşılığını bu şekilde ödemiş oldu.
***
FERMAN
Yangın tehlikesine karşı, herkes, evinin damına kadar çıkacak bir merdiven ve büyük bir fıçı dolusu su bulundurmak zorundadır. Bir evde yangın çıktığında, mal ve can kaygısından önce, yangın çıkan evin yardımına koşulacaktır.
(Tarih: 1572)
• • •
İstanbul sularında işleyen kayıkların ücretleri, kayığın kürek sayısına, gidecekleri yere ve denizin sakin ya da dalgalı oluşuna göre, ayrı ücretlere bağlanmıştır.
Kayıklar, kesinlikle tespit edilenden çok yolcu alamazlar.
(Tarih: 1586)