TR EN

Dil Seçin

Ara

ÜCRETLİ GEÇİŞ

Sultan Abdülmecid zamanında yapılan ahşap Galata Köprüsü’nün açılışında bütün devlet erkânı, padişahın beraberinde yürüyerek karşıdan karşıya geçmişlerdi. Halk bu merasimden sonra üç gün boyunca bu köprüden bedava gelip geçtiler. Ancak sonra köprünün gerek tamir, gerekse diğer giderlerine mukabil, bir müruriye (geçiş ücreti) alınmaya başlandı. O günün tarifesi şöyleydi:

Yayalardan 5 para; yüklü hamallardan 10 para; boş beygirlerden 20 para; yüklü beygirlerden 40 para; boş arabalardan 100 para; yüklü arabalardan 200 para; koyun, keçi ve kuzudan 8 para. Bu ücret, bugün Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmed köprülerinde uygulandığı gibi, yalnızca köprünün tek yönünden geçiş için alınır, geri dönüşten ücret talep edilmezdi.

O dönemlerde köprüden parasız geçme imtiyazı, yalnızca köpeklere aitti. Fakat onların da bu ayrıcalığı pek kullandıkları söylenemez. Çünkü Eminönü köpekleri, gayrimüslimi çok olan Galataya, oralarda şefkat göremedikleri için pek geçmezlermiş. İşin ilginç yanı, Galata köpeklerinin de bu yakaya geçmesine müsaade etmezler, onlarla dalaşıp geri gönderirlermiş.

Ne diyelim! Rızık meselesi...

 

***

 

BÜYÜLEYEN ESERLER

Modern resmin önde gelen ressamlarından Picassoya:

Benim resimde varmak istediğim son noktayı, İslâm yazısı çoktan bulmuş!” dedirten hüsn-ü hatlardan oluşan böyle bir sergi New Yorkta sanat severlerin ziyaretine açıldığında, New York Times gazetesi sanat muhabirinin gazetesindeki şu cümle, bu İslâm sanatının etkisini göstermesi açısından oldukça ibretlidir:

Bu sergide teşhir edilen eserler, insana dinini değiştirtecek kadar etkili!”

 

***

 

“Osmanlılar olmasaydı tarih olmazdı. Ama ne yazık ki, tarihlerini yazacak tarihçiler yetiştiremediler.”

— Montesque

 

***

 

EŞEĞE TERS BİNMEK

Eskiden bazı suçluların cezalandırılması için, kadı efendinin hükmü gereği, suçlular eşeğe ters bindirilirler ve çarşı pazar kalabalık yerlerde dolaştırılıp teşhir edilirlermiş.

 

***

 

BİR BELGE

Milletimizin gerçekten insanî, gerçekten medenî bir idare kurduğuna dair Macaristan Bilimler Akademisinin bulup yayınladığı bir belge üzerinde durdum. Belgeye göre imparatorluğumuz, Macaristana hâkim olduğu devirlerde, Macar halkından yılda 7 milyon akçe vergi toplamıştı. Fakat aynı yıl Macaristana 21 milyon akçe yatırım yapmıştı.

— Yavuz Bülent Bakiler

 

***

 

TARİHİ YAZANLAR

Ünlü Cesuryürek/Braveheart filminin giriş sahnesinde dış ses şöyle konuşur:

Biliyorum, İngiliz tarihçiler beni yalancılıkla suçlayacaklar. Ancak tarih, kahramanları asanlar tarafından yazılmıştır.”

Hele ki, konu Türk tarihi olunca insan neye inanacağını, kimin kahraman, kimin hain olduğunu büsbütün şaşırıyor.

— Selçuk Yıldırım