Soru: “Tanıştığım erkek, bir başkasıyla evlendi.”
Benim bir sorunum var. İki yıl önce bir beyle evlenmek için tanıştım, aramızda çok fazla bir şey geçmedi. Nedenini bilmediğim halde benimle evlenmedi başka bir bayanla evlendi. Şimdi kendimi çok kötü hissediyorum. Onları düşünmeden edemiyorum. Çok da kıskanıyorum. Çok kötü bir şey onların boşanmasını ya da üzülmelerini istiyor değilim fakat kendimi onlarla kıyas etmeden duramıyorum. Bu benim hayatımı çok olumsuz etkiliyor, kendime güvenimi kaybettim ve başka bir insanla evlenmeme de engel oluyor, evlilik yaşım da gelip geçiyor. Fakat başka birinden ne bir ümit bekliyorum ne de sevileceğime inanıyorum. 2 yıl geçti unutamıyorum. Psikiyatristler bana derman olamadı. İman nuruyla birlikte bir derman bana gelir diye bekliyorum. Saygı ve muhabbetlerimle.
Cevap: “Hatalı kıyas yaparak, kendinizi üzmenize hiç gerek yok.”
Değerli genç hanım arkadaşım; insan hakikaten enteresan bir varlık. Kendi dışındaki kişiler ve olaylar ona gerçekte olduğundan daha iyi ya da yüksekte görünür. Muhtemelen kendisi de, başkaları tarafından öyle görünüyordur ama bunun farkında olmaz. Hani komşunun tavuğu komşuya kaz görünür meselesi.
Neden böyle oluyor? Herhalde biz o kişilerin çektikleri sıkıntıları uzaktan hissedemediğimiz için. Uzaktan onlar bize sıkıntısız ve mutlu, biz de onlara sıkıntısız ve mutlu görünüyoruz. Ama gerçek bu değil.
Onların da kendi içinde sıkıntı ve sorunları var, bizim de. Onları pür mutlu sanmamız ne kadar hata ise, kendimizi de pür sorunlar içinde sanmamız aynı oranda hatalı.
Şunu bilmeliyiz ki, insanoğlu daima sorunlar içindedir. Hayat daima onun önüne tercih yapması gereken zorluklar çıkarır, sıkıştırır, bazen de rahatlatır, önünü açar, kalbine huzur verir.
Burada belirleyici unsur, kalbimizin kaderimize razı olup olmamasıdır. Yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız, bizim kaderimizde olan şeylerdir ve bunlardan kaçılmaz diyebildiğimizde ve buna kalbimizden inandığımızda, Allah kalbimize huzur verecektir.
“Kaderimizde olan şeyler” derken kastım şudur:
Bir insanın kaderinde çok para kazanacağı veya az kazanacağı veya bekar kalacağı veya erken yaşta evleneceği veya annesini kaybedeceği veya veya veya... şeyler yazılıdır. Bunlardan kaçınılmaz.
Fakat insanın kadere verdiği tepkiler farklı farklıdır. Mesela az para kazanmak kaderinde olan iki kişiyi ele alalım. Bunlardan birisi, bu durumu “sabır vesilesi” olarak görüp sabretmekten ve bu yolla Allah’a yakın olmaktan mutlu olur.
Bir diğeri ise, bu durumu Allah’ın başına sardığı bir bela ve musibet olarak görür ve O’ndan ve Onun yarattığı kaderden şikâyet eder. Burada kaderini kendisi için bir sorun haline getiren, kişinin kendisidir. Hayattaki diğer bütün durumlar bu örneğe tatbik edilebilir.
Sizin durumunuzda da, kadere gerçekten ve doğru bir şekilde inanan bir kişi, şöyle düşünebilirdi:
“Allah evlenmeme şimdilik müsaade etmedi. Demek ki, evlenirsem yapamayacağım bazı şeyler var ve onları yapmam gerekiyor.” Veya “Bu kişi ile evlenmek bana uygun değildi. Birbirimize uygun değildik. Allah karşıma ondan daha iyisini, en azından ondan daha uygununu çıkaracaktır.”
Bana göre doğru düşünmek bu şekilde olur. Eğer biz iyi bir insan isek, Allah’ın bizi daha iyi kişilere ve şartlara layık gördüğünü düşünmemizde hiçbir anormallik yok. Öte yandan, kaderden ümitsizlik, bir imansızlık alâmetidir. O yüzden “sevileceğime inanmıyorum” “başka birinden ümit beklemiyorum” gibi cümleler kurmak doğru değil. Allah’ın hazinesi zengindir. Bu hazineye size uygun eşler de dahildir.
Ondan isteyin ve Ona karşı samimi olun. Elbet iyi bir sonuç ve akıbetle karşılaşacaksınızdır. Ben buna inanıyorum. Ama önce sizin buna inanmanız lazım. Son olarak şunu söyleyeyim: Bahsettiğiniz kişinin sizden sonra başka birisiyle evlenmesi karşısında, siz kendinizi o bayan ile kıyaslıyorsunuz. Bu çok yanlış bir kıyaslama. Sanki karşınızdaki erkeğin “En doğru tercihi yapacağına” dair bir garanti varmış gibi.
Burada dahi iyi veya üstün olanı seçmek değil de, o kişinin kendisine daha uygun kişiyi seçmiş olduğunu düşünmeniz lazım bu kıyastan ve onun meydana getirdiği olumsuz duygulardan kurtulmak için. Ayrıca ben şunu çok iyi biliyorum ki, bazı erkekler başıma sorun açar diye özellikle söz gelimi gösterişli bayanlardan uzak dururlar. Veya başka bazı erkekler de, sırf gösterişli bayan peşinde koşarlar, kişilik ve ev hanımlığı özelliklerini ihmal ederler. Bunun gibi, kendine göre farklı seçim kriterleri olan erkekler vardır.
Onların seçimlerini mutlak doğrular olarak almanın hiç bir mantığı yoktur. Her biri seçimlerinde belli hatalar yaptıklarını ancak evlendikten sonra anlarlar. Özellikle bu konuda pişman olan erkekler, genellikle sırf gösteriş ve güzelliğe önem verenleri olur. Diyeceğim o ki, bu konuda kendinizi üzmenize hiç gerek yok.